Türkiye’nin en önemli geçiş noktalarından biri olan Bolu Dağı, D-100 kara yolundan geçen sürücü ve yolculara eşsiz bir doğa manzarası sunuyor. Sarıçam, karaçam, köknar, kayın, meşe ve gürgen ağaçlarının çevrelediği Bolu Dağı güzergahı, özellikle sonbahar ve kış aylarında sis bulutlarıyla birleşen büyüleyici görüntüsüyle dikkat çekiyor.
Zirveden Manzara Keyfi
Bolu Dağı’nın zirvesine yakın dinlenme tesisleri, mola veren sürücülere ve yolculara doğanın tadını çıkarma fırsatı sunuyor. Eşi ve çocuğuyla Bartın’dan İstanbul’a seyahat eden Taner Girgin, yolculuk sırasında mola verdikleri Bolu Dağı’nda manzaradan çok etkilendiklerini belirtti. Girgin, “Sis bulutu ve sonbahar renklerini görmenin keyfi başka bir şey. Bolu Dağı’nın manzarası eşliğinde yolculuk yapmayı tercih ediyoruz” dedi.
“Bolu Dağı Benim İçin Terapi Gibi”
Güzergahı sıklıkla kullanan sürücülerden Mustafa Paşahan ise Bolu Dağı’nın kendisi için bir dinlenme noktası olduğunu söyledi. Paşahan, “Böyle bir manzarayı başka nerede bulabilirsiniz? Burada durduğum zaman yorgunluğumu tamamen unutuyorum. Hem dinlenmek hem de çay içmek için harika bir yer” ifadelerini kullandı.
“Harika Ötesi Bir Doğa”
Abdullah Kılık, Abant Gölü Milli Parkı ziyaretinin ardından Bursa’ya dönüş yolunda Bolu Dağı’nda mola verdiklerini anlatarak, “Sisle bütünleşen manzarayı görünce durmadan edemedik. Gerçekten harika bir doğası var. Burası insanı büyülüyor” diye konuştu.
Alternatif Güzergah Olmaya Devam Ediyor
2007 yılında Bolu Dağı Tüneli’nin açılmasının ardından alternatif bir güzergah olarak hizmet veren Bolu Dağı geçişi, yaklaşık 17 yıldır sürücüler ve yolcular tarafından “eski yol” olarak biliniyor. Doğal güzellikleri ve etkileyici manzarasıyla bu güzergah, özellikle mola vermek isteyenler için vazgeçilmez bir nokta haline geldi.
Bolu Dağı’nın hem doğası hem de manzarasıyla sunduğu bu eşsiz deneyim, sürücülere ve yolculara unutulmaz bir yolculuk keyfi yaşatmaya devam ediyor.
