Daha doğrusu olamazdı. İlçeye memur olarak göreve başladım. Ziyarete gittiğimde, il müdürü merhum Hüseyin Bey, bir top kâğıdı açıp, içinden elime birazcık kâğıt ve bir iki kalem verdi. İlçede yenisin kimseden isteyemezsin, diye. Eh, bize de ona bile sevinmek düştü.
Görev yaptığım birimin telefonu yok. Ayrıca posta pulu hariç hiçbir ödenek gelmiyor. Bende Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü yerinde olmayınca, bürosundan –kâğıt, kalem vs.- alıyorum. Daha doğrusu devletten devlete çalıyorum. Fotokopi işlerim oluyor, saklı saklı çekmeye çalışıyorum.
Özetle: Eski memuriyetler zordu. Belki de yokluktan israf azdı. Şimdi, Allah devlete zeval vermesin her şey bolluk. WC’lerde peçeteler bile eksik olmuyor. Bazen yeni göreve başlayan memur bile masa, koltuk beğenmiyor. Nereden nereye…
350 SAYFALIK PLAN
Mecitözü ilçesinde görev yapıyorum. İl müdürlüğünden, ilçenin genel planının yapılması istendi. Yaklaşık 350 sayfa civarında. O zamanlar bilgisayarım yok. Başka bir büroda bulunan bilgisayardan fırsat buldukça yazmaya çalışıyorum. Fırsat bulmakta pek kolay değil. Bilgisayarın başına oturuyorum, ‘’Mahir Bey, işin çok mu?’’ deyince kalkmak zorunda kalıyorum. Bu şartlar altında zor şer planı tamamladım. Bir bu planın onaylandıktan sonra tüm kurumlara dağıtılması gerekiyor. Ama onun için de hem kâğıt hem de fotokopi makinası gerekiyor. Kaymakamlık yazı işleri bürosundan saklı saklı çekiyorum. Arada nazımın geçtiği fotokopi makinası olan diğer kurum amirlerin dairesinden çekiyorum. Nihayet onaylanan planı, tüm kurumlara dağıtacak şekilde tamamladım. Ama bu süreçte –acemiliğimden- tabiri caizse ak ile karayı seçtim. Tüm kurumlara dağıttım. İl’den ilçeden bir kişi arayıp da bu planda ne var, ne işe yarar diyen olmadı.
Artık tecrübe sahibi oldum ve akıllandım. Kurumlara dağıtılmak üzere çok yazı, plan geldiğinde ‘’ilgili planın, yazıların sivil savunma bürosundan fotokopi çektirmek için teslim alınıp iade edilmesi’’ diye Kaymakam Bey’in adıyla yazı yazdım ve rahatladım. Meğer sistem böyle işliyormuş.
Özetle, tecrübe ve pratik zekâ sahibi olmak önemlidir. Birde günlerce uğraşılan ama bir defa sorulmayan iş ve işlemleri sorumluluğu atacak kadar yapmak gerektirdiğini bilmek gerekir. Yoksa boş yere yorar da yorar.
TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler ve –hikâyeden şiire sızan- Susamak, Depremle Yaşamak ve Kazalar geliyorum Demez kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. Yukarıdaki telefondan iletişime geçerek, benden imzalı olarak temin edebilirsiniz.