Düzenlenen etkinliğe Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Orgeneral Atilla Ateş Paşa, Devlet Eski Bakanı Murat Başesgioğlu, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, Kastamonu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sudi Topal, Kastamonu Gazeteciler Derneği Başkanı İzzet Sarı, Türk Basınının en eski kelemi Gazeteci Yavuz Donat, Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı ve Basın İlan Kurumu (BİK) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Dim, Demirören Haber Ajansı (DHA) Samsun Bölge Müdürü Murat Sandıkçı, yurt haberciliğinin duayen ismi Gazeteci Ahmet Tek, KGK Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Çorum İl Temsilcisi Hacı Odabaş, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katılım sağladı.

SARI; "AÇIKSÖZ GAZETESİ ANADOLU’NUN İLK GAZETESİ OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR"

Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Kastamonu Gazeteciler Derneği Başkanı Gazeteci İzzet Sarı, programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Sarı konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "150 yıl Kastamonu basınına hizmet eden ve ebediyete intikal eden meslektaşlarımızı anmak için bugün buradayız. Bugün 27 ağustos aynı zamanda Milli Mücadeleye verdiği müthiş destek ile tarihin altın sayfalarına adını kazan Türk basının en önde gelen kalemlerinden Hüsnü Açıksöz’ün ölüm yıl dönümüdür. Bugün burada toplandık ancak Feri Köy mezarlığındaki kabri başında da bir anma vardı. İstanbul'daki hemşerilerimiz  sağ olsunlar organize oldular bizlere orda yalnız bırakmadılar. Anmamızı hem orda hem burada yaptık. ‘Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez, geçişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın’ burada görmüş olduğunuz meslektaşlarımız, ve kader arkadaşları bunlar o gün ki zor koşullar altında bu gazeteyi henüz daha Mustafa Kemal Samsun'a çıkmazdan önce kurarak İnebolu’dan, Sakarya ve Ankara’ya kadar heybelerde taşıyarak Anadolu’nun ilk gazetesi olma özelliği taşıyor o gün Hüsnü Açıksöz’ün çıkardığı gazete. Daha sonra soy isim kanunu ile birlikte Açıksöz soy ismini alarak Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonrada kendisi Kastamonu Milletvekili olmuştur. Genç yaşta da hayatını kaybetmiştir. Milletvekiliyken hayatını kaybetmiş ve anne babasının yanına defnedilmiştir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm isimsiz kahramanları rahmetle anıyoruz. Ruhları şad mekanları cennet olsun."

HÜSNÜ AÇIKSÖZ'ÜN HAYATI ANLATILDI

Devamında Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz tarafından Kastamonu basının öncüsü Hüsnü Açıksöz'ün hayatı anlatıldı. Yılmaz'ın konuşmasının sonunda  KGD Başkanı İzzet Sarı tarafından plaket takdim edildi.

Tarihte bugün ne oldu? 24 Ekim tarihinde Dünya ve Türkiye'de yaşanan büyük olaylar Tarihte bugün ne oldu? 24 Ekim tarihinde Dünya ve Türkiye'de yaşanan büyük olaylar

Kastamonu Gazeteciler Derneği tarafından hazırlanan Atatürk'ün Kastamonu'ya Gelişi, Şapka ve Kıyafet İnkılabı dolayısıyla hazırlanan Serpuş isimli Gazete tiyatro oyuncusu genç Ömer Çağlayan tarafından salona dağıtımı gerçekleştirildi. Ardından Basın Onur Ödülleri programına geçildi.DHA Genel Müdürü Cemal Coşkun yurt dışında olması dolayısıyla ödülü Samsun Bölge Müdürü Murat Sandıkçı aldı. Sandıkçı'ya ödülü Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan tarafından verildi.

Bir diğer ödül, Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı ve Basın İlan Kurumu (BİK) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Dim'e takdim edildi. Dim'e ödülü,  Emekli Orgeneral Atilla Ateş Paşa tarafından verildi.

