Siyaset kurumu olmadan demokrasi olmaz.
Siyasetin darbelerle kesintiye uğraması veya ortadan kaldırılması ayıptır.
Siyasetçilerin darbelerle iş başından uzak tutulmaları, darbecilerce yargılanmaları, mahkum edilmeleri ve infaz edilmeleri ise daha büyük bir ayıptır.
Ayıbın ötesinde vebaldir, günahtır.
Türkiye 27 Mayıs 1960 günü bu büyük ayıp ile yüzyüze kalmıştır.
Ordu içinde bir cunta darbe yapmış, Demokrat Parti iş başından uzaklaştırılmış, tüm mensupları yargılanmış ve pek çoğu hüküm giymiş; Başvekil Adnan Menderes, Dış işleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilmiştir. Merhum Celal Bayar yaşı dolayısıyla idam edilmekten kurtulmuştur.
Sonrasında da maalesef orduda cunta virüsü eksik olmamış, dönem dönem nüksetmiş; muhtıralar, modern, post modern darbeler, en son kanlı 15 Temmuz Darbe girişimi yaşanmıştır.
Darbeleri önlemenin yolu, darbeciye hiçbir şekilde taviz vermemekten geçer.
Darbeci, şartları kendine uygun bulduğunda ne yazık ki bunu gerçekleştiriyor; demokrasiye dönüldüğü dönemlerde de konunun üzerine gidilmiyor ve yaptıkları yanlarına kar kalıyordu.
Önce 12 Eylül darbecileri yargılandı. Milyonlarca insanımızın mağduriyetine neden olan darbenin aktörleri birer birer hakim karşısına çıktı, hepsinin rütbeleri ve unvanları ellerinden alındı.
Önceki gün 28 Şubat’çıların cezaları onandı. Hepsi hüküm giydi.
15 Temmuz Hain darbe girişimine karışanların bir kısmının yargılaması bitti, bir kısmının devam ediyor.
27 Mayıs’ı gerçekleştirenlerin hiçbiri hayatta değil. Ama aziz Türk milleti, onların mağdur ettiği insanların ruhlarını şad edecek, geride kalanlarını memnun edecek adımları atıyor.
27 Mayıs darbesinin yıldönümlerinin bayram olarak kutlanmasını daha önce kaldırmış idi.
Geçtiğimiz günlerde idamların, darbe mahkemelerinin acı hatıralarını taşıyan Yassıada demokrasi ve özgürlük adası olarak yeniden düzenlendi ve ziyarete açıldı.
Son olarak bu adımın atılması gerekiyordu.
Yassıada mahkemelerinde alınan tüm kararların yok hükmünde sayılması ve mağdurların ailelerine tazminat imkanı verilmesi kararı Türkiye Büyük millet Meclisi’nin tarihinde her zaman hatırlanacak bir gurur sayfası olacaktır.
TBMM’de bulunan tüm siyasi partilerimizin bu büyük ve önemli işte hemfikir olması ise işin ayrı bir güzel tarafıdır.
Hiçbir siyasi partimizin üzerinde darbe ve darbeci lekesi yakışık almazdı.
Demokrasimizin menbaı Meclisimizin bu ayıbı ortadan kaldıran kararı hayırlara vesile olsun.