CHP Çorum Belediye Meclisi Üyesi Av. Doğan Öksüz, Bahçelievler Mahallesi’nde ihtiyaç olmadığı halde yeni bir cemevi inşaatı yapılmasının Alevi-Bektaşi toplumunu bölmek anlamına geldiğini belirterek, FETÖ projesine hizmet edilmemesini istedi.

Öksüz, “Neden daha çok ihtiyacı olan mahallerimizde böyle bir değişiklik düşünülmemiş? Örneğin Üçtutlar Mahallesinde cem evi ihtiyacı olmadığına nasıl kanaat getirilmiş? Bahçelievler’de yaşayan Alevi nüfusunu tespit eden yüksek ilim irfan sahibi Ankara bürokrasisi Binevler'de yaşayan zengin Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızı tespit edememiş mi?” diye konuştu.

Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın'ın başkanlığında toplanan Çorum Belediye Meclisi Ekim ayı toplantısında Bahçelievler Mahallesi'nde yeni cemevi işaretlenmesi tartışmalara neden oldu.
CHP Belediye Meclisi Üyesi Av. Doğan Öksüz, 2008 yılından bu yana Hacı Bektaş ve Alevi Kültür Merkezi'nin  gönüllü avukatlığını üstlendiğini belirterek, isim vermeden o dönemden itibaren aynı Alevi dedesinin iş başında oluğunu söyledi.

Çorum İl Halk Kütüphanesi kapanıyor Çorum İl Halk Kütüphanesi kapanıyor

2008 öncesinde Hacı Bektaş Vakfı'nda FETÖ'nün etkin olduğunu kaydeden Öksüz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Biz vakıftan FETÖ'yü temizledikten sonra onlar Nefes Alevi Bektaşi Kültür Merkezi Derneği'ni kurdular. Bu derneğin Alevi dedesi kimdi? Adı geçen dernek 15 Temmuz sonrasında  KHK ile kapatıldı ve yöneticileri yargılandı. O Alevi dedesi yine paçayı kurtardı ve hayatına devam etti.

“BİZ 2007'LERDE DE BUNUN FETÖ PROJESİ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİK”

Artık 15 Temmuz'u da geçirdik daha kendilerine gelemezler derken, operasyon bitti mi peki, hayır. Bu sefer 2017 yılında Bahçelievler Kültür Merkezi projesi devreye sokuldu. Şu an Melikgazi Kültür Merkezi olarak kullanılan yer  "cemevi-mescit-aşevi-gasilhane-morg " konsepti ile uygulamaya sunuldu. İçerisinde mescit ve dede odaları yapılacak olan bu merkez FETÖ’nün “cami-cemevi“ projesinin bir benzeri olması hasebiyle bizi çok endişelendirdi. Zira FETÖ’nün dünya ölçeğinde öne sürdüğü dinler arası diyalog fikrinin o zaman yerele yansıması ”cami-cem evi” projesiydi.

Ancak o zamanki belediye meclis üyelerimizin ve şahsımın da içerisinde yer aldığı bir heyetin yoğun uğraşları neticesinde proje değiştirildi ve güncel halini aldı. Zira dönem valisine gidip bunun eski FETÖ projesi olduğu anlatıldı ve durumu düzelttik.

Peki proje kapsamında yapılacak olan merkezin başına kim getirecekti? Proje inşaat halindeyken kendisine oda bakan kimdi?  x alevi dedesi.

Biz ona karşı çıkmıştık, bunun FETÖ projesi olduğunu söylemiştik. O dönemin baş Alevi dedesi de aynı kişi. Aradan 7 sene geçti. Hücre yeniden uyandı ve karşımıza yeniden geldi. Dördüncü kez bir saldırıyla karşı karşıyayız.
Şimdi önerilen cemevi projesinin arkasında da aynı Alevi dedesi var. Projeyi öneren Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı. Bu kuruluşun başkanını Çorum'dan sadece bir Alevi dedesi ziyaret etmiş. Yine aynı kişi.
FETÖ kaçkını bir şahsın zamanında yapamadığı operasyonu yol arkadaşıyla yeniden yapıyor.

