Çorum Emek ve Demokrasi Platformu, bazı belediyelere kayyum atanmasına tepki göstererek, kayyumun halk iradesine, emeğe, barışa yapılan bir darbe olduğunu ileri sürdü.
Emek ve Demokrasi Platformu, kayyum atamalarına karşı Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması yaptı.
Platform adına konuşan Hikmet Aydın, “Kayyum: yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir” dedi.
Kitlesel basın açıklamasına; CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, Emek Partisi İl Başkanı Muharrem Özünel, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Serap Meriç, CHP Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Kıvanç Azman, CHP İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile platform bileşenleri katıldı.
Basın açıklamasını yapan Çorum Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü, Emekli Sen Şube Başkanı Hikmet Aydın, “Kayyum: yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır. Kayyum: şatafattır. Belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır” ifadesini kullandı.
Hikmet Aydın, konuşmasında şunları söyledi:
“KAYYUM: YOLSUZLUKTUR, BOŞALTILAN KASALARDIR”
“Ülke olarak ne yazık ki yine bir kayyum darbesi ile karşı karşıyayız.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyum atanmasının üzerinden 5 gün geçtikten sonra yine en demokratik haklardan olan seçme seçilme hakkı gasp edilmiştir. Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi başkanları görevden alınmış ve yerlerine kayyum atanmıştır.
Son 5 ayda arka arkaya Hakkâri, Esenyurt Mardin, Batman ve Halfeti halkının iradesini gasp etmeye dönük saldırılar AKP-MHP iktidarının 31 Mart yerel seçimlerini ezici bir şekilde kaybettiği belediyelere kayyum darbesi ile adeta çökmeyi hedeflediğini tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır.
Hedef açıktır. Tüm toplum iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak, kayyum darbeleri olağan hale getirilmek istenmektedir.
Kayyum halk iradesine darbedir. Kayyum emeğe darbedir.
Kayyum; yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır.
Kayyum: yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır.
Kayyum: şatafattır. Belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır.
Kayyum: yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir.
Kayyum: iktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır.
“DEMOKRASİNİN VARLIĞININ TEMEL KOŞULU HALK İRADESİNE SAYGI DUYMAKTIR”
Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyum atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir.
Herkes bilmelidir ki yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyum darbesi yeni belediyeler ile sürecektir.
Emek ve Demokrasi Platformu olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyum politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık.
Bugün de kayyum darbesini kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız!
Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere inat bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Belediye Başkanları derhal görevine iade edilmelidir.”