DİM; "85 YIL SONRA HÜSNÜ AÇIKSÖZ GİBİ ÖNEMLİ BİR GAZETECİYİ BURADA ANIYOR OLMAK BÜYÜK BİR VEFA ÖRNEĞİ"

Dim ödülünü almasının ardından yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Benim için büyük bir onur olan Yavuz Donat, Türkiye’nin şu anda yaşayan efsanesi. En büyük gazetecisi. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk dışında, tüm Cumhurbaşkanlarıyla röportaj yapmış tek kişi olarak karşımızda duruyor. Yaşayan bir efsane ile bu ödülü almak ve aynı sahneyi paylaşmak benim için büyük bir onur. Burada bulunamaması dolayısıyla tanışma fırsatım olmadı; ancak Cemal Coşkun Bey'i gıyaben tanıyorum DHA'nın Genel Müdürü olarak bilinir. Aynı zamanda çok kıymetli bir dostum olan, uzun yıllar boyunca gazetecilikte önemli işler yapmış, Anadolu Ajansı’nda çeşitli görevler üstlenmiş ve gazeteciliğin her alanında, hem sahada hem de masada çalışmış Ahmet Tek üstadımız da aramızda. Hep birlikte ödül alıyoruz, çok teşekkür ediyorum. Medya sektörümüzün ciddi sıkıntıları ve sorunları var. Son dönemde bunları konuşamıyoruz, tartışamıyoruz. Meslek örgütlerimizde bu konuda ciddi eksiklikler mevcut, buna kendimi de dâhil ediyorum. Geçtiğimiz Ramazan ayında burada bir iftar vesilesiyle bir araya geldik. Sevgili İzzet Sarı Başkanımız, Küresel Gazeteciler Konseyi Kastamonu İl Temsilcisi olarak ev sahipliği yaptı. Yakın illerdeki gazete sahiplerini ve Küresel Gazeteciler Konseyi’nin il temsilcilerini burada toplayarak, kısmen de olsa sorunlarımızı tartışma fırsatı bulduk. Kastamonu bizim için gerçekten çok önemli. Ayrıca, 85 yıl sonra Hüsnü Açıksöz gibi önemli bir gazeteciyi burada anıyor olmak büyük bir vefa örneği. Bu konuda siz arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Hüsnü Açıksöz, gazeteciliğe çok genç yaşta başlamış, 42 yaşında vefat etmiş, 22-23 yaşlarında gazete çıkarmaya başlamış ve Kuvayı Milliye hareketi içinde yer almış, Atatürk’ün de dikkatini çekmiş bir isim. Kastamonu için çok önemli bir değerdi. Kastamonu, önemli değerler üreten bir şehrimiz. İşte, Sayın Başesgioğlu, bana göre siyasette duayen bir isim. Kastamonu’nun siyasette halen aktif olan pek çok aktörü var, kıskanmamak elde değil. Gerçekten çok şanslısınız."

BAŞESGİOĞLU; "MİLLİ MÜCADELE'NİN KAHRAMANLARININ TAVIRLARINI MİSYONLARINI DALGA DALGA BÜTÜN ÜLKEYE YAYIYORLAR"

Ardından yurt haberciliğinin duayen ismi Gazeteci Ahmet Tek'e ödülü Kastamonulu Devlet eski Bakanı Murat Başesgioğlu tarafından verildi.

Eski Bakan Murat Başesgioğlu konuşmasında Açıksöz Gazetesi'nin sadece Kastamonu’n değil Anadolu'nun sesi olduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü;“Ben böyle tarihi derinliği olan bir törende bulunmaktan ve Kastamonu’ya büyük hizmetler etmiş dostlara bu plaketi vermekten gurur duydum. Serhat hocama da çok teşekkür ederim. Hüsnü Açıksöz'ü çok güzel şekilde anlattılar. Başesgioğlu konuşmasında şunları söyledi; "Bu binanın bitişiğinde bir bina var: Abdurrahman Paşa Lisesi. Oranın ruhu buraya yansıdı. Çünkü bu konuştuğumuz bütün harekatın karargahı. 2 genç, Hüsnü Açıksöz, Ahmet Hamdi Çelen.  Bunlar Abdurrahman Paşa Lisesi'nin son öğrencileri. Kafkas cephesine son sınıfta askere gidiyorlar. Cepheden dönüyorlar okullarını bitirip diploma alıyorlar. Her taraf harap olmuş, ordumuz terhis edilmiş, Anadolu'da herkes bir arayış içerisinde. Bu gençler de diyorlar ki 'Bir şeyler yapmamız lazım. Emperyalizm'e teslim olmayacağız. Bu aziz vatana düşman çizmesini bastırmayacağız.' Bu 2 arkadaş gazete çıkartıyorlar. Abdurrahman Paşa Lisesi'nin öğretmenleri, İstiklal

