Cumhuriyet Halk Partisi Çorum İl Gençlik Kolları Başkanı Arzum Meryem Akdoğan, 2025 yılı bütçesinin Meclis’te görüşüldüğünü ve oylanacağını belirterek, “Bütçede gençler yok, öğrenciler yok” dedi.
Arzum Meryem Akdoğan, “Başka bir bütçe, başka bir gelecek mümkün. Gençlere değer veren, bu milletin kaynaklarını dar bir zümre için değil bu ülkenin gençleri için kullanacak bir irade mümkün” ifadesini kullandı.
CHP’li gençler, 81 ilde eşzamanlı basın açıklaması yaparak öğrencilerin, gençlerin sorun ve taleplerini gündeme taşıdı.
Çorum İl Gençlik Kolları Başkanı Akdoğan, öğrencilere ödenen bursların yetersizliğinden yakınarak, “3 bin TL bursla, ders çalışmamız gereken gecelerde ayın sonunu nasıl getireceğimizi düşünmek istemiyoruz. Geçinebileceğimiz burslar hakkımız” şeklinde taleplerini iletti.
Yurtlarda yaşanan problemlere değinen Akdoğan, “Koğuş sistemine razı değiliz. Güvensiz yurtlarda, ihmalkarlıklarınız sonucu can vermeye razı değiliz. Sağlıklı beslenmek en temel hakkımız. Bugün KYK yurtlarının kapasitesi üniversite öğrencilerinin yalnızca 5’te 1’ine yetiyor. Özel yurtlara servet ödemek, cemaat yurtlarına muhtaç kalmak istemiyoruz. Güvenli, sağlıklı, insanca yaşanılabilir öğrenci yurtları hakkımız” şeklinde konuştu.
Akdoğan’ın açıklaması şu şekilde:
“BÜTÇEDE GENÇLER YOK, ÖĞRENCİLER YOK”
“9 Aralık’tan bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2025 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor. Yarın oylamaya geçilecek. Bu oylamanın sonunda 1 yıl boyunca milletin bütçesinin nereye harcanacağına karar verilecek.
Bütçe milletin bütçesi ve elbette gençlerin bütçesi. Meclise gelen bütçede gençlerin haklarına dikkat çekmek ve öğrencilerin sesine ses katmak için, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları olarak 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz.
Bugün konuşmak zorundayız. Çünkü siyaset bütçe hakkı üzerine yapılır. Çünkü bütçe bir iktidarın tercihlerinin en açık göstergesidir.
“İKTİDARIN TERCİHİ YİNE GENÇLER DEĞİL”
Bizler bu bütçeyi incelediğimizde şunu görüyoruz: Bu bütçede gençlere yer yok. Bu bütçede öğrencilere yer yok. Bu bütçenin, son 21 yılda milleti yoksullaştıran, gençleri işsizleştiren, emeği ucuz iş gücü haline getiren, gelir adaletsizliğini büyüten bütçelerden hiçbir farkı yok. İktidarın tercihi yine gençler değil.
Gençler için, öğrenciler için bu bütçenin özeti şudur: Günlük harcaması 21,5 milyon olan saray; gençlere 3 bin TL ile geçinin diyor.
Her akşam yatmadan önce manda yoğurduna Medine hurması doğrayıp, içine kestane balı ve yulaf atmayı önerenler; gençlere bir simit bir çayla karnınızı doyurun diyor.
Yeni yurtlar inşa etmeksizin 4 kişilik odaları 6 kişiye, 6 kişilik odaları 8 kişiye çıkararak kapasiteyi artırdık masalı anlatanlar; gençlere koğuş sistemine razı olun diyor.
Bugün buraya duymadığınız sesleri getirdik. Kulak tıkadığınız çığlıkları, yüz çevirdiğiniz yüzleri getirdik. Geçinemiyoruz diyen gençlerin sesi buradadır. Barınamıyoruz diyen öğrencilerin sesi buradadır. İhmalkarlıklarınız sonucu, düşen asansörde can veren Zeren’in çığlıkları buradadır. Cemaat yurduna mahkum bıraktığınız, baskılara dayanamayıp canına kıyan Enes’in yüzü buradadır. Bu sesleri, bu çığlıkları duyun. Bu yüzlere iyi bakın. Gençlerin talepleri tam da buradadır! Aynı acıları bir daha yaşamak istemiyoruz.
“GÜVENLİ VE SAĞLIKLI ÖĞRENCİ YURTLARI HAKKIMIZ”
Açıkça ifade ediyoruz: Koğuş sistemine razı değiliz. Güvensiz yurtlarda, ihmalkarlıklarınız sonucu can vermeye razı değiliz. Sağlıklı beslenmek en temel hakkımız. Bugün KYK yurtlarının kapasitesi üniversite öğrencilerinin yalnızca 5’te 1’ine yetiyor. Özel yurtlara servet ödemek, cemaat yurtlarına muhtaç kalmak istemiyoruz. Güvenli, sağlıklı, insanca yaşanılabilir öğrenci yurtları hakkımız.
3 bin TL bursla, ders çalışmamız gereken gecelerde ayın sonunu nasıl getireceğimizi düşünmek istemiyoruz. Geçinebileceğimiz burslar hakkımız.
“BAŞKA BİR GELECEK MÜMKÜN”
Başka bir bütçe, başka bir gelecek mümkün. Gençlere değer veren, bu milletin kaynaklarını dar bir zümre için değil bu ülkenin gençleri için kullanacak bir irade mümkün.
Birlikte aşmamız gereken ortak dertlerimiz var. Güzel yaşamayı, kıymet görmeyi, geleceğimizi kurmayı hak ediyoruz. Bizi “ancak bu kadarının olabileceğine” inandırmak istiyorlar. Oysa gördük ki istenirse; kaliteli yurtlarda 2 kişi kalmak da mümkünmüş. Kent lokantalarında uygun fiyata doymak da mümkünmüş. Festivaller ve şenlikler yapmak, birlikte neşelenmek de mümkünmüş. Daha çok burs, daha çok imkan, daha kaliteli kütüphaneler mümkünmüş.
Kariyer fırsatlarını çoğaltmak hiç de zor değilmiş. Bunların hepsini yerel yönetimlerimizde başardık. Gençler için başka bir hayatın mümkün olduğunu gösterdik. Ve artık bizler azla yetinmek istemiyoruz. Yerel yönetimlerde başardığımızı ülkemizde de başarabiliriz. Ülkemizi çok seviyoruz. Bu güzel ülkenin eşit ve onurlu yurttaşları olarak layık olduğumuz şekilde yaşamak istiyoruz. Dar bir zümrenin elinde çarçur edilen kaynakları, yeniden biz gençler için kullanacak iradeyi iktidara taşımak üzere sağlam adımlarla yürüyoruz. Sen de gel, adımlarımıza bir yenisi eklensin. Daha güçlü yürüyelim. Gel, sesimize ses kat. Daha gür çıksın sesimiz. Gel, layık olduğumuz ortak geleceği hep birlikte kuralım. Parasız ve bilimsel bir eğitime ulaşabildiğimiz; kamuda liyakatin esas, emeğin değerli, adaletin hakim olduğu; kendimizi genç hissettiğimiz, geleceğe umutla bakabildiğimiz özgür ve güzel günler hayal değil. Yanı başımızda. Umutsuz değiliz. Umut var. Umut burada!”