Güney Kore’de siyasi tarih açısından dönüm noktası sayılabilecek bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi, 3 Aralık 2024’te ülke genelinde ilan edilen sıkıyönetim kararının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un görevden alınmasına oybirliğiyle karar verdi.

Sıkıyönetim Kararı Kriz Yarattı

Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol, Aralık 2024’te yaşanan protestolar ve muhalif hareketlenmeler üzerine ülke genelinde sıkıyönetim ilan etmişti. Bu karar; ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve medya bağımsızlığını ciddi şekilde kısıtlamış, ülke içinde ve uluslararası alanda geniş yankı uyandırmıştı.

Trump’tan şok hamle! Kripto piyasası çöküşe mi gidiyor? Trump’tan şok hamle! Kripto piyasası çöküşe mi gidiyor?

Anayasa Mahkemesi: Karar Anayasa’ya Aykırı

Anayasa Mahkemesi, yaptığı değerlendirme sonucunda sıkıyönetim kararının hukuki dayanağı olmadığına, temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiğine ve demokratik düzene açıkça zarar verdiğine hükmetti. Oybirliğiyle alınan bu kararla birlikte Yoon Suk Yeol, derhal görevden alındı.

60 Gün İçinde Seçim Yapılacak

Yoon’un görevden alınmasının ardından Güney Kore Anayasası gereği 60 gün içerisinde erken cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Ülkede siyasi tansiyon yüksek seyretse de seçim sürecinin şeffaf ve anayasal çerçevede yürütülmesi bekleniyor.

Geçici Cumhurbaşkanından Acil Durum Emri

Görevi geçici olarak devralan Başbakan Han Duck-soo, ülkede oluşabilecek güvenlik risklerine karşı acil durum emri yayımladı. Kamu düzeninin sağlanması ve kamu hizmetlerinin kesintisiz devam etmesi adına güvenlik güçleri teyakkuza geçirildi.

Yoon Karşıtları Kutlama İçin Meydanlarda

Kararın açıklanmasının ardından başkent Seul başta olmak üzere birçok şehirde Yoon karşıtı vatandaşlar sokaklara döküldü. Özellikle Anayasa Mahkemesi binası önünde toplanan kalabalık, sloganlar ve bayraklarla kararın kutlamasını yaptı. Protestolarla başlayan sürecin anayasal yollarla sonuçlanmış olması, demokrasinin gücünü bir kez daha gösterdi.

Yoon Suk Yeol’un azledilmesi, sadece Güney Kore için değil, dünya demokrasileri açısından da hukukun üstünlüğü ve anayasal denetim mekanizmalarının gücünü gösteren önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki 60 gün içinde yapılacak olan seçim, ülkenin geleceği açısından kritik bir dönemeç olacak.