Mahkemesi Başkanı, Müftü, Vali takma isimlerle Açıksöz Gazetesi'nde makaleler yazıyorlar. O zaman her tarafta sansür var. Düşman her tarafı işgal etmiş, Anadolu'dan bir sesin çıkması mümkün değil. Açıksöz Gazetesi sadece Kastamonu'nun değil Anadolu'nun sesi oluyor. Milli Mücadele'nin kahramanlarının tavırlarını misyonlarını dalga dalga bütün ülkeye yayıyorlar. Açıksöz'ün bu vatanseverlik duruşu tüm Anadolu'ya yayılıyor. Belki de bence Kastamonu'nun milli mücadele yanında erken saf almasının sebebi bu ise Açıksöz Gazetesi'nin, bu gençlerin davranışıdır. Eğer Kastamonu Milli mücadelede erken yerini almamış olsaydı, Türkiye'de siyasi tarihin kaderi değişebilirdi. Kastamonu'nun Milli Mücadele kahramanlarının yanında yer alması 300 bin ton cephanenin Anadolu'dan cepheye gitmesini sağlamıştır. Milli Mücadele'ye can vermiştir, kan vermiştir. İzzet kardeşime ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum."

"SİYASETTE NE ZAMAN ORTALIK KARIŞSA YAVUZ ABİ KASTAMONU'DAKİ'DAŞ DÜŞEBİLÜ AYU ÇIKABİLÜ' TABELASINI ÖRNEK VERİR"

Başesgioğlu konuşmasının devamında, duayen ve Türk basınının en eski kalemi Gazeteci Yavuz Donat ile anısını paylaşarak şunları söyledi; "Burada çok değerli gazetecilerimiz var. Her biri çok değerli. Benim Yavuz ağabey ile bir anım var. Yavuz ağabey Türk basınının duayeni. Biz onun önünde büyüdük. Onun önünde siyasete adım attık. Yavuz ağabey siyasette ne zaman ortalık karışsa Kastamonu'da bir tabeladan örnek verir. Hepiniz biliyorsunuz o tabelayı. 'Daş düşebilü, ayu çıkabilü, her şey olabilü.' Siyasette hava karardığı zaman bunu örnek verir. Bir gün Cebeci'de dolaşırken orada bir tabela gördüm. Kocaman kırmızı bir yazı yazıyor. Dikkat köprü çarpma diyor. Ankara'nın göbeğinde yüksek tonajlı gemilerin geçmesini ikaz etmek için oraya yazmışlar. Ben Yavuz abiye bunun resmi gönderdim. Dedim ki; ' Yavuz ağabey biz o tabelayı Ilgaz'a asmışız ama bu yazıyı Ankara'nın göbeğine yazanlara sen bir şeyler yaz."

ERGÜN; "ÇOCUKLUĞUMUZDA YAVUZ DONAT’IN TERCÜMAN GAZETESİ’NDE YAZAN KÖŞE YAZILARINI OKUYARAK BÜYÜDÜK"

Devamında Türk Basınının en eski kalemi duayen Gazeteci Yavuz Donat'a ödülü, Vali Yardımcısı Aydın Ergün tarafından verildi.

Vali Yardımcısı Aydın Ergün konuşmasında şunları söyledi; "Ben burada bir yıldır Kastamonu Vali Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Kendimizi güvende hissettiğimiz zor dönemlerde İçişleri Bakanlığımızı yapan Sayın Bakanımız Murat Başesgioğlu’nun bugünkü konuşması da son derece etkileyiciydi. Ben kendileriyle Beykoz Kaymakamlığı sırasında da, Beykoz'da tanışma, Beykoz'u gezme, Beykoz'daki hizmetlere oradaki Kastamonulular aracılığıyla katkı sunmuştu. Bakanlığı döneminde de gerçekten kendimizi bir kaymakam olarak çok güvende hissetmiştik. Bu vesileyle o kritik dönemlerde bu güveni bize verdiği için kendisine de çok teşekkür ediyorum. Çocukluğumuzda, Sayın Yavuz Donat’ın Tercüman Gazetesi’nde yazan köşe yazılarını okuyarak büyüdük. Şimdi maşallah neredeyse aynı yaşta görünüyoruz. Bu ortamı sağladığı için, bizleri buluşturduğu için İzzet Bey'e ve Kastamonu Gazeteciler Derneği’ne de çok teşekkür ediyorum."

