Bağışıklık sistemimizin görevi vücudumuzu hastalık yapabilecek dış etkenlerden korumaktır. Ancak vücudumuzun her sistemi gibi bağışıklık sisteminde çalışma düzeni ve dengesi bozulursa çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. Bu hastalıklardan biri bugün ki yazımızın konusu olan allerjik hastalıklardır.
Allerji, alerjen, atopik bünye sözcükleri günlük hayatımızda sıkça duyulan sözcükler olmaya başlamış, çoğu kişi ya da doktor mevcut şikayetleri alerjik olaylara bağlar olmuştur. Peki nedir aleji, alerjen, atopi..
Alerji kelimesi Yunanca kökenli bir sözcük olup ‘farklı, tuhaf tepki’ anlamına gelmektedir. Çevremizde her daim bulunabilecek maddelere karşı bağışıklık sisteminin aşırı, abartılı tepki göstermesidir.. Alerji gelişmesi için vücudun o maddeye karşı duyarlı hale gelmesi gerekir. Bu o madde ile ilk karşılaşmada olabileceği gibi yıllarca tepkisiz kaldıktan sonra da ortaya çıkabilir. Ama duyarlılık geliştikten sonra kişi o madde ile her karşılaştığında alerjik reaksiyon gösterir. Günümüzde her beş kişiden birinde alerji görülmektedir
Kişinin kalıtımsal (irsi) olarak alerjiye meyilli olmasına atopi (atopik yapı) diyoruz. Anne veya babasında alerjik hastalık olan bir çocuğun herhangi bir şeye karşı alerjik olma riski %35-50’dir. Hem annesi hem babası alerjik ise çocukta alerji görülme riski % 65-70’e kadar yükselmektedir. Örneğin saman nezlesi en sık görülen genetik hastalıklardan biridir.
Alerjen ise normalde çevremizde bulunan, zararlı olmayan ancak duyarlı kişilerde aşırı ve anormal tepki oluşturan maddelere denir. Başlıca alerjenler şunlardır: Ev tozu akarları, evcil hayvan epitelleri, hamamböceği, polenler, besinler ,ilaçlar, mesleki alerjenler vs.
Alerjenler duyarlı kişilerde hafif burun akıntısından alerjinin en ağır ve ölümcül şekli olan anaflaksiye kadar çeşitli tablolara neden olabilirler. En sık görülen alerjik durumlar saman nezlesi, göz nezlesi, alerjik rinit, alerjik astım, egzema, kurdeşen (ürtiker), besin alerjisi gibi durumlardır. Bu ve benzeri durumlar söz konusu olduğunda alerjik hastalıklardan şüphelenilmeli ve alerji ve/veya alerjenlerin tespit edilmesi için doktorunuz tarafından alerji testleri istenmelidir.
Alerji tanısında en önemli kriter kişinin kendisinden veya ailesinden alınan ayrıntılı bilgidir. Hangi maddeye ne ölçüde tepki verdiği bilgisi, hangi testlerin yapılacağı konusunda yönlendirici olacaktır.
Alerjenin tespiti için iki tür test yapılmaktadır. Birincisi deri testi, diğeri ise kanda yapılan alerji testidir.
Deri testi duyarlı ve ucuz bir testtir. Ancak özellikle çocuklarda kaygı ve korkuya neden olmaktadır. Test yapılırken genellikle kolun iç yüzü iğne ucu ile ufak bir şekilde delinir ve bu deliklere alerjen içeren ekstreler damlatılır. 15-20 dakika sonra oluşan kızarıklık ve şişlik değerlendirilerek kişinin hangi maddeye ne kadar alerjisi olduğu tespit edilir. Bu test solunumsal alerjenlerin tespitinde başarılıdır ama gıda alerjisinin tespitinde hassasiyeti düşüktür. Testten 3-10 gün öncesi de kullanılan alerji ilaçları ve depresyon ilaçları kesilmelidir. İlaçlar kesilemiyorsa, hamilelik varsa, anaflaksi riski varsa, cilt lezyonları varsa deri testleri yapılmamalıdır.
Kan testleri ise kanda alerjenlere karşı oluşmuş özel antikorların (spesifik IgE) ölçümü ile yapılır. Bu test için damardan alınan az miktarda kan kullanılır. Bu testin özgüllüğü çok yüksektir. Çok sayıda alerjeni hastadan alınan bir tüp kan ile taramak mümkündür. Bu test öncesinde kullanılan ilaçların kesilmesine gerek yoktur ve bu testin yan etkisi bulunmamaktadır. Alınan kanda hangi alerjene ait spesifik IgE (özgül IgE) ölçüleceğine karar verilirken hastanın öyküsüne ve klinik bulgularına bakılır. Ya olabilecek alerjenlerden paneller oluşturulur (solunum paneli, gıda paneli gibi) ya da tek tek alerjenlere bakılır.
Örneğin çocukluk çağı besin alerjilerinin %90’ı 5 ana besin maddesine (süt, yumurta, fıstık, çikolata, buğday) bağlıdır. Çocuklarda doğrudan bunlara bakılabilir. Solunum alerjileri ise en çok ev tozu, polen, kedi-köpek epiteli, hamam böceğine bağlıdır. Hikaye bu yönde ise sadece bu alerjenlere bakmak yeterli olabilir. Çıkan sonuçlara göre tarama genişletilir ve tüm bunlar için alınan aynı kan örneği kullanılır. Test sonucu negatif, pozitif, kuvvetli pozitif alerjik olarak verilir.
Alerji tedavisinde ilk adım tespit edilen alerjik maddeden mümkün olduğunca uzak durulmasıdır. Ayrıca doktorunuzun başlayacağı antialerjik ilaçlar, enflamasyonu azaltan ilaçlar, kortizon içeren ilaçlar kullanılabilir. Alerji aşıları ve duyarsızlaştırma tedavileri mutlaka alerji uzmanı bir doktor tarafından uygulanmalıdır.
Ayrıca atopiye yol açan önlenemez genetik faktörlerin yanı sıra gebelikte ve bebeklik döneminde sigara dumanına maruz kalan çocuklarda, evcil hayvan besleyen kişilerde, çocukluk çağında sık viral enfeksiyon geçirenlerde alerjik yatkınlığın arttığını bilmeliyiz ve buna göre önlemler almalıyız.
Alerjen maddelerden ve alerjen insanlardan kalmanız dileğiyle..