Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile yapılan program, lokma dağıtımı yapılması, Ali Rıza Düzgün Dede'nin nefesi ve şiir dinletisiyle sona erdi.
Lokma etkinliğine Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, CHP İl Başkanı Dinçer Solmaz, Meclis üyeleri, BTP İlçe Başkanı ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Ehlibeyt Kudret Dağı Vakfı Cemevleri Genel Başkanı Erdal Doğan selamlama konuşmasında, “İki hafta önce Ankara'da büyük coşkulu bir kalabalıkla halkımıza kurban lokması ikram ettik. Bu kurbanlardan ben biraz bahsetmek istiyorum. İstanbul'dan çok sevdiğimiz bir hanımefendi amansız hastalığa yakalanarak doktorlar O'nun fişini çekmek istediler. Bu yola gönül veren o aileye "Ben bir şeye inandım, yüreğimden gelen sesle O yaşayacak dedim" ve fişi çekilmedi. Bu hastamız bir gün içerisinde 4 kez ameliyat geçirmiş ve bugün kızları, hayata dönen annelerini ayağa kaldırıp, koluna girip yürüyüş yaptırmaya başlamışlar. Doktorların büyük hayretle yaşadığı bu mucizeyi yaşayan aile "annemiz nasıl hayata dönüp, ayağa kalkmışsa bütün insanların da şifalanıp, tatmaları için büyük bir kurbana niyet edilip, kesilmişti. Ve onunla birlikte olan diğer canlarımızın da bu lokmalarla birlikte karışarak ikram edildi. Yüce Hakk bu canların lokmalarını kabul etsin, onların niyetlerine ve gönüllerine göre versin” dedi.
"HAYVAN KESMEKLE HAKK'A VARILMAZ"
Doğan, “Kurban kesmekle Hakk'a varılmaz. Bu lokmaların asıl amacı; insan her yediği lokmada bir yanlışını götürmeli ve bedenini olumsuz nefsi hallerini terk ederse şifalanır. Eğer kişi bir yanlışlığını götüremiyorsa bu lokmayı tatmamalıdır. Çünkü gönlü arınmadan geçen, Hakk'a teslim olmuş, inanan insanlar için bu lokmalar yiyenin bedenine aşk olur, sevgi olur, ilacı, merhemi, şifası, dermanı olur, muhabbet olur, vicdan olur, nefes olur, adalet olur. Ben insanlığın ve tüm canlı varlıkların ölümsüzlüğüne inanıyorum. Her düşünceye, her inanca saygılıyımdır. Bu düşünce bize "36 bin yıldır geliyor." Adem Peygamber'in yaratılışına baktığımızda 7 bin yıl, bir Göbeklitepe'ye baktığımızda 13 bin yıl öncesinden bahsediliyor. Oysa biz şuna inanıyoruz "İnsan ölmez, don değiştirir" bunu ancak Hacı Bektaş-i Veli gibi, Ahi Evran Veli gibi, Mevlana gibi gönül gözü açık olanlar bu bilince erişmişlerdir. Eğer sizler kendinizi tanımış olsaydınız yeryüzünde hiçbir canlıyı incitmezdiniz. Hiç bir canlıya küfretmezdiniz. Yolda yürürken bir karıncayı dahi incitmezdiniz. Ama bizler bunun farkında değiliz” ifadelerine yer verdi.
"BEN MUSTAFA KEMAL AŞIĞIYIM"
Doğan, “Bir çok yanlışlara değinerek bizleri 1400 yıldır uyuttular, dedi. Menfaat ve çıkarları uğruna insanlar düşüncelerini bizlere aktarırken anlamayalım diye "Arapça okuyun" diyerek beyinleri cehaletle beslemişler. Halkına aşık olan bir Mustafa Kemal geldi cehaletin karanlığına boğulmasınlar, ilim, irfan ışığıyla aydınlansın, diye Kur'an'ı Kerim'i Elmalı Hamdi'ye kendi parasıyla Türkçeye çevrilmesi için tevsir yaptırdı.Ben Mustafa Kemal aşığıyım. Bu güzel vatanımızı bizlere yoktan var eden ve insanca onurlu yaşamamız için emanet eden Mustafa Kemal Atatürk ve silâh arkadaşlarına minnettarım. Onlara aşık olanların da ellerinden, yüreğinden öpüyorum. Ehlibeyt Kudret Dağı Vakfı Cemevleri'nin amacında damarlarındaki asil kan Mustafa Kemal Atatürk 'ün kanı vardır. Çünkü Atatürk olmasaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti olmazdı. Bugün sizin adınız soyadınız olmazdı. İnsanlar düşüncelerini, ibadetlerini özgürce yapabiliyorsa Atatürk ve silah arkadaşlarına borçludur. Bu bayrak yurdun her tarafını şehit kanlarıyla sulanmış vatanı temsil eder. Bu ülke Mustafa Kemal Atatürk ve 19 kişinin ilham gücüyle gönül birliği içinde el ele vererek bir kıvılcımla yolculuk başlamış ve Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bugün Mustafa Kemal'in makamında oturanlar, halkıyla, devletiyle, ordusuyla, polisiyle birlikte saygılı olup, hizmet yapanlara olanlara hü diyorum” şeklinde konuştu.