DONAT; " DEMİREL: 'KARA KUVVETLERİ KOMUTANIM SÖYLEDİ ANLAMADINIZ, ŞİMDİ BEN CUMHURBAŞKANI OLARAK SÖYLÜYORUM!' DEDİ"

Ardından Türk basınının en eski kalemi duayen Gazeteci Yavuz Donat konuşma gerçekleştirdi. Program dolayısıyla emeği geçenlere teşekkür eden Donat devamında, Kastamonulu emekli Orgeneral Atilla Ateş Paşa ile olan anısını salonla paylaştı. Donat konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "1998 yılının sonbaharıydı. Bir gece Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel beni aradı. 'Yarın bir işin var mı?' dedi. Ben de;  'Hayır Cumhurbaşkanım' dedim. Bana; 'Hazır ol, seni yarın Hatay'a götüreceğim' dedi. Uçakla Hatay'a gittik. Mustafa Kemal Üniversitesi'nde bir konuşma yaptı. Yolda bana; 'Bu tarihi bir gündür bu tarihi güne şahit olmanı istiyorum' dedi. Fakat tarihi bir gün de değildi, anlamadım. Yemek yedik ardından helikoptere bindik, 'Samandağ'a gidiyoruz' dedi. Sordum 'Efendim tarih..?' Bana 'Biraz sonra görürsün' dedi. Samandağ'a gittik, kürsüye çıktı. Suriye'ye döndü ve Demirel şunları söyledi: 'Bu söylediğimi unutmayın. Bir hafta önce burada Kara Kuvvetleri Komutanı size bazı sözler söyledi. O sözleri anlamadığınız anlaşılıyor. 'Terörist başını burada barındırmak ne komşuluğa, ne arkadaşlığa, ne dostluğa, ne de din kardeşliğine sığar. Terörist başını orada muhafaza etmeniz, savaş sebebidir.' dedi. Geçen hafta size bu sözleri Kara Kuvvetleri Komutanım söyledi, anlamadınız şimdi Cumhurbaşkanı olarak ben söylüyorum' dedi ve kürsüden indi. Bir anda dünya ajansları karıştı. Biz döndük. Cumhurbaşkanına da bir sürü telefonlar geliyor. 'Ne oluyor?' dedim. 'Mısır Devlet Başkanı Türkiye'ye geliyor' dedi. O gece Mısır Cumhurbaşkanı Türkiye'ye geldi. Süleyman Demirel de 'Savaş ilan edeceğiz' dedi. Ertesi gün Öcalan Suriye'den çıkarıldı. Siz o olayın içerisindeydiniz fakat Demirel ile ilgili o bölümü bilmiyordunuz. Onu size anlatmak istedim. Sizi sağlık içinde görmekten de çok mutlu oldum."

Bu konuşma üzerine Atilla Paşa koltuğundan kalkarak Gazeteci Yavuz Donat ile tokalaştı. Ardından Yavuz Donat'ın talebi üzerine Kastamonulu Devlet eski Bakanı Murat Başesgioğlu ile Atilla Paşa sahneye çıktı. Toplu fotoğrafla bu an ölümsüzleştirildi. Devamında toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

SPONSORLARA TEŞEKKÜR BELGESİ VE PLAKET TAKDİM EDİLDİ

Program devamında programın düzenlenmesinde katkı sunan sponsorlar; Kastamonu Anadolu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, Kurşunlu Han Otel Müdürü Cem Dilimel, Kastamonu Ticaret Borsası Başkanı Serdar İzbeli, Kronospan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülamoğlu ve İstanbul'dan gelen hemşehrimiz film yapımcısı Zeynep Kahreman'a teşekkür belgesi ve plaket takdimi yapıldı.

Programın devamında Son Akşam Yemeği filmi gösterimine geçildi.