Zile, suyun hayatın her alanında yer aldığı ve bu durumun hem sokak isimlerine hem de yerel deyimlere yansıdığı bir su kenti olarak tanımlanabilir. "Patırdak", "Böngüldek", "Çukur Pınar", "Çay Pınar", "Üçler Pınarı" ve "Kepir Pınarı" gibi suyun akışına göre adlandırılmış semt ve sokak isimleri bu durumun en belirgin örneklerinden. “Su gibi aziz ol”, “Su gibi ömrün uzun olsun”, “Yolun açık olsun su gibi ak git” gibi ifadeler, Zilelilerin suya verdiği önemi gösteren başlıca dualar.
Zile, Orta Asya kültürünün asimile olmadan devam ettiği ender yerlerden biri. Zile kerüzleri, Orta Asya'nın Urumçi ve Turfan bölgelerinde bulunan KARIZ suyollarının bir benzerini oluşturuyor. Çin Urumçi Özerk Bölgesi’nden gelen Karız Enstitüsü Dekanı Gafur Nurettin ve ekibi, Zile kerüzleri hakkında araştırmalarını sürdürmüşler ve Cezayir’de yapılacak “Su Kongresi”ne bu konuda bir bildiri sunmayı planlıyorlar.
Zile, borulu su şebekesinin yapılmasıyla işlerliğini yitiren kerüzleriyle, farklı bir kent kültürüne sahip. Özellikle birçok kentte sokaklarda dahi çeşmeler bulunmazken, Zile'deki evlerin altından zincir şeklinde birinden diğerine akan bir kerüz şebeke sistemi bulunuyor. Bu durum, Zile'nin benzersiz bir kent kültürüne sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Zile kerüzleri, tarihin derinliklerinden bugüne ulaşan bir su kültürünün yaşayan simgeleri. Hem tarih meraklıları hem de kültürel mirasın peşinden gidenler için bu eşsiz kenti ziyaret etmek, kesinlikle unutulmaz bir deneyim olacak.