Yayla Haber

‘Hititler, Anadolu topraklarında güçlü ve kalıcı bir iz bıraktı’

Hattuşa - Boğazkale Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner, Hititlerin Anadolu topraklarına en çok ve en kalıcı iz bırakan bir medeniyet olduğunu söyledi.

Abone Ol

Atatürkçü Düşünce Derneği Çorum Şubesi, kazı heyeti başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner'in konuşmacı olarak katıldığı; 'Hatussa- Efsanevi Hitit İmparatorluğu'nun İzinde' adlı bir söyleşi programı düzenledi.

Dernek binasında gerçekleştirilen söyleşi programına; CHP Çorum İl Başkanı Ümit Er, CHP 22. Dönem Çorum Milletvekili Av. Feridun Ayvazoğlu, Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkan Yardımcısı ve Ortaköy Şapinuva Arkeolojik Kazı Heyeti Başkanı Dr. Önder İpek, CHP İl Başkan Adayı Av. Dinçer Solmaz, CHP Belediye Meclis Üyesi Av. Ahmet Özdel, CHP eski il başkanı Cengiz Atlas, Tüm Bel-Sen Çorum Şube Başkanı Nevzat Veldet, İç Anadolu Belediyeler Birliği Genel Sekteri Salim Çoruk, ADD üyeleri ile bazı konuklar katıldı.

Hititlerin başkenti Hattuşa'ya ev sahipliği yapan Çorum'un Boğazkale ilçesindeki arkeolojik kazı çalışmalarını Alman Arkeoloji Enstitüsü adına yürüten Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner, Anadolu topraklarında yaşayan Hititlerin, en büyük izi bırakan bir medeniyet olduğunun altını çizerek, Hititlerin yaşantısı, kültürü, gelenek ve görenekleri, bıraktıkları eserler ve tarihteki yeri ve önemi hakkında bilgiler aktardı.

2005 yılından bu yana Hattuşa-Boğazköy Kazılarını yöneten Schachner'in Hitit ve Asur uygarlıklarıyla ilgili yayınlanmış eserleri bulunuyor.

Söyleşi programının açılış konuşmasını yapan ADD Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, “uygarlık evrenseldir. Yurdun sahibi olmak onu tanımakla mümkündür” dedi.

Çorum’daki tarihi değerlerin, ören yerlerinin ve kazı alanlarının önemine dikkati çeken ve en iyi şekilde korunması gerektiğine değinen Uğur Demirer, “1. Türk Dil ve Tarih Kongresinden sonra Anadolu’daki Eti uygarlık kalıntılarına çok önem vermeye başlayan Atatürk, 5 Şubat 1934’te Kayseri’de Huant Hatun Medresesinde kurulan müzeyi gezmiş, burada Kültepe kazılarında çıkan tabletler ve Hitit yapıtları üzerinde dikkatle durmuştur. Ankara’da Yalıncak yakınlarındaki Ahlatlıbel kazıları, Atatürk’ün isteği ile yapılmış bu kazının verimli sonuçlarına bakarak 1935’te Çorum Alacahöyük Köyünde ikinci bir kazı başlatılmıştır. O yıl Ankara’da Mehmet Paşa Bedesteni ile bitişiğindeki Kurşunlu Han’ın onarılmasıyla burada Hitit, bugünkü adıyla Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin kurulması kararlaştırılmıştır” dedi.

Hattuşa - Boğazkale Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schachner ise, kazı başkanlığını yürüttüğü alanın yaklaşık 6 bin yıllık bir maziye sahip olduğunu, Hititler’in (Eti) bölgede Osmanlı, Selçuklu, Roma dönemi öncesi yaşadıklarını, yaşadıkları coğrafyaya egemen oldukları bölgenin inançlarını dahil ederek sentezlediklerini, bu yüzden Hitit İmparatorluğu döneminde kendi yurtlarını ‘Bin Tanrı İli’ olarak adlandırdıklarını ifade etti.

Hititlerin geçimlerini tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle sürdürdüğünü, kıtlık dönemleri yaşandığından depolama sistemine büyük önem verildiğini anlatan Schachner, hububat depolarının özelliklerinden bahsetti.

Koyun ve keçi besleyerek yaşamlarını sürdüren Hititler’in yıllarca hububat saklanan silolar yaptıklarını vurgulayan Schachner, besledikleri hayvanlarını sulayabilmek için 71 metre uzunluğunda, 11 metre genişliğinde havuzlar inşa eden Hititlerin yeryüzü tabakalarının su geçirgenliğini saptayarak hayvanlarının söz edilen dönemde alüvyonlu tabakanın olduğu bölgelere, yani verimli tarımsal alanlara kent kurulmadığını belirtti.

Hem koruma, hem de ticaret yollarının denetimi açısından seçilen Hattuşa yerleşiminin yapıtlarının, mevcut kayaların kesilmesiyle inşa edildiğini sözlerine ekleyen Schachner, hububat dışındaki gıdaların saklanabilmesi için kilden yapılan 150’nin üzerinde küpten söz etti.

Hattuşa’da 70 dekar alana oturan bir kentin kurulduğunu ifade eden Schachner, bu dönemde yazılan tabletlerin Asurca olduğunu, imparatorluk dönemindeki yazılı metinlerin elitist olduğunu anlattı.

İmparatorluk döneminde Suriye üzerinden gelen kültürün Hitit yazılarında etkili olduğunu dile getiren Schachner, bu dönemde devletin gücünü simgeleyen resmi yazıların ortaya çıktığını vurguladı.

Schachner, söyleşi programının sonunda ise kendisine yöneltilen sorulara yanıt verdi.

ADD Şube Başkanı Uğur Demirer, programa konuşmacı olarak katılan bilim insanı Andreas Schachner’a ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

{ "vars": { "account": "UA-115444419-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }