Turizm

Atatürk’ün özel ilgi gösterdiği Türkiye'nin ilk milli kazısı: Alacahöyük'te Anadolu'nun gizemli tarihine yolculuk

Alacahöyük'ün tarih öncesi dönemlerden Cumhuriyet dönemine uzanan eşsiz tarihi... Atatürk'ün özel ilgisi ile başlayan Alacahöyük kazıları, Anadolu'nun derin tarihi için çok önemli bilgiler sağlıyor. Pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapan 7 bin yıllık geçmişe sahip Alacahöyük, Anadolu tarihi için büyük önem taşıyor.

Abone Ol

Alacahöyük, Çorum'un Alaca ilçesinin Alacahöyük köyünde bulunan bir höyüktür. Alacahöyük sürekli gelişim dizisi içinde bir yerleşim yeriydi. İlk olarak 1835'de gezilen Alacahöyük, o zamandan beri araştırma ve kazılarla keşfedilmeye çalışıldı. Alacahöyük'ü dikkat çekici kılan en önemli özelliği dört ayrı kültürden kalma yerleşim ya da yapı katı barındırması ve kral ve kraliçelere ait mezarlar...

Alacahöyük'ün birinci kültür evresinde Frigler, Bizans, Roma, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait kalıntılar bulunurken, ikinci kültür evresinde Hititler'e ait önemli kalıntılar ortaya çıkmıştır. Üçüncü ve dördüncü kültür evresinde Erken Tunç Çağına ve Bakır Çağına ait kalıntılar bulunmuştur. Dünden bugüne birçok medeniyete yaşam yeri olmuş Alacahöyük, Anadolu Arkeolojisine büyük katkı sağlamıştır.

Kalkolitik Çağ'da Anakaya üzerine kurulan ilk yerleşim, güneye bakan, deniz seviyesinden oldukça yüksekte bir alanda kurulmuş ve kuzey kesimleri küçük tepelerle koruma altına alınmıştır. Bu çağda mimari sadece taş temeller ve güneşte kurutulmuş tuğlalar anlamına geliyordu. Çatılar sazlık ve sıkıştırılmış toprakla kaplıydı.

Hititlerin en önemli şehirlerinden biri...

Bunlardan en çok dikkat çeken ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş yapılar, Hitit döneminden kalma yapılardır. Hititler, Anadolu coğrafyasında devlet kurmuş önemli uygarlıklardan biridir. Hitit İmparatorluğu'nun eski başkenti Hattuşaş'ın bulunduğu Boğazköy'ün kuzeydoğusunda Alaca'da yer almaktaydı, bu nedenle Alacahöyük Hitit'ler için önemli bir merkez ve aynı zamanda dini bir başkenttir. Hitit Tapınağı Sarayı ve Hatti'yi izleyen Hitit Döneminden kalma Sefenks Kapısı dikkat çeken önemli yapılardandır. Kapı Hitit imparatorluk dönemin de 1200'lü yıllarda yapılmıştır. Kapı süslemeleri bir dizi Hitit bayram törenleriyle, hayvan kurban sahneleriyle, tanrıya ibadet sahneleriyle süslüdür. Bu da Sefenks kapıların dini törenleri için kullanılan bir yapı olduğunu kanıtlar. Hitit katmanları üç katmandan oluşur. Bu çağda 250 metre çapında daire şeklinde bir savunma sistemi oluşturulmuş ve bu daire üzerinde şehre girişler olan iki ana kapı bulunmuştur. Bu girişlerden biri sefenksli doğu kapısı ve batı tarafındaki kapıdır.

Kapıdan sefenks ile girip giriş kompleksini geçtikten sonra sağda Mabet-Saray (Tapınak-Saray) olarak adlandırılan büyük bir Hitit yapısının temelini görebilirsiniz.

Eski Hitit tabletlerine göre M.Ö. 1300'de Anadolu'da bir kuraklık meydana gelmiş ve Kral'ın topraklarının kıtlıktan kaçınması için Mısır'dan buğday ithal etmesine neden olmuştur. Bunu takiben 4. Tuthalia Döneminde kral, İç Anadolu'da çok sayıda baraj yapılmasını emretti, bunlardan biri hariç hepsi zamanla işlevsiz hale geldi. Alacahöyük'teki su kaynağı barajı, doğal kaynak suyunun üzerine inşa edildiği için ayakta kalmıştır.

