Cem Garipoğlu'nun şüpheli ölümü ve ardından gelen mezar açma işlemi, Türkiye gündemini sarsmaya devam ediyor. Münevver Karabulut'un ailesinin talebi üzerine yapılan mezar açma işleminde kefenin bulunamaması ve kemiklerin durumu, kamuoyunda yeni tartışmalara yol açtı. Peki, bu durum gerçekten beklenmedik mi? Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kar, bu konuda önemli bilgiler verdi.
Cem Garipoğlu'nun mezarı, Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir'in başvurusuyla bugün açıldı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın onayıyla başlatılan işlem, büyük bir titizlikle ve geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Mezardan çıkanlar ise kamuoyunda şaşkınlık yarattı: Kefen veya herhangi bir bez parçası yoktu.
Prof. Dr. Hakan Kar, meydana gelen bu durumun aslında beklenen bir sonuç olduğunu belirtti. Kefenin, ister pamuklu ister sentetik materyalden yapılmış olsun, 5-10 yıl içinde toprağa karışarak yok olabileceğini vurguladı. Organik materyallerin çürüme süreci, mevsim şartları, böcekler ve mikroorganizmalar tarafından hızlandırıldığında, kefenin tamamen ortadan kalkması muhtemel bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Bu olayın hukuki sonuçları ne olacak? Epözdemir ve Karabulut ailesi, kefenin yokluğundan duydukları rahatsızlığı dile getirerek, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Prof. Dr. Kar ise, şüphelerin giderilmesi amacıyla topraktan alınacak numunelerle yapılabilecek materyal analizlerinin önemini vurguladı. Bu analizler, kefenin hangi materyalden yapıldığının bilinmesiyle daha net sonuçlar verebilir.Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması, Münevver Karabulut davasına dair yeni bir sayfa açabilir mi? Bu soru, hukuki ve adli süreçlerle birlikte daha da netleşecek. Önümüzdeki günlerde bu konuda yapılacak açıklamalar, kamuoyunun merakla beklediği cevapları sunacak.