Deutsche Bank’ın Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Araştırma Direktörü Christian Wietoska, Türkiye ekonomisi ve Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Alman bankacılık devi, Türkiye ekonomisinin 2025 yılını kritik bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor.
TL’nin Güçlü Performansı
Wietoska, Türk Lirası’nın (TL) 2024 yılındaki güçlü performansına dikkat çekerek, bu ivmenin 2025’te de devam edebileceğini öngördü. CNBC-e’ye yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2024’te sağlam bir performans sergilediğini ancak belirsizliklerin hâlâ devam ettiğini belirtti. Bu belirsizliklerin, özellikle dış finansman ihtiyacı ve küresel ekonomik koşullarla ilgili olduğu ifade edildi.
TCMB Faiz Politikası
Wietoska, Merkez Bankası’nın 2025 yılı boyunca kademeli bir faiz indirimi sürecine girebileceğini belirtti. Ancak, her toplantıda faiz indirimi beklemediklerini vurguladı. Toplamda 20 puanlık bir faiz indirimi öngören Wietoska, Aralık ayında ise 1,5 puanlık bir faiz indirimi beklediklerini söyledi. Ayrıca, TCMB’nin beklenti yönetiminin Türkiye ekonomisinin istikrarı açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
Asgari Ücret ve Enflasyon İlişkisi
Christian Wietoska, asgari ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkisine de dikkat çekti. Yüzde 30’un üzerindeki bir asgari ücret artışının, enflasyon görünümünü zorlaştıracağını belirtti. Wietoska, asgari ücretteki her yüzde 10’luk artışın, enflasyonu yaklaşık yüzde 3-3,5 oranında artırabileceğini öngördü. Bu bağlamda, ücret artışlarının dengeli bir şekilde planlanmasının önemini vurguladı.
2025’te Türkiye Ekonomisi
Deutsche Bank’ın öngörülerine göre, Türkiye ekonomisinin 2025 yılında büyüme hızında bir yavaşlama bekleniyor. Ancak yılın ikinci yarısında toparlanma sinyalleri alınabileceği ifade ediliyor. Özellikle dış ticaret ve iç talep dinamiklerinin, bu toparlanmada belirleyici olacağı düşünülüyor. Wietoska, bu süreçte TCMB’nin politikalarının, yatırımcı güveni ve piyasa istikrarı açısından kritik olacağını belirtti.
Deutsche Bank’ın değerlendirmeleri, 2025 yılının Türkiye ekonomisi için zorluklarla birlikte fırsatlar da barındırdığını ortaya koyuyor. Faiz politikası, enflasyon ve ücret dengesi gibi kritik konular, önümüzdeki dönemde ekonomi yönetiminin odak noktaları olacak.