“AMAÇ, ALEVİ -BEKTAŞİ TOPLUMUNU BÖLMEK MİDİR?”

Amaç ne? Siyasal güç; Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın inanç ve düşünce özgürlüğüne karşı çok mu hassas ve düşünceli? Osmancık  ilçemizde bulunan Koyunbaba Bektaşi dergahını önce mescit sonra da camii olarak değiştiren siyasal bürokrasi aygıtı şimdi ise Alevilerin ibadethane ihtiyacı olduğuna nasıl karar vermiş?
Bahçelievler Mahallesinde yaşayan vatandaşlarımız fişlendi mi ki çoğunluğunun Alevi olduğuna kanaat getirildi. Nüfus kaydına göre mi? Kolluk araştırması mı? Tahmin mi? Ben apartmanımda kimin Alevi,  kimin Sünni olup olmadığını bilmiyorum.

Öte yandan Bahçelievler Mahallesinde cemevi ihtiyacı olup olmadığına dair nasıl bir araştırma yapılmış? Kime sorulmuş?
Kimden bilgi alınmış? Ben 3-4 kanaat önderine sordum; en ufak bir ihtiyacın olmadığını ifade ettiler.

BAHÇELİEVLER'DE VATANDAŞLARIMIZ HUZUR İÇİNDE YAŞAMAKTADIRLAR”

Neden daha çok ihtiyacı olan mahallerimizde böyle bir değişiklik düşünülmemiş? Örneğin Üçtutlar Mahallesinde cem evi ihtiyacı olmadığına nasıl kanaat getirilmiş? Bahçelievler’de yaşayan Alevi nüfusunu tespit eden yüksek ilim irfan sahibi Ankara bürokrasisi Binevler'de yaşayan zengin Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızı tespit edememiş mi?

Bakın kitabın ortasından konuşuyorum; Çorum ili; geçmişte yaşanan siyasi ve mezhep çatışmalarının sonucunda açık bir şekilde ayrılmış durumdaydı, ancak çok şükür bu durumu aştık, yok ettik sınırları.
Halihazırda mahallemizde Alevi-Sünni-Sağcı-Solcu ayrımı yapmaksızın tüm vatandaşlarımız huzur içerisinde yaşamaktadırlar.

“MAHALLEMİZDE, CEMEVİNİN HEDEFLEDİĞİ TÜM İHTİYAÇLARI  KARŞILAYAN KURUMLAR MEVCUTTUR”

Bizler mahallemizde kaya gibi tek vücut yaşıyoruz. MHP’li dostlarımızın da Alpaslan Türkeş’ten düstur edindiği şekilde ; “mermer” gibi tek kalem yaşıyoruz. Mahallemizin üzerine yapıştırılmaya çalışılan  "Alevi mahallesi" damgasından rahatsız durumdayız. Ancak yapılan bu tesis ile birlikte iç huzurumuz sarsılacak, kavga ve çatışma ortamı körüklenecektir.

Şimdi bölgedeki inanç merkezlerine bakalım:

Bölgede tüm inanç gruplarının ibadethane ve cenaze ihtiyaçlarını karşılayabilecek merkezler bulunmaktadır. Mahallemizde  Şenyurt Altınevler Camii, Bahçelievler Camii, Dumlupınar Camii, Melikgazi Camii,  İmam Ali Mescidi, Sultan Ana Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği  ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi gibi yapılacak olan cemevinin  hedeflediği tüm ihtiyaçları karşılayan kurumlar bulunmaktadır.

“KATKI SUNULMAK İSTENİYORSA, VAKFIN 'RIZA ŞEHRİ'NE DESTEK VERİLEBİLİNİR”

Özellikle "Bahçelievler Mahallesi İpekli 1.Cad. Sok. No:11 Çorum" adresinde faaliyetlerini sürdüren Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi kurulduğu 1996 yılından beridir; Çorum’da Alevi-Bektaşi toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak, inanç ve ibadetlerini organize şekilde öğreti haline getirecek, örgütlenme bilincine kavuşturacak bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Vakıf bünyesinde eğitim çalışmaları, semah ve saz kursları, el-işi kursları, inanç ve ibadet eğitimi, kadın hakları-sağlık-hukuk seminerleri, kermesler, destek geceleri, danışma toplantıları, fakir insanlara yapılan yardım etkinlikleri ve sair çalışmalar yapılmaktadır.

