Türk sanat dünyası, sevilen isim Tanyeli'nin ardından yas tutuyor. Uzun süredir pankreas kanseriyle mücadele eden Tanyeli, 54 yaşında hayata veda etti. Sanatçının cenaze töreni, Zincirlikuyu Camii'nde düzenlendi ve bu hüzünlü günde Tanyeli'nin ailesi, yakın dostları ile sanat camiasından birçok önemli isim yasını paylaşmak için bir araya geldi.
Ancak, Tanyeli'nin eşi İlker Sünneli'nin yaşadığı ikinci büyük acı, herkesin yüreğini bir kez daha dağladı. Gözyaşları içinde eşinin tabutu başında bekleyen İlker Sünneli'nin bu zor günlerde ayakta durmakta güçlük çektiği gözlendi. Geçmişte ilk eşini de aynı hastalıktan kaybeden İlker Sünneli'nin, bu kez de sevgili eşi Tanyeli'yi aynı kaderle yitirmesi, onun yaşadığı trajediyi daha da derinleştirdi.
Tanyeli'nin geçtiğimiz yıl verdiği bir röportajda dile getirdiği, eşi İlker Sünneli'nin yaşadığı bu zorlu süreç, onların birbirlerine olan bağlılığının ve sevgisinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak kaydedildi. Tanyeli röportajda, "Eşime dedim ki 'Git, kendine yeni bir hayat kur. Ben kendime katlanamıyorum, başkasının bana katlanması daha zor.' Ama o gitmedi. Daha önce de eşini kanserden kaybetti. Çok talihsiz bir adam, bu süreci benimle de yaşıyor ama yine de bırakmadı beni. Gitmedi bir yere. Onun için çok zor ama ben güçlüyüm, Allah'ın izniyle atlatacağım" demişti.
Bu acı olay, İlker Sünneli'nin sadece bir eş olarak değil, aynı zamanda insanüstü bir direnç ve sevgi simgesi olarak öne çıkmasına neden oldu. Tanyeli'nin sanatını ve yaşamını yitirmesi, hayranları ve sanat dünyası için büyük bir kayıp olmakla kalmıyor, İlker Sünneli'nin kişisel trajedisiyle insanların kalbine dokunuyor. Bu hikâye, sevginin, sadakatin ve yasın ne denli güçlü ve etkileyici olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.