Bedii Onan, "Emeklilere ödenen maaşlar dikkate alındığında, yapılacak maaş zamlarının tüm emeklileri tatmin edecek düzeyde olmadığı görülmektedir. Ülkemizde emekli maaşı alan yaklaşık on beş milyon emekli, maaşlarında hayat standardını iyileştirecek düzenleme beklentisindedir" dedi.
Çiftçilerin de benzer şekilde maddi sıkıntılarla boğuştuğuna işaret eden Onan, "Çiftçiler, TMO depolarının ithal buğday ile dolu olduğunu ve bu sebepten dolayı alım yapılmadığını ifade etmektedir. Ürün fiyatlarının tatmin edici seviyeden uzak olması, çiftçinin emeğini ve maliyetini karşılamaktan uzaktır" ifadelerini kullandı.
Onan ayrıca, hükümetin yanlış ithalat politikaları nedeniyle yerli üreticinin zarar gördüğünü, bu durumun çiftçilerimizi fakirleştirdiğini ve dış ülkelerin çiftçilerine para kazandırdığını belirtti. Onan, "İthalat, ülke içinden ciddi bir parasal kaynağın yurt dışına çıkmasına vesile olmaktadır" dedi.
Onan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
Emeklilere ödenen maaşlar dikkate alındığında yapılacak maaş zamlarının tüm emeklileri tatmin edecek düzeyde olmadığı görülmektedir. Ülkemizde emekli maaşı alan yaklaşık on beş milyon emekli temmuz ayı itibarıyla maaşlarında hayat standardını iyileştirecek tatmin edici düzenleme beklentisindedir. Emekliler için beklenti olan maaş düzenlemesinin mutlaka yapılması ve bu kesim üzerindeki geçim maliyetinin rahatlatılması gerekmektedir. Emekli vatandaşlarımız başta ev kirası olmak üzere beslenme ve giyim ihtiyacını karşılaşmaktan çok uzak bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır. Her emeklinin insanca yaşam hakkı vardır. Emeklilerin rahat yaşamalarını sağlayacak ve mevcut çalışanlardan çok daha düşük maaş almalarının önüne geçecek maaş artışları ivedilikle yapılmalıdır.
Çiftçiler ürettikleri başta ve buğdayları hasat etmeye başladılar. Lakin elde ettikleri hasadı TMO ya satamadıkları gibi tüccar olarak nitelendirdikleri alıcıların arpa da beş lira, buğdayda da altı lira civarında fiyat verildiğini, bu fiyatlara ürün satmanın imkânsız olduğunu dile getirmektedirler. Çiftçinin bir yıllık emeğinin karşılığı ve maliyetinin önemli bir kısmını nerdeyse peşin ödediği ürün fiyatlarının tatmin edici seviyeden uzak olması üreticide memnuniyetsizlik oluşturmaktadır. Çiftçi, TMO depolarının ithal buğday ile dolu olduğunu ve bu sebepten dolayı alım yapılmadığını ifade etmektedir. TMO dan randevu alabilen ve ürününü satma imkânı bulabilen çiftçiler kendilerini şanlı görmektedir. Uygulanan ithalat politikası sebebiyle yerli üretici zarar etmekte, ithalat sebebiyle diğer ülkelerin çiftçilerine para kazandırılmaktadır.
Aynı durum hayvancılık yapan vatandaşlarımız için de geçerlidir. Yurt içindeki maliyetlerin yükselmesi sebebiyle Uruguay dan ithal edilen Angus olarak tanımlanan büyükbaş canlı hayvanlar, Bandırma limanına getirilerek yurt içine dağıtılmaktadır. Yanlış hayvancılık politikası sebebiyle kırmızı et ihtiyacının temini için Uruguay çiftçisine ve aradaki aracılara para kazandırılması yerli üreticinin aleyhine durum oluşturmakta ve üretimden uzaklaştırmaktadır. Tarım ve hayvancılıkta kendine yetebilen ülke konumundan çıkan ülkemizin tekrar özüne dönmesi için yerli çiftçi ve üretici desteklenmeli ve her ihtiyaç duyulduğunda ithal etme niyetinden vazgeçilmelidir. İthalat ülkemiz çiftçisini fakirleştirmekte, dış ülkelerin çiftçilerinin para kazanmasına ve ülke içinden ciddi bir parasal kaynağın yurt dışına çıkmasına vesile olmaktadır.
Parası olanın daha çok kazandığı ortamda kur korumalı mevduatın maliyeti ortadadır. Hazineye büyük yük getiren bu uygulamanın maliyetini tüm vatandaşlarımıza yüklenecektir. Böyle bir yükün altında kendi payına düşeni ödeyecek emekli ve çiftçilerimizin beklentilerine uygun tedbirlerin alınması ve gereken iyileştirmelerin yapılması herkesin beklentisidir.”
