Aralarında akrabalarının da olduğu 57 kişinin acımasızca katledildiği katliamın üzerinden 44 yıl geçtiğini ancak acısının hiç dinmediği, yarattığı ağır travmaların halen devam ettiğini vurgulayan Mehmet Tahtasız, “44 yıl önce canı, malı, namusu devletin güvencesi altında olması gereken vatandaşlarımız, devletin gözü önünde fırınlarda yakılarak, testere ile doğranarak katledildiler. Bir gerici ayaklanmanın, vahşi bir katliamın yıldönümündeyiz. Çorum katliamında 57 canımız yaşamdan koparıldı. Maraş'ta 111, Sivas'ta 33, Başbağlar'da 33 canımız katledildi. Türkiye tarihindeki bu kara sayfalar aydınlatılmadıkça, failler hak ettikleri cezaları almadıkça, azmettiriciler yargılanmadıkça yani adalet yerine gelmedikçe yüreklerimiz soğumayacak” dedi.
İlk yazılı barış anlaşması olan Kadeş Barış Anlaşması'nın imzalandığı Çorum’un, tarihten bugüne kardeşliğin sembolü bir kent olduğunu vurgulayan CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, şunları dile getirdi:
“12 EYLÜL HUKUKUNA GÖRE BİLE YARGILANMADILAR”
“Alevi, Sünni, Çerkez, Kürt, göçmen demeden kardeşçe yaşadığımız memleketim Çorum'da yaşanan katliamın acısı hâlâ içerimizde. İnsanlarımız o günü düşündüğü zaman bugün bile uykuları kaçıyor. Dış güçlerin kirli maşaları olan, bindirilmiş kıtalar tarafından başlatılan olaylarda aralarında 57 canımız vahşice katledildi, yüzlerce hemşehrimiz yaralandı, ev ve iş yerleri bombalandı, malları, mülkleri yağmalandı, hayatta kalanların bir kısmı şehri terk etmek zorunda kaldı. Çorum katliamına karışanların 12 Eylül hukukuna göre bile yargılanması yapılmadı. Yargıtay Çorum olaylarının toplu olarak görülmesini ifade ettiği hâlde dava toplu olarak görülmedi, her olay sıradan bir vaka gibi değerlendirildi ve ayrı ayrı yargılama yapıldı. Çorum katliamı bir insanlık suçudur, zamanaşımı işletilemez. Bizler öfke, kin, nefret ve intikam duyguları ile hareket etmeyenleriz. Bizim yolumuz kötülük, düşmanlık değil, sevgi, barış ve kardeşlik yoludur.
Ancak en kutsal insan hakkı olan yaşama hakkımıza yönelik saldırıların engellenmesini, saldırganların hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarını istemek de asla vazgeçmeyeceğimiz hakkımızdır. O nedenle, bir kez daha, katliamlarla ilgili dosyaların açılarak tarihle gerçek bir yüzleşme yapılması ve adaletin sağlanması yönünde samimi girişimlerde bulunulması gerektiğini hatırlatıyoruz; derin ve karanlık eller tarafından organize edilmiş olan bu karanlık katliamı bir kez daha lanetliyoruz. 44 yıl önce katledilen canlarımızı rahmetle anıyorum.”
Çorum'da yaşanan katliamın üzerinden 44 yıl geçmiş olabilir, ancak adaletin sağlanmadığı sürece bu acılar asla son bulmayacak. Mehmet Tahtasız'ın vurguladığı gibi, tarihle yüzleşmek ve faillerin cezalandırılması, toplumun yaralarını sarmasının tek yoludur. Çorum, kardeşlik ve barışın simgesi olmaya devam edebilir, ancak bu, geçmişin karanlık sayfalarının aydınlatılmasıyla mümkün olacaktır. Katledilen 57 canın anısına adaletin sağlanması, sadece Çorum için değil, tüm Türkiye için önemli bir adımdır.