"KUR'AN-I KERİM BİZLERE IŞIKTIR"
Erdal Doğan, “Amacım tüm insanlığa ve onlardan doğacak nesillerin ilim, bilim, irfaniyet ışığıyla aydınlanması için son 3-4 ay içerisinde gece, gündüz hiç durmadan 3 tane eser çıkarttım. 17 ciltte tamamlayıp eser bırakmak istiyorum. İnsanların cehalete yenilmeden, kulaktan dolma bilgilerden, yenilenmeyen dogma düşüncelerden uzaklaşıp, bilinçlenmesi için okuyarak, araştırarak hakikati bulup, özümüze kavuşmalıyız. Kur'an-ı Kerim dışında çıkan hadisleri peygamberin sözüymüş gibi yazılan yalan yanlış, uydurulmuş bilgilerle bizlere dayatılan bu inanç sisteminden bir an önce kurtulmamız gerektiğini vurgulayarak Turan Dursun'un "Din Bu" kitabı ve İlhan Arsel'in "Şeriat ve Kadın" kitabıyla daha güzel bir dünyanın insanca yaşamanın özünde daha özgür düşünebilmek için dogma inançlardan ve tabulardan kurtulmak için insanlığı uyandırmak için yazılmıştır.
Camide hoca Kur'an-ı Kerim'i okurken, ibadetlerimizi yaparken Arapça okurken, camiye yardım toplanırken neden Türkçe olarak konuşuluyor, hiç düşündünüz mü? Maalesef insanların anlamaması için uyutulmuşuz yüzyıllardır. Hâlbuki Kur'an-ı Kerim-i gerçeklerin lisanıyla öz Türkçe ile dinlediğimizde bizlere ışıktır, aydınlığa götürecek eserdir. İnandığımız Peygamberimiz "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" demiştir. İşte Atatürk özellikle Türkçe ’ye çevrilerek okunmasını istemiştir.
Gönlünü Hakk'a teslim etmiş insan ister kiliseye, ister havraya, ister camiye, isterse cemevine gitsin. Yeter ki insan ne yaptığının bilincinde olsun dedi. Evreni ve kâinatı yaratan bir güç vardır. O yüzden insan, yaratılmış bütün varlığı sevmelidir” ifadelerine yer verdi.
Doğan sözlerini sürdürürken Beledi Başkan Yardımcısı Sayın Turhan CANDAN'la manevi bir gönül dostluğumuz vardır dedi. Çünkü O, topluma bir can gözüyle baktığı için bizim için kıymetlidir. Ne zaman kapılarını çalsak Çorum Belediye Başkanı Sayın Halil Aşgın ve Başkan Yardımcımız Turhan Candan talep ve isteklerimizi ellerinden geldiğince bizlere yardımcı oluyorlar. Kendilerine emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum diyerek sözlerini tamamladı.
CANDAN: "ISLANMIŞIN YAĞMURDAN KORKUSU OLMAZ"
19. Abdal Musa Birlik ve Dayanışma Şükür Lokması etkinliğinde konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, “Yine bir lokmada, yağmurlu bir havada buluşmuş olduk. "Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz" derler. Burada, tanıdık simaları aranızda görmek nasıl ki; kendi evimizde eşimize, dostumuza, akrabalarımıza gezdiğimizde onların gözlerine baktığımda neyi hissediyorsam, sizlerin de aranızda baktığımda öyle hissediyorum. Sizlerle birlikte olmaktan son derece mutluyum” dedi.
“Bu lokmaların birlik ve beraberliğe vesile olmasını, lokmayı veren kardeşlerimizin de bedenleri, ruhları şifa bulmasını diliyorum” diyen Candan, “Şükür lokması etkinliğine öncülük yapan Sayın Erdal Doğan abimiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerini sunarken, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum” dedi.