Konferansta bir açılış konuşması yapan Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, 15 Temmuz hain darbe girişiminin hafızalarda diri tutulması gerektiğini belirterek, “Unutursak bize büyük bir yük, büyük bir tasa ve geleceğe dair büyük bir utançtır” dedi.
“251 şehidin her birinin destansı kahramanlıklarının, bu millet adına canlarını hiçe saymalarını unutmak bize yakışmaz” diyen Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Darbecilerin ezanları susturduğu günlerden, salaların darbecileri durdurduğu günleri unutmak bize yakışmaz.
Sağlam iradeye sahip liderin ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığı anlaşıldığının tarihi unutmak bize yakışmaz. Darbecilerin tankının halkı değil, halkın darbecilerin tankını susturduğu günü unutmak bizi yakışmaz. Söz konusu vatan ve milli irade olduğunda asil milletin tüm fertlerinin amasız fakatsız bir araya geldiği o geceyi unutmak size yakışmaz. Dünyaya demokrasi nutukları atanların foyasının ortaya çıktığı o tarihi günü unutmak bize yakışmaz. Sıradan bir günü, destana, kahramanlık günü ve destana dönüştüğü geceyi unutmak bize yakışmaz. Hain bir kalkışmanın düşmanlar için mateme dostlar için bayrama dönüştüğü 15 Temmuz gününü unutmak bize yakışmaz. Kahramanlık günümüz. Sadece hakka tapan aziz milletimizin asaletinin bir kez daha gözler önünde tescil edildiği o geceyi unutmak bize yakışmaz. 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız, unutanlarla mücadele edeceğiz. Başka yolu yok. Çünkü tekrarı daha kötü, daha acı sonuçlara bizleri götürebilir” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Vali Yardımcısı Tamer Orhan da 15 Temmuz’u unutturmamanın asli görevleri olduğuna dikkat çekerek, “Aklını yitirmiş ve devleti ele geçirmeye çalışan hain dış düşmanlarımız ve içerdeki hainlerle birlikte demokrasimize bir hançer gibi saplandı. Sabaha kadar 251 şehidimiz, gazilerimizle birlikte milletimiz devletine ve milli egemenliğe sahip çıktı. Eğer darbe başarı olmasaydı, Ömer Halis Demir gibi kahramanlarımız olmasaydı işgal edilmiş bir ülke olabilirdik. Bugün ki özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı dünyadaki saygın yerimizi koruyamaz belki bölünüp parçalanacak bir duruma gelebilirdik. Hainlik o kadar kanlarına işlemiş ki darbeye teşebbüs edebildiler. Ve maalesef uygulamaya soktular. Ama Türk milleti mayasındaki özgürlük ve bağımsızlığı, milli ve dini değerlere bağlılığı sayesinde Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine sokağa çıkarak tankların önüne yattı. Silahların namlulara göğüs gererek demokrasiyi kendi canlarını, ailelerini, çocuklarını, geleceklerini feda ederek korudular” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz’un kuru kuruya, dil ucuyla anılacak ve geçiştirilecek bir konu olmadığının altını çizen Vali Yardımcısı Orhan, “15 Temmuz’da doğan çocuk 7 yaşında. Bizim bunu diri ve canlı tutmamız gerekiyor ki bir daha hiçbir hain ve dış düşman buna cesaret edemesin. Bu kadar büyük bir ihanet cumhuriyet tarihinde görülmedi. Allah bir daha göstermesin. Böyle bir şey olursa çok büyük bir cevap alacaklarını onlarda biliyor, cesaret edemezler” şeklinde konuştu.
Konferansta Prof. Dr. Abdullah Koçak, Prof. Dr. Metin Uçar ve Doç. Dr. Zekeriya Işık 15 Temmuz’a ilişkin sunum yaptı.