Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim Sen Çorum Şube üyeleri; Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilmesini, öğretmenlere angaryaya dönüşen seminer-sınav sürecinin durdurulmasını istediler.
Saat 18.00’de sendika binası önünde bir araya gelen Eğitim Sen’liler, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilmesini, öğretmenlere angaryaya dönüşen seminer-sınav sürecinin durdurulmasını istediler.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Şube Sekreteri Sema Yılmaz, ‘Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin asli bileşenlerinin görüşünü almadan, masa başında hazırlanmış meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenlemiştir. Bu kanun, muhatabı olan öğretmenlerin iradesi dışında, onların hakları ve taleplerini dikkate almadan hazırlanmış, eğitim emekçilerinin bütün eleştirilerine rağmen, yandaş sendikanın desteği ile iktidar tarafından yasalaştırılmıştır. Anayasa Mahkemesi süreci devam ederken yönetmelik yayınlanmış ve öğretmenlik kariyer basamakları sürecinin uygulamasına başlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bir an önce bu haksız süreci durdurmaya yönelik olarak karar sürecini hızlandırmasını talep ediyoruz. Ayrıca sendikamız tarafından yönetmeliğin bütün maddelerine ilişkin Danıştay’a açılan iptal davası da kamu vicdanını yaralayacak eşitsizlikler ortaya çıkmadan bir an önce sonuçlanmalıdır. ‘ dedi.
SEMİNER-SINAV SÜRECİ DURDURULMALIDIR!
Seminer ve sınav sürecinin durdurulması gerektiğini de dile getiren Eğitim Sen Şube Sekreteri Sema Yılmaz, ‘Sendikamız bu kanuna dair sürecin en başından bugüne itirazlarını yükseltmiş, gerek eylem ve etkinliklerle, gerekse hukuksal mücadeleyle bu kanunu ve bağlı süreci durdurmaya çalışmıştır. Ne yandaş sendika gibi kanunu desteklemiş ne de iyileştirmeler, kısmı düzenlemeler talep etmiştir. Kanuna muhalefet eder gibi gözüküp üyelerini sınava hazırlama tutumuna da girmemiştir. Eğitim emekçilerinin bu kanun ve yönetmelik kapsamında angaryaya dönüşen seminer kıskacına alınmasına da sınava da kariyer basamaklarına da karşı olan sendikamız, bu kanunun ve yönetmeliklerin bir an önce iptal edilmesini, öğretmenlere yaşatılan anlamsız, nitelik kazandırmayan ve tersine öğretmen emeğini değersizleştiren bu sürecin bir an önce durdurulmasını talep etmektedir.’ İfadesinde bulundu.
EKONOMİK VE ÖZLÜK HAK KAZANIMLARI AYRIMSIZ UYGULANMALIDIR!
‘Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük hak kazanımlarının kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesi asla kabul edilemez.’ diyen Şube Sekreteri Sema Yılmaz; ‘Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışması ivedi biçimde hayata geçirilmelidir.
Kapsamlı ve bütüncül bir Öğretmenlik Meslek Kanunu, tüm eğitim emekçilerinin ekonomik taleplerini ve başta iş güvencesi olmak üzere öğretmenlerin temel haklarını, sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye almak zorundadır. Mevcut meslek kanununun öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamadığı açıkça ortadadır. Bundan dolayı yeni bir meslek kanunu düzenlenmek zorundadır.
Öğretmenler lehine bir içerik taşıması gereken meslek kanunu, ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun şekilde düzenlenmelidir.
Eğitim Sen olarak,eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda hazırlanacak gerçek bir meslek kanununu talep etmeye devam edeceğiz.’ diye konuştu.
BANKA PROMOSYONLARI GÜNCELLENMELİDİR!
Banka promosyonları konusuna da dikkat çeken Eğitim Sen Şube Sekreteri Sema Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘Ülkemizde son aylarda enflasyon tamamen kontrolden çıkmış, işçi ve emekçiler başta olmak üzere geniş halk kitleleri zamlar altında ezilerek geçim derdine düşmüştür.
Yıl başından bu yana Türk lirasında yaşanan aşırı değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle, daha önce imzalanan ve halen yürürlükte olan banka promosyon sözleşmeleri nedeniyle, kamu emekçileri ciddi anlamda ekonomik zararla karşı karşıyadır.
Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret zammı aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun yüzde 80’leri aştığı ve çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde bütün anlamını yitirmiştir. Kamu emekçilerinin bankaya yatan maaşlarında ‘enflasyon farkı’ nedeniyle artış olurken, eski enflasyon oranı ve maaş düzeyine göre saptanan promosyonlar komik düzeyde kalmıştır. Bu nedenle başta kamu bankaları olmak üzere tüm bankalar, maaş ödediği emekli ve çalışanlara verdiği promosyonları, geçmişe yönelik olanları da kapsayacak şekilde güncellenmelidir.’
ÖRGÜTSEL MÜCADELEMİZ SÜRECEK
‘Eğitim Sen, tüm eğitim emekçilerinin sesi olmaya devam edecek ve ekonomik, özlük, mesleki, sosyal ve demokratik haklarımız için mücadelesini yükseltecektir.’ diyen Eğitim Sen Şube Sekreteri Sema Yılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
‘Eğitim Öğretime Hazırlık Ödeneğinin, Ayrımsız Bütün Eğitim ve Bilim Emekçilerine Bir Maaş Tutarında ve Yılda İki Kez Ödenmesi Sağlanmalıdır.
2021 Ağustos ayında yandaş sendika tarafından imzalanan toplu sözleşmenin “Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” bölümünün “Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği” başlıklı 11. maddesinde, “657 sayılı Kanunun ek 32 nci maddesinde öngörülen öğretim yılına hazırlık ödeneği; 2022 yılında 1.325 TL, 2023 yılında 1.400 TL olarak ödenir” hükmü bulunmaktadır.
2020 yılında 1210 TL, 2021 yılında 1250 TL olarak verilen eğitim ödeneği, günümüz enflasyon oranları ve kırtasiye kalemlerindeki ciddi artışlara rağmen, yandaş sendika sayesinde 2022 yılında sadece 1325 TL olarak ödenecektir. Ekonomik krizin geldiği düzey ve enflasyon oranları dikkate alındığında bu rakamın çok yetersiz olduğu açıktır. Gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı ve eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi sağlanmalıdır.
Eğitim Sen, tüm eğitim emekçilerinin sesi olmaya devam edecek ve ekonomik, özlük, mesleki, sosyal ve demokratik haklarımız için mücadelesini yükseltecektir.’