Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 11 Ekim 2024 tarihli cuma hutbesi yayınlandı. Bu haftaki hutbenin konusu 'Kötülüğe İyilikle Engel Olalım' olarak belirlendi. Hutbede, İslam'ın temel gayelerinden birinin iyiliği yaymak ve kötülüğü ortadan kaldırmak olduğu vurgulandı. Türkiye genelinde tüm camilerde bu hutbe, cuma namazı öncesinde okunacak.

Malatya depremi sonrası Naci Görür'den korkutan açıklama: "Endişe verici, 2.500 yıl öncesine dayanıyor!" Malatya depremi sonrası Naci Görür'den korkutan açıklama: "Endişe verici, 2.500 yıl öncesine dayanıyor!"

Cuma Hutbesi Konusu: 'Kötülüğe İyilikle Engel Olalım'
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hazırladığı hutbede, Kur'an-ı Kerim'in iyiliği, imanı, ibadetleri ve güzel ahlakı hayatın merkezine yerleştirdiği anlatıldı. Müslümanların iyilikte ve hayırda yarışmaları gerektiği, her türlü kötülükten uzak durmaları gerektiği ifade edildi. Hutbede ayrıca, iyiliğin yeryüzüne hâkim olması ve kötülüğün ortadan kaldırılması için İslam'ın gönderiliş gayelerine dikkat çekildi.

Hutbede Yer Alan Mesajlar
Hutbede, İslam ahlakına göre yaşamın nasıl şekillendirilmesi gerektiği ve kötülüklerle mücadelede nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiği üzerinde duruldu. Özellikle çocuklar ve gençlerin, hem gerçek hayatta hem de dijital dünyada iyi insanlarla birlikte olmalarının önemine vurgu yapıldı. Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) hadis-i şeriflerinden örneklerle, kötülüğe iyilikle karşılık vermenin faziletleri anlatıldı.

Cuma Hutbesi PDF Metni
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 11 Ekim 2024 cuma hutbesi PDF metni, dinhizmetleri.diyanet.gov.tr adresinden indirilebilir. Bu PDF metninde hutbenin tam metni yer almakta olup, hutbede geçen önemli mesajlar ve tavsiyeler detaylı bir şekilde sunulmaktadır.

KÖTÜLÜĞE İYİLİKLE ENGEL OLALIM
Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “...İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın…”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hayırlınız, kendisinden iyilik beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır. Şerliniz ise kendisinden iyilik beklenilmeyen ve kötülüğünden de emin olunmayandır.”
Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayelerinden biri de iyiliğin yeryüzüne hâkim olması, kötülüğün ortadan kaldırılmasıdır. İslam, bunun yolunu bizlere göstermiştir. Bu yol, emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’l-münker, yani iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmaktır. Doğru, güzel ve hayırlı şeyleri yapmak; yanlış, çirkin ve zararlı şeylerden kaçınmaktır.

Kıymetli Müslümanlar!

Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim, iyiliğin merkezine, imanı, ibadetleri ve güzel ahlakı yerleştirmiştir. İyilikte, takvada ve hayırda yarışmamızı, her türlü kötülükten uzak durmamızı emretmiştir. Böylelikle iyiliğin; duygu ve düşünceden söz ve davranışlara kadar hayatımızın her alanına yansımasını istemiştir. İyiliğin yeryüzündeki en büyük temsilcisi Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) ise, herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir dünya inşa etmek için çalışmış, ümmetini de bu yönde çalışmaya teşvik etmiştir. Kin ve nefretin esiri olmuş gönülleri, merhametten yoksun vicdanları hikmetle, sevgiyle ve bilgiyle yoğurmuş, bütün insanlığa örnek olacak yeni bir medeniyet inşa etmiştir.
Değerli Müminler!

Gerçek iyiliğin özünde; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman etmek vardır. Kulluk ve sorumluluk bilinciyle bir ömür geçirmek vardır. Bilgiyi, sevgiyi, duayı, hüznü ve derdi paylaşmak vardır. Şiddetin her çeşidinden uzak durmak; elimizi haramdan, dilimizi yalandan, kalbimizi öfke ve husumetten korumak vardır. Sevgiden yoksun kalplere, İslam’ın rahmet yüklü mesajlarını ulaştırmak vardır. İnsanın fıtratını bozan, ahlakını zayıflatan, düşmanlığa, kin ve nefrete sevk eden kötülük yollarını kapatmak vardır. Hâsılı; kendimize, ailemize, çevremize ve bütün yaratılmışlara sadece Rabbimizin rızasını umarak şefkat ve merhametle davranmak vardır.

Aziz Müslümanlar!

Maalesef, günümüzde kötülük ve kötüler insanlığın gündeminde daha fazla yer tutuyor. Dünyamızı kötülükler kuşatıyor. Yeryüzünü ifsat edenlerin sesi ıslah etmek isteyenlerden daha fazla çıkıyor. Barışın yerini savaş, merhametin yerini şiddet, sevginin yerini nefret almaya başlıyor. Kötülüğü yaygınlaştırmak isteyenler; zararlı akımlar, sapkın ideolojiler ve kötü alışkanlıklar ile çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştırmak istiyor. Onların tertemiz fıtratlarını bozmaya çalışıyor.

Yaşanan bütün bu olumsuzluklar karşısında her birimize görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bize düşen, فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِۜ ayetinde emredildiği üzere iyilikte yarışmaktır. Durum ve şartlar ne olursa olsun, her daim iyiliği yaşamak ve yaşatmak, kötülüğün ve kötülerin karşısında durmaktır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin hem gerçek hayatta hem de sanal mecralarda iyi insanlarla birlikte olmaları, kötülerden uzak kalmaları için gayret göstermektir. Onlara şefkat ve merhametle muamele etmektir. Onları sahih ve doğru bilgiyle aydınlatmak, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in güzel ahlakıyla buluşturmaktır. Unutmayalım ki, yeryüzünü iyilik imar edecek, dünyayı yaşanılır hale iyiler getirecektir.