8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla mesaj yayımlayan Ulaş Tokgöz, 8 Mart’ın bir kutlama günü olmadığını, kendileri için bir anma günü olduğunu ifade etti.
Kahramanmaraş merkezli 10 ilimizi etkileyen deprem sonrası kadın ve kız çocuklarına devlet tarafından mutlaka psikolojik destek sağlanması gerektiğinin altını çizen Tokgöz, “Görüyoruz ki bu destek tam anlamıyla verilmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir ve bu yaralar el birliği ile sarılacaktır. Ancak daha önceki Gölcük depremi sonrası kadın ve kız çocuklarına psikolojik destek verilmediği için insanlar hala o psikolojiyle yaşadılar ve bunu atlatmakta zorluk çektiler. Son depremdeki vatandaşlarımızın da bu zorlukları tekrar yaşamamaları için devletimiz üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.
Hangi siyasi partiye üye olursa olsun veya hangi siyasi parti düşüncesi olursa olsun depremin bütün insanlığı yıktığını kaydeden Tokgöz, depremden en çok kadınların ve aile bireylerinin etkilendiğini, bunu da en çok anne kadınların yaşadığını belirtti.
Atatürk’ün önderliğinde, çağdaş dünya kadınlarının sahip olduğu tüm kazanımları elde eden, seçme seçilme hakkını birçok Batı ülkesinden daha önce kazanan kadınların günümüzde ne yazık ki şiddete, ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz bırakıldığını dile getiren CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, “Çağdaş Türkiye’nin kurulması yönünde önemli bir misyonu üstlenen kadınlarımız, bugün toplumsal yaşamın ve hayatın tüm alanlarında kadını yok saymaya çalışan bir zihniyet tarafından geleceklerinin karartılması, tüm kazanımlarının ellerinden alınması girişimiyle karşı karşıyadır. CHP olarak buna asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Gelir adaletsizliğinin ve yoksulluğun da en büyük faturasını da kadınların ödediğini kaydeden Tokgöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’nin yanlış politikaları sonucu artık bugün kadınlarımız tenceresini kaynatamaz duruma gelmiştir. Ucuz ekmek kuyruğunda saatlerce beklemek zorunda kalmıştır. Bugün evlerde, ailede huzur kalmamıştır.
Biz bu genel seçimler öncesi tekrar huzuru vadediyoruz. Kadını, erkeği, çoluğu, çocuğu ile evlerimiz tekrar huzura kavuşacaktır. Evin huzuru olmazsa sokağın huzuru, sokağın huzuru olmazsa kentin huzuru olmaz. Huzurun birinci şartı ekonomik özgürlüktür. Kadın ve erkek tüm yurttaşlarımızı ekonomik huzura ve refaha kavuşturacağız.
Kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği, şiddetin olmadığı, sosyal yaşamın her alanında, yönetimin her aşamasında kadınların daha çok yer aldığı bir düzende barış ve refah içerisinde yaşayacağımız yarınlar dileğiyle, tüm Çorumlu kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anıyorum.”