“Şu anda mağlubiyeti bütün damarlarımda hissetmekteyim.
Çok üzgünüm!.. Oldukça mutluydum, umutluydum.
Daha düne kadar Çanakkale bizimdir! diyordum.
Çünkü bu savaşı kazanmak için; askeri, parayı, cephaneyi, her şeyi hesaplamıştım. Hepsinde çok üstündük. Mutlaka yenecektik.
Yalnız bir şeyi hesabı katmamışız...
MUSTAFA KEMAL’İ...
Bağrımda İngiliz gururu olmasa, TÜRKLERİ alnından öpmek, onları ayakta alkışlamak isterdim.” (Winston Churchill)
Ömer Sevinçgül’ün “Kolay, kısa, keyifli Felsefe kitabını okuyorum.
Aradığın felsefe kitabı kendine özgü mü olsun, deli dolumu olsun, uçuk kaçık mı olsun, biraz komik mi olsun, güvenilir mi olsun, kolay kısa mı olsun, keyifle mi okunsun? Eee… tamam işte, elinde tutuyorsun. Felsefenin özünü, özetini temelini anlatıyor bu kitap. Filozofları tanıtıyor tarih sırasına göre. Yaşamlarından söz ediyor, temel düşüncelerini açıklıyor kısaca.
Bu kitaba “Sade bir felsefe tarihi de” diyebilirsin. İnsanoğlunun 2500 yıllık düşünce serüvenini anlatıyor bir öykü tadında. Sade, kıvrak bir anlatımı, yalın bir dili var.
Biraz aforizma havasında, bir solukta okunur. Ne denebilir ki daha…
“Bir felsefe kitabı bu kadar mı eğlenceli olur!”
İBN SEB’İN (1219-1269)
Endülüslü bir filozof. Endülüs “ 711-1400 yılları arasında İber (İspanya) yarımadasında Müslümanların hakimiyeti altındaki bölgelere verilen addır.
Ne çok düşünür yetiştirmiş şu Endülüs! İbn Seb’in Avrupalılara üstatlık eden bir medeniyetin çocuğu. Tasavvufla felsefeyi uzlaştırmaya çalışan ilginç bir adam. Zamanın Sicilya kralı sorular sormuş, o da cevap olarak bir kitap yazmış.
Farabi dışında bütün düşünürleri topa tutarmış. Marazi bir karakteri varmış. Kibirliymiş, çevresindekileri küçümsermiş. İnsan çaba harcayarak Peygamber olabilir diye inanıyormuş. Gitmiş Hıra mağarasında Vahiy beklemiş.
Sonunda intihar etmiş.
İBNİ HALDUN(1332-1406)
“Coğrafya kaderdir.” diyen Müslüman bilgin. Tarihçi…Sosyoloji biliminin kurucusu. Tunus’ta doğan İbni Haldun aslen Yemen’lidir. Sarayda katiplik yaptı. İslam bilginlerinin yanı sıra Yunan felsefesini de inceledi. Bir ara siyasete girdi. Siyasi çalkantılar sebebiyle yurdundan kaçmak zorunda kaldı. Gezileri sırasında toplumların kültürel, coğrafi, ekonomik ve sosyal durumlarını inceledi. Gözleme önem verdi. “Mukaddime” adlı eserini yazdı. Bu kitap batı fikir alemini etkiledi. İçerdiği yöntemlerle bilimsel gelişmelere yön verdi. Bilimsel araştırmalarda kaynak olarak kullanıldı.
HAYATIN İÇİNDEN
1—Felsefe dersinde öğretmen “Çocuklar” dedi, “bu yanımdaki sandalyenin aslında var olmadığını bana kim ispatlarsa ona en yüksek notu vereceğim.”
Uyanık ve aklı evvel bir öğrenci hemen atıldı: “Hangi sandalyenin?”
2—Ezoterik= Herkesin anlaması istenilmeyen gizli öğreti.
3—Erdem = Ahlaki bakımdan sürekli iyi olma eğilimi, fazilet.
4—Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
(Pascal)
5—Bir elde kadeh var, bir elde Kuran / Bir helaldir işimiz, sonra bir haram,
Şu yarım yamalak fani dünyada, / Ne tam kafiriz, ne tam Müslüman…
(Ömer Hayyam)
6—Yolu sevdadan geçen müzikle handan olur,
Aşkla meşkle mestolur, bülbüle canan olur,
Bezmi meyde teselli arayan gönüllere,
Nağmeler şifa verir dertlere derman olur…(Mehmet Özata)
7—Bir kere yanlış trene bindiyseniz koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası yoktur. (Niçe)
22 Mart 2024 / Mehmet Özata