Çorum'da kadınlar CHP Kadın Kolları öncülüğünde organize edilen yürüyüş ve kitlesel basın açıklamasında kadına şiddet ve cinayetlerini protesto etti.
Çorum Kadın Platformu'nun da destek verdiği eylem saat 18.00'de Özdoğanlar Kavşağı'ndan Kadeş Barış Meydanı'na yürüyüş ile başladı.

Meşaleler eşliğinde, düdük çalarak, slogan atarak yürüyen kadınlar, şiddete, kadın ve çocuk cinayetlerine karşı çıktı. 
Eyleme CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP Merkez İlçe Başkanı Utku Ulaş Taşar, Eğitim Sen Şube Başkanı Kenan Sırma, KESK’e bağlı sendikaların şube başkanları, CHP Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Uğur Demirer, CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Onur Topkül, CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Arzum Meryem Akdoğan, CHP Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Kıvanç Azman, CHP İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri ile çok sayıda kadın ve gençler katıldı.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetleri kınayan sloganların atıldığı yürüyüş kortejine vatandaşlar da alkış ve ıslıklarla destek verdi.
Kadeş Barış Meydanı'nda CHP İl Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör ve Çorum Kadın Platformu adına Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Eylem Kandemir tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. 

GÜNGÖR: “SOKAKLARDA HUZUR İSTİYORUZ”
Ülkemizin farklı birçok şehrinde ve son İstanbul’da meydana gelen korkunç cinayetlerin yüreklerde derin bir acı ve öfke bıraktığını belirten Özlem Güngör, “İki kadının vahşice katledilmesi, toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kadınların can güvenliğini sağlamak hepimizin görevidir. Artık sokaklarımızda korku değil huzur, şiddet değil güvenlik istiyoruz. Kadınların, çocukların ve tüm bireylerin özgürce, endişe duymadan yaşayabilecekleri bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek zorundayız” ifadesinde bulundu. 

Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi düzenlendi Ambulans Sürüş Güvenliği Eğitimi düzenlendi

ETKİN ADIMLAR ATILMALI
Kadın cinayetlerinin artış gösterdiği bir dönemden geçildiğine dikkat çeken CHP Kadın Kolları Başkanı Özlem Güngör, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu durum sadece bireysel vakalar olarak ele alınamaz; toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Kadın ve çocuklarımız katlediliyor, canice, soğukkanlılıkla cinayetler işleniyor. Bu cinayetleri işleyenler ne yazık ki serbest bırakılıyorlar. Bir cezasızlık kültürü mevcut. AKP iktidarı döneminde, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanmıştır. Bu artış hükümetin gerekli önlemleri almada yetersiz kalması ve caydırıcı politikaların uygulanmamasıyla daha da derinleşmiştir. Devletin ve toplumun tüm kesimlerinin kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda daha etkin adımlar atması gerekmektedir. 6284’ün etkin uygulanması, caydırıcı cezaların arttırılması ve kadınların hak ettikleri güvenli ortama kavuşması için hep birlikte kararlı bir duruş sergiliyoruz.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, 
TÜRKİYE’NİN ÖVÜNÇ KAYNAĞIYDI
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle başlayan süreç kadınların güvenliğini daha da tehlikeye atmış, şiddetle mücadelede zayıf bir duruş sergilenmiştir. İstanbul Sözleşmesi Türkiye’nin övünç kaynağı idi. Kadına karşı şiddet içindi, kadın cinayetlerini azaltmak içindi. Dendi ki İstanbul Sözleşmesi kadını koruyacak, yeni düzenlemeler gelecek. Sonra bir gecede sözleşmeden çıkıldı. Devleti kadının arkasından çektiler. Bu şekilde katillere cesaret verdiler, kadına karşı şiddete yol verdiler. Türkiye’nin yeniden İstanbul Sözleşmesine geri dönmesi gerekmektedir. AKP’nin kadına yönelik umursamaz politikalarını kabul etmiyoruz. 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE GERİ 
DÖNÜN VE 6284’Ü ETKİN UYGULAYIN!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, kadınların özgür ve güvenli bir şekilde yaşama hakkını savunan ve bu yolda gereken her türlü mücadelenin öncüsü olmaya devam edeceğiz.
Hayatlarını kaybeden kadın kardeşlerimize ve çocuklarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Bu olayların bir daha yaşanmaması için sesimizi daha gür bir şekilde duyurmaya ve çözüm üretmeye kararlıyız.

Kadınların sokaklarda güvenle yürümesi için, kadın ve çocuklarımız için, yaşamak ve yaşatmak için hep birlikte haykırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girdiği bir Türkiye için mücadelemiz sürecektir.
Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü. Öldürülen kız çocuklarımız için hüzünlüyüz. Artık tek bir çocuğumuzun saçının teline dahi zarar gelmesini istemiyoruz. Tüm kız çocuklarının hayallerine ulaşması için, daha adil, eşit ve güvenli yaşayabilmeleri için sesimizi yükseltmeli, onları desteklemeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır. Dünya Kız Çocukları günü kutlu olsun.”

