Çok ünlü bir ressam sergi açıyor. Gelenlerle tek tek özel ilgilenirken bir resmin önünde uzun süre duran bir adam dikkatini çekiyor, derhal yanına gidip;
“-Merhaba Beyefendi, sergime hoş geldiniz. Ben bu resmi yapan ressamım. Bu resmin önünde çok uzun süre durdunuz. Acaba bu resimde ne gördünüz bizimle paylaşır mısınız?
Ressamın bu nazik tavrı karşısında adam aynı nezaketle cevap veriyor;
“-Tanıştığıma memnun oldum. Ben bir çizme ustasıyım Ömrüm birçok deri çizme yapmakla geçti. Bu resimdeki adamın ayağındaki çizme de çok özel bir ceylan derisinden Ancak, bu resimdeki adam gibi bacak bacak üstüne atıldığında böyle kırışması mümkün değil. Siz bu adamın ayağındaki çizmeyi hayal etmiş olmalısınız, gerçek değil bu.”
Bunun üzerine ressam şaşırarak;
“-Beyefendi sizi tebrik ederim. Gerçekten de bu sahneyi hayal ederek çizdim. Verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederim,” deyince çizme ustası konuşmaya devam ediyor;
“-Aynı zamanda bu adamın gözleri de…”
Bunun üzerine ressam adamın sözünü kesip;
“-Yooo…orada durun bakalım. Ben sizin mesleğinize saygı duydum, hakkınızı teslim ettim. Sizde benim mesleğime saygı duyacaksınız. Bende yıllardır göz resmi çiziyorum. O konuda konuşmanıza müsaade edemem. Lütfen, ÇİZMEYİ AŞMAYIN!”
Malumunuz çizmeyi aşmak konusunda konuyu covit19 aşısına getireceğim. O kadar çok haddi olmayan haddini bilmez insan çıkıp aşı hakkında yorum yapıyor, hatta resmen aşı karşıtlığı yapıyor ki şaşkınlıkla izliyorum. Hem de öyle açıklamalar yapıyorlar ki DNA’dan girip, RNA’dan çıkıyorlar. Ve diyorum ki canım ülkemde bilim adamlarının ağzı hacı-hocalar kadar laf yapmıyor maalesef. Yapsa da bizde hacı-hoca’ ya itibar daha fazla. Adamın biri çıkmış, “-Ben zorunlu olmadıkça iblisin tasından çıkan aşıyı olmam” diyor. İblisin yaptığı uçağa binip dünyanın bir ucuna giden adam iblisin tasından çıkan aşıyı olmayacakmış. Sonra ekliyor “Zorunlu yaparlarsa filanca aşıyı değil de filanca aşıyı olacakmış” Bu ve bunun gibi birçok insan ağzı var diye konuşuyor. “Düğün yapsalar da gitmesek, çağırmasalar da küssek” tarzında tavır sergileyen bu insanlara asla itibar etmemek lazım. Üzümün çöpü, armudun sapı misali amaçları üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olan bu insanları samimi bulmuyorum. Hatta diyorum ki; “-asla, aşı olmam” diyenler var ya, aşıya bir ulaşsalar herkesten önce gidip aşılarını yaptıracaklar, emin olun.
Bu arada corona ile en çok uğraşan, elinde son nefesini veren hastalarının çaresizliğini yaşayan, meslektaşlarından birçok kayıpları veren, en çok mağdur olan, en çok psikolojisi bozulan sağlık çalışanları aşı oluyor. Çünkü bu işin ilmini alan, ihtisasını yapan, aylardır laboratuvarlarda çalışarak çözüm bulmaya çalışan bilim insanlarına güveniyor. Sonuçta Allah’u Teala kullarıyla iş yapar, ama çalışan çabalayan kullarıyla, evde oturup, iki teknik kelime öğrenerek ahkam satan kullarıyla değil. Sağlık çalışanları bir kez daha ön saflara çıkarak boy boy resimlerini paylaşıp; “-biz bu işi en iyi bilenler olarak aşı oluyoruz.” diyor. Canlığını kaybetmiş mikroplarla yapılan aşının en geleneksel, en eski, en etkili aşı olduğunu biliyor. Aşılama sayesinde dünyada birçok bulaşıcı hastalığın önlendiğini, milyonlarca insana hayat verdiğini biliyor. Sağlık personeli aşı oluyor, çünkü bu hastalığın artık bitmesini istiyor. Sağlık personeli aşı oluyor, “-biz olduk sizde olun” diye topluma mesaj veriyor.
Bir sağlık çalışanı arkadaşım aşısını olurken resim paylaşmış ve “covit19 aşısı olmak, çölde su bulmak gibi” diyor. Uzun sözün kısası aşı olmaktan gayrı çaremiz yok. Üzerine vazife olmayan insanların komplo teorileriyle uğraşacak kadar zamanımız da yok. Şu ana kadar aşı olan kimseye çip falan takılmadı. Ayrıca aşı olan kimse çekik gözlü de olmadı. Bu konuda bilim insanları konuşsun. Çizmeyi aşanlar lütfen sussun. Aşı olalım, nefes alalım. Aşı olalım, hayat bulalım. Aşı olalım, birbirimize sarılalım. Haydi Büyükler Aşıya!