Kanser Olmak İstemiyorsanız…

Abone Ol

Kepekli ekmek fantezinizden vazgeçin. Taze kepek bulmak her zaman mümkün değildir. Kepeğin nemlenerek küflenmesi aflatoksine o da kansere sebep olur. Son günlerde içine boya maddesi kattıkları için artık güvenilmez olmuşlardır. Beyaz ekmeğin mayasının içinde de sodyum peroksit vardır. Çorum yufkası ile Çavdar ekmeğini tercih ediniz. Yoksa siz bilirsiniz.
Mutfak tuzunuzu Çorumdaki turşuluk için üretilen kaya tuzu ile değiştiriniz. (Onun da tuzluk için ince şeklini üretiyorlar). Çorum tuzu hatta deniz tuzu hala doğaldır. Hem de çok lezzetlidir. Diğerlerini ağartırken kimyasal madde kullanmaktadırlar. Kaçınınız. (Bu da Kanser Profesörü E. Topuzun önerisidir)
Mutfaktaki çizilmiş teflon kaplarınızı hemen atın. Hakiki teflonlar çok pahalıdır. Ya paraya kıyıp onlardan alın veya çeliklere geri dönün. Piyasada teflon yerine satılan Çin malı ince kahverengi boyalı hafif kapları asla almayınız. İlk kullanışta çizilirler ve sizi kanser ederler. (En iyi kaplar ve tencereler eski kalaylı bakır kaplar ve toprak güveçlerdir.)
Toz kırmızı biberin kanser etmeyeni nerede ise yoktur. Acı biberinizi ve kurutulmuş sebzelerinizi kendiniz üretiniz. Her türlü baharatı ve bitki çayını buzdolabında saklayınız.
Piyasadaki meşhur markalı yoğurtlarda uzun süre dayanmaları için katılmış kimyasal maddeler vardır. Reklamlara aldanmayınız. Ya Çorum'da yapılan yoğurtları tercih edin ya da kendiniz mayalayın.
Hormonlu domateslerin zararlı etkilerini yok etmek için birkaç gün mutfaktaki camın önüne güneş ışığına koyunuz. Her gün çevriniz. Isı etkisi ile kimyasal maddeler bozunmaya uğrayıp sizi kanser edemeyeceklerdir.
Hele zeytindeki kimyasallar saymakla bitmez. Deterjanın ana hammaddesi olan sodyum hidroksit yani suda oksitle bir gecede karartıldıkları için kanserojendirler. Bu en pahalı zeytinlerde bile böyledir. Ucuz, lezzetli ve kaliteli zeytin bir şans işidir. Çekirdeği kahverengi zeytinleri nerede bulursanız alın. Bir daha bulamayabilirsiniz.
Ülkemizde kimyasal kullanmadan zeytin üreten tek kurum Vakıflar İdaresi’dir. Balıkesir ve Akçay’daki Çorum kolonisinde yaşayan akrabalarınıza sipariş veriniz. Orada Vakıfların satış mağazaları vardır. Mümkünse üç-beş kilo alarak buzdolabında saklayınız.
Yiyeceğiniz kadarını beş-altı kere sıcak sudan geçiriniz, soğuk suda asla bekletmeyiniz. Üçte iki sirke ve üçte bir limon suyu ile terbiye ediniz.
Artık mısır özü, soya yağı ve buna benzer yağlara asla yaklaşmayınız. Ülkemizde geçen yıl GDO’lu ürünler yani genleriyle oynanmış ürünlerin girişi serbest bırakılmıştır. Mısır ve soya yağı da GDO’lu ürünlerden elde edilmektedir. Ayçiçek, Fındık yağı ve bilhassa zeytin yağını tavsiye ediyoruz.
Diş macunlarının en iyisi Ulucami civarında satılan ve kardeş İslam ülkeleri tarafından toz misvaktan üretilmiş macunlardır. Bunlarda alkol ve kloroform yoktur. Son günlerde bizde de buna benzer markalar internet üzerinden satılmaktadırlar. Fiyatları üç-beş liradır. Bir tüp altı ay gider. Zaten kullanılacak miktar bir seferde insanın göz bebeği kadardır. Birkaç tane alıp eşe dosta hediye ediniz.
Saçınızı boyamak için kullanacağınız kimyasal maddeler bir çok kanserin baş sebebidir. Gençlerimizin saçlarını boyamalarını önlemek için ebeveynlerin yoğun çaba harcamaları gerekir. En doğal saç boyası bitkisel kınadır. O da zor bulunmaktadır. Onun yerine ucuz Hint kınalarından kaçınınız. (En doğal kına çeşitleri sadece İstanbul Kapalıçarşı’da bulunur.)
Gözüne sürme çeken mümin kardeşlerimiz doğal sürmenin artık yeryüzünde bulunmadığını bilmelidirler. Onun yerine kullanılan civa bileşikleri zehirleyicidir .(sarık, cübbe ve takke ile idare edelim.) Sahte sürmeler körlüğe ve kansere sebep olurlar. Vazgeçiniz.
Zayıflamak için üretilmiş çeşitli biber haplarından ve buna benzer maddelerden faydalanmak için mutlaka bir hekime danışınız. Ülkemize bunlar Tarım Bakanlığı izni ile girerler. Ayrıca bunların ne olduklarını veya ne olmadıklarını anlayacak teknik imkanlar-laboratuarlar-ülkemizde henüz mevcut değildir. Sağlık Bakanlığı izni ile üretilenlerin sayısı çok azdır. Son günlerde her önüne gelen bir şey üretip şişelemekte ve TV’lerin desteği ile voliyi vurmaktadır. (Üstelik Uğur Dündar bile artık bu işlere bakmamaktadır. Hapı yutmak istemiyorsanız bu hapları asla yutmayınız.
Zayıflamak izin boğazımızı tutmak ve parkın etrafında eşofmanları giyip onbeş- yirmi tur atmak yeterlidir.)…………..
Çamaşır makinelerimizde kireç önleyici ve yumuşatıcı gibi maddelere gerek yoktur. Vücudumuza çamaşırlarımızdan terle girecek kimyasal madde sayısını artırmayınız. Üçüncü deterjan gözünü boş bırakınız. Makineniz orada malzeme varmış gibi çamaşırınızı bir kere daha temiz suyla durulayacaktır.…….
Saçlarını yüz bin volt cereyan yemiş gibi yapan yavrularımızı jöle kullanmaktan vazgeçirmek için Necipbey (Briyantini) ile tanıştırınız veya eskiden o işi birkaç damla limon suyu ile yaptığımızı hatırlatınız. Yoksa daha evlenemeden isimlerinin önüne üç harfli bir unvan yerleştirecek ve toplumda öyle anılacaklardır.(kel filanca vb gibi).
Bu ve buna benzer daha nakledilecek çok mevzuu vardır. Ayrıntılı bilgi almak için bizi aramanızı; doğal malzemelerle hayatınızı yeniden tanzim etmenizi ve bilinçli bir tüketici olarak yaşamanızı tavsiye eder, uzun ömürler ve sağlıklar dileriz.
Saygılarımızla…
{ "vars": { "account": "UA-115444419-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }