Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 27 Eylül 2024 tarihli Cuma hutbesi, camilerin toplumsal yapımızdaki kritik rolüne odaklanıyor. 'Şahsiyetimizi İmar Eden Kutlu Mekan: Cami' başlıklı bu hutbe, camilerin nasıl birer maneviyat ocakları olduğunu ve toplum üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamaktadır.
Cuma Hutbesi Konusu: Camilerin Önemi
27 Eylül 2024 Cuma hutbesinde, İslam dininde camilerin önemi vurgulanacak. Camiler, sadece ibadet edilen yerler olmanın ötesinde, Müslümanların sosyal ve manevi hayatlarını şekillendiren kutsal mekânlardır. Hutbede, camilerin Müslüman toplum üzerindeki etkisi, bireylerin şahsiyetlerinin gelişimindeki rolü ve camilerin manevi atmosferinin hayatımızdaki yeri anlatılacak.
Camiler, Birliğin ve Beraberliğin Simgesi
Camiler, Müslümanların bir araya gelerek Allah'a ibadet ettikleri, kardeşlik ve birlik duygularını pekiştirdikleri mekânlardır. Hutbede, camilerin sadece namaz kılınan bir yer değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, yardımlaşmanın ve manevi huzurun bulunduğu yerler olduğuna değinilecek. Müminlerin camilerde bir araya gelerek kardeşlik duygularını pekiştirdikleri, birlik ve beraberlik ruhunun camilerde hayat bulduğu anlatılacak.
Cami Şahsiyetimizin İnşasında Nasıl Rol Oynar?
Cuma hutbesinde, camilerin Müslümanların şahsiyetlerinin inşasında nasıl bir rol oynadığı detaylı şekilde işlenecek. Camiler, ahlaki ve manevi gelişimimize katkı sağlayan mekânlardır. İbadet ve sohbetlerle ruhumuzu beslediğimiz camilerde, aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilinci, yardımlaşma ve hoşgörü değerleri de gelişir.
Camilerin Gelecek Nesillere Miras Olarak Aktarılması
Hutbede ayrıca camilerin, gelecek nesillere aktarılan bir miras olduğu vurgulanacak. Camilerin korunması, bakımı ve ibadet edenlere hizmet edecek şekilde düzenlenmesi, Müslüman toplumun ortak sorumluluğu olarak ele alınacak. Camilerin sadece bugünkü nesillere değil, gelecek nesillere de aktarılması gerektiği hutbenin önemli başlıklarından biri olacak.
Diyanet İşleri ile Cuma Hutbesi PDF İndir - Oku
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 27 Eylül 2024 Cuma hutbesine PDF formatında ulaşmak isteyenler, Diyanet’in resmi web sitesi üzerinden hutbeye erişebilirler. Bu metin, namaz öncesinde camilerde okunacak ve Müslümanlar için önemli mesajlar içerecek.
İşte, tam metin:
ŞAHSİYETİMİZİ İMAR EDEN KUTLU MEKÂN: CAMİ
Muhterem Müslümanlar!
Huzur ve güvenin, rahmet ve bereketin kaynağı olan camiler ve mescitler; Yüce Rabbimize kulluğumuzu arz ettiğimiz, hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim'i öğrendiğimiz, rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'in güzel ahlakıyla tanıştığımız mabetlerdir. Cami ve mescitler, aynı safta omuz omuza durduğumuz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz maneviyat ocaklarıdır. İnsanlığı tevhide, kurtuluşa, hayra ve iyiliğe çağıran hakikat merkezleridir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in buyurduğu üzere, "Şehirlerde Allah'ın en çok sevdiği yerler, camilerdir."1
Aziz Müminler!
Camiler, sadece ibadetlerimizi eda etmek için bir araya geldiğimiz yerler değildir. Camiler; kadın, erkek, genç, yaşlı, herkesin ilim ve irfanla buluştuğu, bilgi ve hikmetle yoğrulduğu, adalet ve merhametle şahsiyetini inşa ettiği eğitim yuvalarıdır. Ecdadımız, camilerin bu eşsiz ruhundan ilham alarak muhteşem bir medeniyet inşa etmiştir. Cami merkezli bu medeniyetin özünde Kur'an ve sünnete bağlılık vardır. Vefakâr bir eş, hayırlı bir evlat, şefkatli bir anne-baba, güvenilir bir komşu olmak; akrabayı, yetimi, öksüzü ve kimsesizi gözetmek vardır. Helalinden kazanmak, harama el uzatmamak, yanlış ölçmemek, eksik tartmamak, kimseyi aldatmamak vardır. İş ve çalışma hayatında doğruluğu şiar edinmek, kul ve kamu hakkını gözetmek vardır. Ahîlik geleneğinde yer aldığı üzere, geçmişten günümüze esnaf ve zanaatkâr arasında dayanışma, dürüstlük, adalet, ahlak ve çalışkanlık gibi değerleri özendirmek vardır.
Kıymetli Müslümanlar!
Medeniyetimizin temeli, şehirlerimizin kalbi olan cami ve mescitleri inşa etmek, tamirat ve tadilatlarını yapmak Müslüman olmamızın gereğidir. Onları tahrip etmek, onların içinde ibadet yapılmasına engel olmak, maddi ve manevi anlamda onları işlevsiz kılmak ise büyük bir zulümdür. Bu hususta Yüce Rabbimizin uyarısı gayet açıktır: "Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır!"2 Nitekim bugün Gazze'de olduğu gibi şehirleri işgal eden zalimlerin hedeflerinden biri de camiler olmuştur. Bunun karşısında Müslümanlara düşen, camileri inşa ve ihya etmektir. Camileri ihya etmek ise onların ilim ve irfan merkezi olma hüviyetlerini devam ettirmektir. Camilerde öğrendiğimiz bilgilerle hayatımızı mamur kılmak, onlardan aldığımız feyiz ve bereketle İslam'ı en güzel şekilde yaşayıp temsil etmektir.
Öyleyse Değerli Müminler!
Binbir emekle inşa ettiğimiz camilerimizi cemaatsiz bırakmayalım. Onları yalnızlığa terk etmeyelim. Cuma ve bayram namazlarında buluştuğumuz gibi beş vakit namazlarımızı da eda etmek üzere camilerde buluşalım, ailece camide olalım. Göz aydınlığı çocuklarımızı ve geleceğimizin teminatı gençlerimizi camilerimizin manevi ikliminden mahrum etmeyelim. Samimi bir niyetle camiye giderken attığımız her adımın, geçirdiğimiz her saniyenin günahlarımızın affına, yuvamızın huzuruna, kazancımızın bereketine vesile olacağını bilelim. Unutmayalım ki, tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de, yarın da Müslümanlığımızı muhafaza etmenin merkezleri camiler olacaktır.
Aziz Müslümanlar!
Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Din görevlileri; cami ve mescitlerde, Kur'an kursu ve farklı alanlarda görev yapan, toplumu din konusunda sahih ve doğru bilgi ile aydınlatan, şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin imarında ve kimliğimizin korunmasında yerleri doldurulamayacak müstesna insanlardır. Onlar, ömürlerini din hizmetine vakfetmiş, her yaştan ve her kesimden insanın manevi imarını gerçekleştiren gönül erleridir.
Bu vesileyle geçmişten günümüze camilerimizin maddi ve manevi imarı için gayret gösteren, ömrünü din hizmetine adamış hocalarımızdan, camilerimizin inşa ve ihyasında imkânlarını esirgemeyen hayır sahiplerinden ve bütün cemaatimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum.
1 Müslim, Mesâcid, 288.
2 Bakara, 2/114.