KANDEMİR: “KIZ ÇOCUKLARININ, KADINLARIN 
ÜSTÜNDEN BU KORKU BULUTUNU SÖKÜP ATACAĞIZ”
Çorum Kadın Platformu adına Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Eylem Kandemir de yaptığı açıklamada; uygulanmayan yasalarla, hafif cezalarla cesaret bulan faillerin kadınların yaşamlarına göz dikmeye devam ettiğine dikkat çekti.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktığını 2024 yılında bugüne kadar en az 300 kadın cinayeti veya şüpheli ölümünün gerçekleştiğini vurgulayan Eylem Kandemir, “Uygulanmayan yasalarla, hafif cezalarla cesaret bulan failler, yaşamlarımıza göz dikmeye devam ediyor. Binlerce suçluya, uyduruk aflarla sokaklarda dolaşan, her an suç işlemeye meyilli psikopatlara karşı, yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz” ifadesinde bulundu. 
Katledilen kadınların adını bir an bile dillerinden düşürmeden bu öfke ve isyanla mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Kandemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“11 Ekim Dünya kız çocukları günü kız çocuklarımızın gülen yüzü için burada olmamız gerekirken bugün, bir saat içinde katledilen iki kadın, sokak ortasında tacize uğrayan bir başka kadın, Narin, 2 yaşında tecavüze uğrayarak hayatını kaybeden Sıla bebek ve daha ismini sayamayacağım şiddet ve taciz mağduru onlarca kadın için öfkemizle, isyanımızla, can güvenliğimizin olmadığı bir sürecin sonuçlarıyla buradayız. 
Bugün, yine katilleri, tecavüzcüleri, tacizcileri koruyan, aklayan ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendiren sisteme karşı yine sokaktayız.
Uygulanmayan yasalarla, hafif cezalarla cesaret bulan failler, yaşamlarımıza göz dikmeye devam ediyor. Binlerce suçluya, uyduruk aflarla sokaklarda dolaşan, her an suç işlemeye meyilli psikopatlara karşı, yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz.

SİZ SÜREKLİ KORKARAK 
YASAMAK NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?
Sabah kıyafet seçerken canınızın istediğini değil de nerelere gideceğinizi düşünüp ona göre kıyafet seçmek zorunda olmayı, apartmandan çıkarken gündüz bile olsa sağı solu kontrol ederek dışarı adım atmayı, yolda yürürken tenha bir sokağa girmekten kaçınmayı, 10 dakikada bir seksist bir küfürü duymazdan gelmeyi, tedirgin hissedip bindiğin aracın plakasını arkadaşına atmayı, dikiz aynasından göz göze gelmemeye çalışmayı, akşam plan yapılırsa gidilecek yerin saatini, yerini hesaplamak durumunda olmayı, elinde sürekli anahtar ya da kendini koruyacağını umduğun bir eşya olmasını, akşam bir sokakta yürürken telefonla bir tanıdığını arayıp eve varana kadar telefonda konuşarak kendi güvende hissetmeye çalışmayı, evinde kapıyı camı sıkı sıkı kapatmayı, yani kısacası erkeklerin arasında sürekli korkarak yaşamak zorunda olmayı, bunun insanın ruhuna, aklına neler yaptığını biliyor musunuz?
Biz biliyoruz. Buna rağmen her gün hayatın içine karışıyoruz. Bizi korumayan yasalara, bedenlerimize saldıran sapıklara, konuşma diline nokta virgül gibi yerleşmiş cinsiyetçi küfürlere, kadını seksle cezalandırma gibi çarpık bir zihniyete sahip bireylere, bin tane suç dosyası da olsa elini kolunu sallayarak gezen canilere rağmen yaşamayı öğrendiğimiz için, biz korkuları üçüncü kolumuz gibi nereye koyacağımızı biliyoruz maalesef.
Bize korkmaktan korkmamayı öğrettiniz. O yüzden de evlere kapanmayacağız. Cezalar caydırmıyor, suçlular içeride yatmıyor diye biz bu karanlık iklimin kurbanları olmayacağız.
Bir arada olacağız, birbirimizi koruyacağız ve hakkımızı arayacağız. Kız çocuklarının, kadınların üstünden bu korku bulutunu söküp atacağız.
İktidarın sürekli tekrar ettiği “şiddete sıfır tolerans” sözlerinin ve “kadına yönelik şiddet azaldı” iddiasının gerçekliği yansıtmadığı, her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor.

ŞİDDETE SIFIR TOLERANSIN 
SONUCU DA SIFIR OLDU
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktı. 2024 yılında bugüne kadar en az 300 kadın cinayeti veya şüpheli ölümü gerçekleşti.
Ve taleplerimiz belli biz yaşamak istiyoruz. Bizleri yaşatan tedbirleri almak da iktidarın görevi.
Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Mücadelemiz, özgürce yaşadığımız, sokaklarda güvenle yürüyebildiğimiz, evlerden, iş yerlerinden, kampüslerden tacizcileri, katilleri yok edeceğimiz güne kadar sürecek.

Biz kadınlar bu çürümüş düzenle, erkek şiddetiyle mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Gücümüz birliğimizdir. Yaşasın kadın dayanışması!”

Kaynak: Haber Merkezi