ALACAHÖYÜK KRAL MEZARLARI

Alacahöyük'teki Kraliyet Mezarları'da önemli ve dikkat çeken yapılardandır. On üç önemli kral ve kraliçeye ait mezarı vardı. Beşinci ve yedinci tabakalara ait olduğuna inanılan mezarlar kentin özel bir bölümünde yer almaktadır. Formlarından dolayı bunlar Anadolu'nun hatta Asya sınırının eşsiz mezarları olarak kabul edilir, fakat bu yapıların Hitit'lere ait olmadığını kanıtlanmıştır. Kral Mezarları Erken Tunç Çağına aittir. Birçok önemli eser yanlış bir algıyla Hititlere ait sanılsa da Eski Tunç Dönemi yani Hatti Çağına aittir. Bunlara en büyük örnek ise Hitit Güneş Kursu olarak bilinen hatta Ankara’da Sıhhiye’nin girişinde büyükçe yapılmış olan güneş kursları Hititlerden çok önce Erken Tunç Çağı’na Hatti Krallığına aittir. Alacahöyük bu özelliği ile farklı dönemlerden kalma yapıları bir arada görebilmemize olanak tanır. Alacahöyük, bu yüzden gezip gördükçe merak uyandırıp daha fazlasını öğrenmeyi istemenize neden olur. Araştırmalara rağmen hala gizemini koruyan Hititlere ait birçok soru mevcuttur. Günümüzde bile Hitit'lerin Alacahöyük'e nerden geldikleri, nasıl yok oldukları ve mezarlarının nasıl olduğu bilinmiyor.

Yukarı şehrin, en yoğun araştırılmış bölümü kent genişliğinde inşa edilmiş olduğu düşünülen Tapınak Mahallesi'dir. Otuz bir tapınağın, otuzu yukarı şehirde yer almaktadır. Yukarı Şehir'de sivil yerleşimin, atölyelerin ve hatta Hitit Kral muhafızlarının komutanı olan, Gal Mesedi gibi önemli görevlilerin malikanelerinin yer aldığı kanıtlanmıştır.

Alacahöyük'e adımınızı attığınızda bu eski çağı o zamanın şartlarıyla değerlendirdiğinizde, nasıl büyük mimarlık harikaları ve akıl işçiliği olduğunu anlayıp büyüleneceksiniz. Eski dönemlerdeki yaşam şartlarını da gözünüzün önüne getirecek dünden bugüne bir yaşam alanının nasıl değişip, ne aşamalardan geçtiğini göreceksiniz.

Bu yapılarda en çok dikkatinizi çeken faktörün, dahiyane fikirlerle inşa edilmiş olması olacaktır. O zamanlarda teknolojiye dair bir iz olmamasına rağmen güvenlik gibi faktörlerin bu denli ince düşünülüp ona uygun bir şekilde yapılmış olması, bu medeniyetlerin ne kadar akıllıca düşündüğünü gözler önüne serecektir.

TÜRKİYE'NİN İLK 'MİLLİ KAZISI' ALACAHÖYÜK

Atatürk 1931 yılında Türk Tarih Kurumu'nu kurduktan sonra kitaplardan tanıdığı Alacahöyük'de kazı yapılmasını istemiştir. Atatürk'ün bu kazıya verdiği önem büyüktür. Atatürk, o dönemlerdeki devletin bütçesini de göz önüne alarak, kazı giderlerini kendi cebinden karşılanmasını istemiştir. Bu nedenle, Alacahöyük ilk ‘milli kazı’ ünvanı kazanmıştır.

Alacahöyük'de bu medeniyetlerin kokusunu almaya gitmek isteyenler hem farklı uygarlıklara ait kalıntılar görebilir hem de ilk “Milli Kazı” ünvanını kazanmış bu bölgenin tarihi geçmişi hakkında oldukça iyi bilgiler edinebilir.

Alacahöyük'e nasıl gidebiliriz diye düşünüyorsanız; ulaşım açısından endişe etmenize gerek yok. Çorum'dan gitmek isterseniz arabanızla yaklaşık 60km Ankara'ya doğru gitmeniz gerekecek. Arabanız yoksa da hiç üzülmeyin, toplu taşıma kullanarak da gidebilirsiniz. Çorum Merkez Terminali'nden Alaca otobüslerine veya Sungurlu otobüslerine binerek kolayca gidebilirsiniz. Yani tek düşünmeniz gereken gezmek için ilk önce nereden başlayacağınız olmalı...

Ankara'ya çok da uzakta olmayan bu yapıları gezip görmeye gidebilir, uğramışken Çorum'un güzelliklerini yakından görebilir, öte yandan Çorum'da gezilecek yerlerde bir macera yaşamış olursunuz.

{ "vars": { "account": "UA-115444419-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }