Osmanlı döneminden kalan ve koruma altında olan bu evler, genellikle 19. yüzyıla ait. Amasya’nın deprem kuşağı içerisinde yer alması ve ahşap malzemenin uzun ömürlü olmayışı gibi sebeplerle daha eski dönemlere ait ev örnekleri bulunmuor. Yine de bu evler, Amasya’nın tarihi ve mimari dokusuna eşsiz bir katkı sağlıyor.
Yeşilırmak kenarında, tarihi sur duvarı üzerine inşa edilmiş Yalıboyu Evleri, geleneksel Osmanlı evlerinin bütün özelliklerini taşıyor. Avlulu ve bahçeli olan evler, haremlik ve selamlık tarzda düzenlenmiş olup, ikinci katları genellikle cumbalıdır. Bu özellikle, evin iç mekanında genişleme sağlanmış ve mekan kazanımı elde edilmiştir.
Bu evler, tarihi ve kültürel mirasımızın bir parçasıdır. Anadolu'daki Neolitik dönemden bu yana, konut mimarisi incelendiğinde Amasya'nın kendine özgü bir mimari geleneğe sahip olduğu görülür. Hımış yapı tekniği, ahşap çatkı arası kerpiç dolgu yöntemi ve eliböğründe mimari gibi özellikler bu evlerde görülür.
Yalıboyu evleri, yerli ve yabancı turistlerin gün geçtikçe yoğunlaşması nedeniyle büyük bir ilgi görmektedir. Evlerin günümüze az sayıda ulaşması ve konak sayısının az olması, bu alandaki talebi karşılamakta yetersiz kalıyor. Ancak, bu tarihi ve kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması büyük önem taşıyor.
Amasya'nın bu tarihi ve doğal güzellikleri, hem yerli hem de yabancı turistler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Yalıboyu evleri, bu deneyimin vazgeçilmez bir parçasını oluşturuyor. Yeni nesillerin de bu mirası tanıması ve koruması büyük önem taşıyor.