Vakıfta 2 adet cenaze taşıma ve yıkama aracı ile birlikte bir adet hizmet aracı bulunmaktadır. Tepeden tırnağa restore edilen ve yenilenen vakıf binasında günümüz teknolojisi kullanılarak cenaze yıkama yeri ve morg yapılmıştır. Netice itibariyle vakıf bölge insanının ihtiyaçlarını fazlası ile karşılamaktadır.

Bugüne kadar cenazesi açıkta kalan, cem ibadetini yapamayan tek bir Alevi-Bektaşi yoktur. Kaldı ki köyde yaşayan vatandaşlarımız cem ibadetlerini köylerinde bulunan cemevlerinde yerine getirmektedir.
Hacı Bektaş Veli Vakfı, hemen vakıf binasının yanı başında 3 dönümlük bir arsa aldı ve “Rıza Şehri” adı ile içerisinde kreş, anaokulu, kadınlara ve gençlere yönelik kurslar, müze, galeri, yaşlı bakımevi olan bir projeye başlandı. Yaşlı bakım evi olan bölümün kaba inşaatı bitmek üzere ama maalesef yeterli destek olmaması nedeniyle inşaat çok yavaş ilerliyor. Yardım gecelerinden elde edilen gelirler, anaların/ bacıların pazar paralarından artırdıkları 3-5 liralar, çocuklarımızın kumbaralarından getirdiği paralar, emeğini bağışlayan vatandaşlarımızın beden güçleri ve bir kısım hayırseverlerimizin desteği ile yapım devam ediyor. 
Şayet Alevi-Bektaşi toplumunun inanç dünyasına bir katkı sunulmak isteniyorsa, size destek olabileceğiniz bir yer.

Peki son cümle; amaç nedir?

Yanlış anlaşılmasın bu sözlerim burada bulunan herhangi birine karşı değil. Zira ben anlatmadan önce bu bağlantıları kuramamanız gayet doğal. Özellikle sayın Aşgın'ın vakıf ile olan muhabbetini biliyorum. Benim sözüm gizli kapılar ardında FETÖ’nün eksi projesi olan bu fikri yeniden gündeme getiren Ankara'daki bürokrasi heyetine ve maalesef hepimizi bu tuzağa çekmeye çalışıyorlar.
Amaç net; Hacı Bektaş Veli Vakfı bünyesinde ve çevresinde toplanan Alevi-Bektaşileri bölmek, parçalamak ve koparabildiği ölçüde kullanışlı/biat eden Alevi oluşturmak. Özellikle bölgedeki alt grup gariban insanlarımıza yeni kurulacak merkez üzerinden yardımları nakdi ve ayni ulaştırmak sureti ile minnet duygusu üzerinden siyasi mühendislik yapmak.

GELİN BU GÜNAHA ORTAK OLMAYIN!

3 kere denendi olmadı. FETÖ 3 kere denedi her seferinde alaşağı oldu. Bu proje olsa olsa mahallede var olan huzur ortamını bozar ve bu durumun bütün günahı vebali bu maddeye evet verecek olan arkadaşlarımızın boynuna olur. Bu sebeple tüm meclis gruplarımızdan 'hayır' yönünde oy kullanmalarını istirham ediyorum.”

AŞGIN İTİRAZLARI KABUL ETMEDİ

Belediye Başkanı Aşgın ise devletin bir kurumunun adının FETÖ ile anılmasını doğru bulmadığını belirterek, Belediye olarak Hacı Bektaş Vakfı'na da gerekli desteği verdiklerini söyledi.
Söz konusu gündem maddesi oy çokluğuyla kabul edildi.