Son düzenlemelerle birlikte kira zamlarına getirilen sınırlamaların kalkması, kiracılar ve ev sahipleri arasında hukuki anlaşmazlıkları artırdı. Kiracılar, haksız zam talepleri ve tahliye baskılarıyla karşı karşıya kalırken, bu durum hukuki süreçlere taşınıyor. Kiracıların haksız tahliye durumunda ev sahiplerinden tazminat talep edebileceği vurgulanıyor.
81 ilde geçerli olan bu hak, kiracıların mağduriyetlerini gidermeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Hukukçular, kiracıların tazminat hakkının, yaşadıkları mağduriyet durumlarına bağlı olarak doğduğunu belirtiyor. Ev sahibinin, kiracı aleyhine haksız bir gerekçeyle tahliye talebinde bulunması durumunda, kiracı mahkemede bu durumu ispat ederse tazminat talep edebiliyor. Ancak, bu hak, kiracının evden çıkmaması durumunda geçerli oluyor.
Ev sahiplerinin, kiracılara yaşanabilir bir konut sunma yükümlülüğü bulunuyor. Kira sözleşmesi bu şartla yapılırken, kiracı da kira ödemekle yükümlü. Ancak, ev sahibi kiracıya uygun bir konut sunmazsa veya mevcut konut kiracının hatası olmadan elverişsiz hale gelirse, kiracı tazminat talep etme hakkına sahip oluyor.
Tazminat miktarı ise mahkemeler tarafından belirleniyor ve bu miktar kiracıyı zenginleştirmeyecek, ev sahibini ise mağdur etmeyecek şekilde tespit ediliyor. Kiracıların mağduriyetlerine göre belirlenecek tazminat, konut piyasasındaki hareketlilikle de bağlantılı. Temmuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 oranında artış gösteren konut fiyatları, piyasada hareketlilik yaşandığını gösteriyor. Ancak, yüksek konut kredisi faiz oranları alımı zorlaştırırken, yatırımcılar altın fiyatlarındaki artışa rağmen konut yatırımlarına yöneliyor.