Saadet Partisi Çorum Merkez İlçe Teşkilatının düzenlediği ''Özgür Kudüs Buluşmaları'' konferansı gerçekleştirildi.

Konferansa Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, Merkez İlçe Başkanı Fatih Yıldıran, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Abdullah Aydın ve Filistin gönüllüleri katıldı.

Konferansta selamla konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi Çorum Merkez ilçe Başkanı Fatih Yıldıran; “Kudüs davası yalnızca Filistin'deki bir avuç cesur Müslümanın değil, İslam aleminin tamamının ortak davasıdır. Kudüs'ü savunmak insanlığı savunmak, Kudüs'e sahip çıkmak hakka hukuka barışa adalete medeniyete sahip çıkmaktır” dedi.

Yıldıran; “Gazze’ye yönelik haksız, hukuksuz ve vicdansız abluka saldırısı bombardımanlar da halen devam ediyor. Filistin'i nefessiz bırakarak haklı davasından vazgeçirmeyi amaçlayan siyonist  teröristler, Filistinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sayesinde şimdiye kadar hamdolsun hedeflerine ulaşamamıştır.

Tuba Üreyen: İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı kadın cinayetlerini artırdı Tuba Üreyen: İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı kadın cinayetlerini artırdı

Bu acımasızlık ve katliamı ne Birleşmiş Milletler, ne de Müslüman devletler kınamaktan öteye geçmemiştir maalesef. Kınamanın bir gün bugüne kadar Siyonistler için hiçbir caydırıcı olmadığı hepimizin malumudur. Eğer kınamalar işe yarasaydı 75 yıldır zulüm gören Filistin halkı ve Kudüs'ü bugün  farklı bir konum olarak ele alıyor olurduk.  Demek ki yönetimlerin değişmesi ve kınamanın birkaç adım öteye geçmemesinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Gelinen aşamada herkesin bu gerçeklerinin farkına vardığına inanıyorum. İşgali ve şiddeti kınama söylemlerin ısrar etmenin artık kimseye bir faydası yoktur. Babasının sırtına siper almış bir şekilde şehit olan Muhammed Durran'ın görüntüsü hala yüreğimizi dağlıyorsa, bugün de, yarın da, hatta onlarca sene sonra yüreklerimizi dağlamaya devam edecektir.

Zulüm kimden gelirse gelsin karşı durmak, mazlum kim olursa olsun elinden tutmak bizim inancımızın ve insanlarımızın bir gereğidir. Kudüs'ü 400 yıl boyunca adaletle yöneten bir ecdadın torunları olarak Filistin'de kan, gözyaşı ve zulüm görmek istemiyoruz. Ve biz Müslümanlar ne 1967 senesini, ne de 1947 senesini temel alıyoruz. Bizim için İsrail diye bir devlet yoktur. Filistin tek ve bütündür. Kudüs'ün doğusu ve batısı diye bir ayrımı da asla kabul etmiyoruz. Tek Kudüs vardır o da tek Kudüs'te Filistin'in başkentidir” ifadesini kullandı.

“FİLİSTİN'İN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR”
Daha sonra konuşmalarını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Doç. Dr. Abdullah Aydın, “bugün Filistin meselesini anlamak için siyonizmin dününü, bugününü ve yarını anlamamız gerekmektedir. Siyonizm tarihi 3700 yıla dayanan bir süreçtir  ve son 200 yıl içerisinde gerçekleştirilen projelerine bakılmalıdır. Biz bu süreçleri maalesef çok az sayıda argümanlardan edinebiliyoruz. 
Siyonizmin akıl babası Avusturalyalı gazeteci Theoder Herzl 1897 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde siyonist üst düzey yetkilileri bir araya getirerek ilk konferanslarını gerçekleştirdi. Herzl öncesinde Abdulhamit Han hazretleri ile olan mücadelelerini yakinen biliyoruz. Asıl dikkat çekmek isteğim olay  siyonizm ideolojileridir.  Azgın siyonistler  Tevrat’ta ve Kabalada yazanları bir kenara bırakıp yeni bir anlayış içinde onların tabiriyle Tanrı’yı kıyamet zorlamamız lazım düşüncesini benimsemeleridir. Bu düşünceleriyle  öyle bir inanmışlığa bağlılar ki Mescidi Aksa'yı yıkıyor, Süleyman mabedini yapıyor,  orda büyük İsrail'i kuruyor, kurduğu zaman büyük açılış  töreni düzenliyor, açılış töreninde kesilecek koyunları bugünden yetiştiriyor, o koyunları kesecek bıçakları en iyi çelikten üretimini tamamlamışlar, o törende gerçekleşecek tüm etkinlikler hazır,  bu kadar kan donduran inanış olamaz.
Bizim gözümüzden kaçan bir kaç noktaya daha temas etmek istiyoruz, bugün halen siyonist kongreler devam ediyor, her sene yapılır ve gündeme taşınır. Bugün Ukrayna’da yaşanan savaş olduğu gibi Ortadoğu ve Filistin meseleleri hep bu kongrelerin bir ürünüdür. Erbakan hocamızın da tabiriyle hangi taşın altına baksanız bu siyonistleri görürsünüz ifadeleri yine bu günleri yansıtmaktadır. 
Siyonistlerin dünya liderlerinin üzerlerinde hegemonyasında olduğu gibi basın üzerinde de etkileri vardır. Eleştiriye tahammülleri yoktur. Bugün Mısır istesin bu meseleyi halleder, Ürdün istesin bu meseleyi halleder ama bu ülkenin liderleri onların emeline hizmet etmektedir. Ben inanıyorum ki Özgür Filistin için Selahattinler bu ülkeden çıkacak ve Gazze’de Mescidi Aksa özgürlüğüne kavuşup tüm Müslümanlar olarak Mescidi Aksa’da ibadetlerimizi yapacağız. Filistin'in Türkiye'ye ihtiyacı var” şeklinde konuştu.