Eğitim-Sen Çorum Şubesi’nden yapılan açıklamada; “Eğitim ve bilim emekçileri açısından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, eğitim emekçilerinin uluslararası alanda birlik ve dayanışmasının simgesi olan evrensel anlamda bir mücadele günüdür” denildi.
Eğitim-Sen’in konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Öğretmenleri ve tüm eğitim emekçilerini doğrudan ilgilendiren uluslararası belgelerin en kapsayıcısı olan “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” 5 Ekim 1966’da Paris’te yapılan hükümetler arası özel konferansta ortak belge olarak oybirliği ile kabul edilmiştir. Bu nedenle 5 Ekim tarihi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1994 yılında “Dünya Öğretmenler Günü” olarak ilan edilmiştir. 
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, Türkiye’den sadece Eğitim Sen’in üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali’ne üye yüzden fazla ülkede eş zamanlı olarak kutlanmaktadır. Tüm dünya öğretmenleri için önemli olan bu tarihi karar, öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım olmuştur. 5 Ekim 2023’ün teması Eğitim Enternasyonali tarafından “Hedeflediğimiz eğitim için öğretmenlere ihtiyacımız var. Öğretmen açığını kapatmak küresel bir zorunluluktur” olarak benimsenmiştir. 
Öğretmenlerin toplumsal statüsü ve haklarına yönelik önemli ve tarihi bir adım olan ve 5 Ekim’in Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına vesile olan tavsiye ile öğretmenlerin sadece okulda değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önem uluslararası düzeyde belgelenmiştir. ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. Tavsiye, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, Türkiye yıllardır yükümlülüklerini yerine getirmemektedir.
Türkiye’nin öğretmenleri, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren politika ve uygulamalarla karşılamaktadır. 

Terör örgütü elebaşı Öcalan ile 43 ay sonra ilk görüşme gerçekleşti: Silah bırakma çağrısı mı gelecek? Terör örgütü elebaşı Öcalan ile 43 ay sonra ilk görüşme gerçekleşti: Silah bırakma çağrısı mı gelecek?

5 EKİM HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE GÜNÜDÜR!
Eğitim ve bilim emekçileri açısından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, sadece ‘kutlanan’ bir gün değil, eğitim emekçilerinin uluslararası alanda birlik ve dayanışmasının simgesi olan evrensel anlamda bir mücadele günüdür. Sendikamız yıllardır sadece öğretmenlerin değil, eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. 
Eğitim hizmetlerinin yürütülmesinde büyük emekleri olan, ancak diğer eğitim emekçileri ile eşit haklara sahip olmayan çalışma arkadaşlarımız, kendilerine yüklenen her türlü angaryayı, tartışmasız yerine getirmek zorunda bırakılmaktadır. Oysa onların emeği ve alın teri olmaksızın okullarımızın, üniversitelerimizin, diğer eğitim kurumlarının nitelikli kamu hizmeti üretmesi mümkün değildir. Nitelikli eğitim için öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri dikkate alınmalıdır. 
Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte değerlendirildiğinde anlamlı olacaktır. Eğitim ve bilim emekçileri, öğretmenler, akademisyenler, yardımcı hizmetliler, memurlar, idari ve teknik personel ile büyük bir bütündür ve ayrım gözetmeksizin bütün eğitim ve bilim emekçilerinin sorunları çözülmeli, talepleri kabul edilmelidir. 
Eğitim Enternasyonali’nin de vurguladığı gibi nitelikli bir eğitimin gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilme ve atanmaları sürecinin planlı bir şekilde işletilmesi ve öğretmen açıklarının ivedilikle kapatılması gerekmektedir. Bunun için öncelikle ataması yapılmayan öğretmenler sorununun çözülmesi gerektiği açıktır. Öğretmenler arasında kadrolu, sözleşmeli ya da ücretli öğretmen ayrımı yapılması doğru değildir. Eğitimde yaşanan nitelik bozulmasının temel nedenlerinden birisi de öğretmen alımında güvencesiz istihdam politikalarının benimsenmesidir. Kadrolu olarak atanmak isteyen öğretmen arkadaşlarımızın talepleri yerine getirilmeli, yapısal bir sorun haline gelen öğretmen açıklarını kapatmak için gerekli adımlar derhal atılmalıdır. 
Dünyanın her yerinde eğitim emekçileri siyasi iktidarlara değil; halka ve öğrencilerine karşı sorumludur.  Bu sorumluluğun bilinciyle hareket edip mesleğinin gereklerini ciddiyetle yerine getiren üyelerimiz, çeşitli biçimlerde haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalmaktadır. Ancak siyasi iktidar tarafından keyfi biçimde hedef alınan,  haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen, öğrencilerinden koparılmak istenen üyelerimiz her türlü baskıya ve hukuksuzluğa rağmen hükümetin değil, halkın öğretmeni olmayı sürdürmektedir. Bu kapsamda Türkiye’nin dört bir yanında fedakârca görev yapan ya da görev yapması hukuksuzca engellenen öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini mesleğine ve haklarına yönelik saldırılara, krizin faturasının sırtımıza yıkılmasına karşı birlikte mücadele etmeye, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. 
Eğitim Sen olarak, bizlere dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın eğitim ve bilim emekçilerinin birleşik, örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyor, yaşadığımız tüm baskılara ve olumsuzluklara rağmen öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.”