DÜNYA BİR OYUN SAHNESİDİR. (WILLIAM SHAKESPEARE)

Abone Ol

Seveceksen öylece sev. / Ne kusursuz insan ara, / Ne de insanda kusur. 
Birincisini zaten bulamazsın, / İkincisinde ise, bulduğun her kusur, 
Öğrendiğin her ayıp sahibini değil, / seni çirkinleştirir… 
Her ikisi de seni mutsuz eder. / Birincisini bulamadığın için, 
İkincisini ise bulduğun için mutsuz olursun. (Mevlana)

NAZIM HİKMET RAN’IN İLGİNÇ ÖYKÜSÜ

"Bursa Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Birkaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre: "- Nazım’da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir?" der. Nazım'ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve: "-Demek Nazım Hikmet sensin?", der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, “Gidebilirsiniz” der. 

Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:"-Ömer Hayyam adını duydunuz mu?" diye sorar. Müfettiş hemen atılır: "-Kim bilmez ki Hayyam'ı"
Nazım: "-Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi?" diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, "Görüyorsunuz, sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak, ama dönemin Adalet Bakanını ve sizi kimse anımsamayacak" der ve çıkar. Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, 

Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur, asla geri dönmez.
Sahi, o dönemin Adalet Bakanı kimdi?"

CENNETTEN GELEN HABER

Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir. 

Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir.... 

Mail farklı bir yerde farklı bir bayana gider. Tam bu sırada kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. 

Odaya giren annesi, yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür..

Kime : Sevgili karıma , Konu : Yeni ulaştım., Tarih: 16 Mayıs 2004 

Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım, senin de kayıtların hazır. Her şey yarın senin buraya geleceğin düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. 
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin. Not : Burası çok sıcak

KİMYA BİLİMİNİN BABASI LAVOISIER’IN BİLİM SEVDASI

Kimya biliminin dehası Lavoisier'in, asıl eğitimi hukuktu ve Paris Barosuna kayıtlı bir Avukattı. Bilimsel gözlem ve yorum üzerine yaptığı konuşmaları nedeniyle bütün dünyada ün kazanmıştı. Kimya bilimini reddeden yobazları gösterip,:

"Bu kelleler hiçbir şeye yaramaz" dediği için tutuklandı. 
Aynı gün yargılanıp, giyotinle ölüme mahkum edildi. 

Lavoisier; matematikçi Lagrange'i çağırdı ve "Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak. Eğer iki kere göz kırparsam, insanın kafası kesildikten sonra bir süre daha beyin düşünmeye devam etmekte demektir"...dedi. 

Lavoisier'in kafası kesildi, sepete düştü ve gülerek iki kere göz kırptı. 

Matematikçi Lagrange diyor ki; "Lavoisier'nin son saniyedeki ispat arayışı, bilimselliğin yüzyıllar sürecek meşalesidir. Ama o yobaz kafalar asırlarca karanlıkta sürünecekler, insanlığı da süründürecekler.

Halk ozanımız Karacaoğlan şu muhteşem dörtlüğüyle insanlığa sesleniyor.
Karacaoğlan der ki, bakın olana? / Ömrümün yarısı gitti talana,
Sual eylen bizden evvel gelene / Kim var imiş, biz burada yoğ iken? 
Dünyanın oyun sahnesinde ben de bir dörtlüğümle görünüp sahneyi terk ediyorum. 
Her seherde âleme ben yeniden doğarım,
Geçmişimle yüzleşip geleceğe bakarım,
Yaratılmışı hoş görüp, insanları sevdikçe,
Varlığımdan soyunur gönüllerde yaşarım… (Mehmet Özata)
                        
5 Ocak 2024 / Mehmet Özata

{ "vars": { "account": "UA-115444419-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }