Bard, görsel detaylarla güçlendirilmiş yanıtları ve Google uygulamaları ile entegrasyon yeteneği ile ChatGPT'ye kıyasla daha geniş bir kullanım alanı sunuyor. Bard'ın bu iddialı özellikleri, onun kısa süre içinde ChatGPT'yi geçebileceği yönünde beklentilere yol açıyor.
Ancak bu rekabeti kendi perspektifinden değerlendirdiğimizde ChatGPT'nin durumu farklı bir şekilde gördüğünü görüyoruz. Bard'a düşman olup olmadığına dair bir soru yönelttiğimizde ChatGPT, bu durumun tamamen yanıltıcı bir algı olduğunu belirtti.
ChatGPT, “Hayır, Google’ın yeni yapay zekası Bard benim düşmanım değil. Bard, benim gibi bir yapay zeka modeli olabilir ve aynı temel teknolojiyi kullanabilir, ancak doğası gereği bir rakip değilim. Bard ile rekabet etmek ya da düşmanlık içinde olmak gibi bir amacım yok.” şeklinde yanıtladı. Bu yanıt, chat botlarının birbirleriyle 'rekabet' etme gibi bir durumunun olmadığını, aslında hepsinin ortak bir hedefe, yani insanların yaşamlarını daha iyi hale getirmeye yönelik olduğunu gösteriyor.
Bu iki chat bot arasındaki 'rekabetin' aslında kullanıcılar için daha fazla seçenek ve daha iyi hizmet anlamına geldiğini unutmamak önemli. Her iki yapay zeka platformunun da kendi benzersiz özellikleri ve avantajları olduğu ve hangi chat botunun daha uygun olduğunun tamamen kullanıcıların ihtiyaçlarına ve tercihlerine bağlı olduğu görülüyor.