Çağımızın en büyük rahatsızlıklarından biri olan hipokondriyasiz yani halk dilinde hastalık hastası diye bilinen bu rahatsızlık kişinin vücutta bir hastalığı olmadığı halde, sürekli bedensel bir hastalığı olduğuna dair kaygıların ve belirtilerin yer aldığı bir durumdur. “Kişiler, Başım ağrıyor, beynimde tümör olabilir. Nefes alamıyorum. Kalp krizi geçiriyor olabilirim. Midem ağrıyor, acaba mide kanaması mı geçiriyorum? şeklinde konuşmalarla ya da bunun gibi düşüncelerle kendini ifade eder. Bedenimizde hissettiğimiz hafif bir sızı, ağrı, kalp atmaları, bağırsak hareketleri, terleme gibi olağan vücut işlevleri üzerinde aşırı durulması ve her belirtinin hastalıkla ilişkilendirilmesi hipokondriyazis hastasının en belirgin özelliğidir. Hasta belirtileri, bulguları kuşkulandığı hastalığa bağlar ve bunların anlamı, gerçekliği ve nedenleri üzerinde düşünür. Bu kişiler vücudunda tek bir bölgeye ve hastalığa odaklanabileceği gibi birçok bölge ve hastalığa odaklanabilir. Hipokondriyazis hastalığı olan kişiler, hastalıklar hakkında araştırma yapar ve okuduklarından etkilenir. Hatta birinin hastalandığını duyduklarında ya da öğrendiklerinde hastalığı kendi vücutlarıyla ilişkilendirmeye çalışırlar. Bu bireyler iyi olduklarını duymaya dair onay arayışındadırlar. Birçok hasta doktor doktor gezmeyi, bir hastaneden diğerine gitmeyi bir yaşam biçimi haline getirmiştir. Bozukluğa bağlı olarak çöküntü ve kaygı durumları sıkça görülür. Dolayısıyla yorgunluk, bitkinlik, nefes darlığı, çarpıntı, üşüme, terleme, uykusuzluk gibi belirtiler görülebilir. Kişi kendini sürekli hasta hissettiği için kendini yeterince işine veremez ve iş performansı çok düşer. Yalnız kaldıkça ve başka işlere dikkatini veremediği için şikayeti artar ve daha kötüye gider. Hayatı hem kendine hem de birlikte yaşadığı kişilere zehir eder. Genelde ileri ki yaşlarda görülen bu rahatsızlık her yaşta görülebilir. Yapılması gereken en doğru şey en kısa zamanda bir yardım almaktır.