Küresel salgının ortaya çıkardığı yeni ortam, hemen her alanda bir bakıma “gelecek aslında bugündür” noktasına getirmiş durumda. Gelecek beklentileriyle yeni ortamın getirdiği yeni şartlar buluşturulduğunda eğitimde olduğu gibi her sektör için önemli faydalar sağlama potansiyeli bulunuyor.
Bu kapsamda Bilim alanımızla ilgili olarak aldığımız davet üzerine bugünlerde devam eden 8. Uluslararası Gelecekte Öğrenme ve Bilişim Konferansı’na (8th International Conference on Future Learning and Informatics) katılarak “Tarım Öğretiminde Yeni Teknolojiler (New Technologies for Agriculture Education)” oturumunda görüşlerimizi paylaşmak mümkün oldu.
Konferans İstanbul Üniversitesi, Türkiye Bilişim Derneği, Türkiye Bilişim Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Muğla Üniversitesi tarafından organize ediliyor.
Bilişim teknolojisinin çok öne çıktığı ve önemli olduğu bu dönemde “eğitim ve öğretimin gençler için yeni çalışma alanları oluşturduğu ve ayrıca bundan böyle eğitimin bireyler, şirketler ve kurumlar için hayatta kalmak için çok boyutlu bir role sahip olacağına” vurgu yapılan konferansta önemli tartışma konuları yer alıyor. Özellikle bilişim uygulamalarının öğrenme deneyimleri üzerindeki etkisinin tartışıldığı Konferans (Future Learning 2020) sekizinci kez gerçekleştiriliyor ve hayat boyu öğrenme sürecinde insanlığa hizmet edecek en etkili yöntemleri, teknikleri ve teknolojileri geliştirmeye yönelik stratejiler konusunda verimli bir tartışma açmayı hedefliyor.
Bu çerçevede özellikle “Tarım Öğretiminde Yeni Teknolojiler” oturumunda yaptığımız tartışmalar ve değerli konuşmacıların ortaya koyduğu veriler ışığında; tarım öğretiminde önemli ve köklü değişiklikler gerektiği sonucuna ulaşıyoruz. Araştırma ve geliştirmeye dayalı, inovasyon odaklı bir öğretim ortamının oluşturulması yakın gelecekte çok daha fazla tartışılacak. Bunun için tabi ki, çok disiplinli ve sürdürülebilirliği esas alan yeni bir öğretim yaklaşımına ihtiyaç bulunuyor.