Eskiler hep derler ya bizim zamanımızda böyle miydi? Şimdiki gençler kalkıp bir bardak suyu bile içmekten acizler. Oysa biz sabah erkenden kalkar işleri bitirip tarlaya gider bir de üstüne gelip evdekilerin karnını doyururduk.
Ah ah! Şimdi öyle mi gençlik? Almışlar ellerine bir telefon umurlarında bile değil dünya. Evet evet şu an tamda öyle oldu. Gençler anne karnında başlıyorlar teknoloji ile tanışmaya. Doğduktan sonra da zaten aileler veriyor ellerine telefonu. Bir de demiyorlar mı ay nasıl da güzel kullanıyor ben bile beceremiyorum onun kadar maşallah sanki annesinin karnında öğrenmiş. Çok duymuyor muyuz bu sözcükleri. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra da bu çocuklar ellerinden telefonu hiç bırakmıyorlar. Tabi ki tahmin edersiniz, sonrasında büyüklerde başlıyor hayıflanmaya.
Siz değil miydiniz onlar oyun oynamak istediğinde eline telefon verip gönderen. Konuşmak istedikleri zaman işim var git başımdan diyen. Onlar ilk telefon kullanmaya başladığında sevinen soruyorum size kimdi bunları yapan? Aslında bakın sorun gençlerimizde değil. Sorun bizlerde. Çünkü biz onları nasıl alıştırırsak, nasıl yetiştirirsek öyle olurlar.
Kimse şikayet etmesin, dert yanmasın. Ağaç yaş iken eğilir. Sen o ağacı öyle bir sulamalısın ki meyvelerini güzel toplayabilesin. Sakın gençlerimizi suçlamayın onları bu hale getiren bizleriz. Onlar bizim eserimiz. .