İncel, "involuntary celibate" (istemsiz bekâr) teriminin kısaltmasıdır ve genellikle cinsiyeti erkek olan bireylerin, sosyal, romantik veya cinsel ilişkilere girememe durumlarını ifade etmek için kullanılır. İncel topluluğu, çevrimiçi platformlar üzerinden birleşen, çoğunlukla kendilerini sosyal olarak izole hisseden ve kadınlar tarafından reddedildiklerini düşünen bireylerden oluşur. İncel hareketi, yalnızca cinsellik eksikliğinden kaynaklanan bir durumdan öte, cinsiyet rolleri, toplumsal beklentiler ve bireyin psikolojik durumlarıyla da ilgilidir.
İncel Kavramının Kökeni
İncel kavramı, 1990'larda bir kadın tarafından kendi deneyimlerini paylaşmak amacıyla kurulan bir çevrimiçi toplulukla başladı. Bu terim ilk olarak, sosyal ilişkilerde başarısızlık yaşayan bireyleri tanımlamak için kullanıldı. Ancak zamanla, internet üzerinde bu kavramın yaygınlaşmasıyla birlikte, incel toplulukları daha agresif, öfkeli ve kadın düşmanı bir üslup benimsedi. Özellikle bazı çevrimiçi platformlarda kadınlara karşı duyulan nefret ve intikam duygularını yansıtan içerikler paylaşıldı.
İncel Hareketi ve Türkiye
Türkiye'de incel kavramı, Batı dünyasındaki kadar yaygın ve belirgin bir şekilde kullanılmamakla birlikte, benzer toplumsal dinamikler ve sosyal medyada yankı bulan içeriklerle bireylerin kendilerini bu kimlik içinde tanımladıkları durumlar söz konusu olabiliyor. İnternette özellikle erkeklerin, ilişki ve cinsellik konularındaki başarısızlıklarını toplumsal düzeyde bir haksızlık olarak gören yaklaşımlar Türkiye'de de dikkat çekmeye başladı.
Türkiye'deki incel benzeri bireyler veya topluluklar, sosyal medyada ve forumlarda zaman zaman benzer konuları tartışmakta, ancak bu tartışmalar genellikle "kadın-erkek ilişkileri", "feminizm karşıtlığı" ya da "modern ilişki dinamikleri" üzerinden şekillenmektedir. Türkiye'deki bu tür söylemler, incel terimi kullanılmasa da cinsiyet eşitsizlikleri ve toplumsal normlarla ilgili kökleşmiş sorunların yansımalarını göstermektedir.
Türkiye’de Yaşanan Olaylar ve İncel Hareketi
Türkiye'de incel hareketi Batı'daki kadar şiddetli bir boyuta ulaşmış olmasa da, bazı vakalar bireysel trajediler veya şiddet olaylarıyla sonuçlanmıştır. Türkiye'de bu bağlamda tartışılan olaylardan bazıları şunlardır:
-
Kadın cinayetleri ve cinsiyet temelli şiddet: Türkiye, cinsiyet temelli şiddet ve kadın cinayetlerinin oldukça sık yaşandığı bir ülkedir. Bu şiddet vakalarında kadınlara karşı duyulan nefret ve öfkenin, reddedilme ve kontrol duygusuyla ilişkili olduğu görülmektedir. Bu tür olaylar, bazı kişilerin incel topluluğuna benzer bir düşünce yapısına sahip olduğunu göstermektedir.
-
Sosyal medyada yayılan nefret söylemleri: Türkiye’de de bazı sosyal medya platformlarında, kadınlara yönelik öfkeli ve küçümseyici söylemlerin yaygınlaştığı gözlemlenmiştir. Bu tür içerikler, kadınları suçlayan, onları "seçici" olmakla itham eden, erkeklerin ise toplumsal rollerin kurbanı olduğunu iddia eden yaklaşımlar içermektedir. Bu söylemler, incel topluluklarının yaygın kadın düşmanlığına benzemektedir.
-
Bireysel saldırılar: İncel kavramı, Türkiye'de henüz çok yaygın olarak tanınmasa da, kadınları hedef alan bireysel saldırılar ve şiddet olayları, sosyal dışlanmışlık hissi ve kadınlardan reddedilme sonucunda şekillenen bir öfkeyi yansıtmaktadır. Bazı şiddet olaylarında faillerin, kadınlara karşı duyduğu derin nefretin, sosyal başarısızlık hissiyle birleştiği görülmektedir.
Türkiye’de Toplumsal Tepkiler ve Tartışmalar
Türkiye'de kadın cinayetlerine, cinsiyet temelli şiddete ve kadın düşmanlığına karşı toplumsal tepkiler giderek daha güçlü hale gelmiştir. Feminist hareketler ve kadın hakları savunucuları, bu tür saldırılara karşı farkındalık yaratmak için kampanyalar yürütmekte ve cinsiyet eşitliği talep etmektedir.
Ancak toplumsal dinamikler, geleneksel cinsiyet rolleri ve sosyal medya üzerinden yayılan zararlı söylemler, incel benzeri bireylerin ortaya çıkmasına ve bu kişilerin toplumsal düzeni eleştiren tepkiler geliştirmesine neden olabilir. Bu durum, özellikle genç erkekler arasında artan yalnızlık ve toplumsal izolasyonla ilişkilendirilebilir.
Sonuç
İncel kavramı, Batı'da ortaya çıkan ve zamanla kadın düşmanlığına varan tehlikeli bir toplumsal hareketin yansıması olarak dikkat çekse de, Türkiye'de henüz geniş çapta tartışılmamaktadır. Ancak benzer duygular, cinsiyet eşitsizliği ve kadın-erkek ilişkilerine dair kültürel sorunlarla birleşerek toplumsal düzeyde bazı sonuçlar doğurabilir. İncel düşünce yapısına sahip bireylerin şiddet eğilimleri, sosyal dışlanmışlıkları ve kadınlara karşı duydukları öfke, dikkat edilmesi gereken önemli bir toplumsal sorun olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, farkındalık çalışmaları ve cinsiyet eşitliğini teşvik eden eğitim programları, bu tür düşünce yapılarının yayılmasını önlemede önemli bir rol oynayabilir.
