Sanki bir macera ve şiddet dizisi çekiliyor güzel ülkemde.
Özbek yetkili, Ortaköy'deki Reina katliamcısının faili Abdülkadir Masharipov'un, 6 yıl önce Özbekistan'dan ayrılarak Afganistan'a geçtiği, Afganistan'da terör örgütüne üye olduğu bilgisi üzerine Özbekistan'da da arananlar listesine alındığını belirtti.
Talimatı ise Suriye’nin Rakka kentindeki ‘DEAŞ Emiri’nden katliam için alıyor.
Yakalandığı ev ise gözlerden ırak, teknolojik güvenlik sistemi olmayan bir yaşama alanı.
Masharipov ile 4 kişi daha gözaltına alınıyor. Gözaltına alınanlardan 1'inin Kırgız asıllı erkek, 3’ün ise Mısır, Senegal ve Somali uyruklu kadınlar olduğu öğrenildi.
Evde kalanlara bakınız sanki Birleşmiş Milletler suç örgütü gibi.
Ve bağlantıları birçok ülke vatandaşını kapsıyor. Basından izliyoruz, okuyoruz.
Güvenlik güçlerimizi başarısından dolayı kutluyorum.
En önemlisi ise emir Suriye’den geliyor. Gerçi emirlerin başı nerde belli mi?
Ülkemiz coğrafik açıdan çok önemli ve dünyanın kilit noktalarından birisi. Anahtarı. Sonuç anahtarın nasıl çevrildiğine bağlı.
Sosyal açıdan da yeri küçümsenmeyecek kadar büyük.
Doğal kaynaklarımız da ise bütün milletlerin gözü var.
Yıllardır ülkemizde yabancı casuslar cirit atıyor denip duruyor.
Halk bunu duyuyor da çözüm bulacak yetkililerin önemsemiyor olamaz. Herhalde.
Köpeksiz köy bulup, değneksiz dolaşan hırsızlar gibi. Giren çıkan belirsiz.
Ülkemiz neredeyse göçmen ve mülteci cennetine dönüşmüş.
Sınırlarımız delik deşik, suçlu suçsuz kim varsa anlaşılan dolmuşlar.
Kendi insanımız geçim derdinde boğulurken, yabancı istilacılar cennetin nimetlerinden bolca faydalanıyorlar.
Sonrada düğmeye basıp haydi şurayı patlat, diğer tarafı tara emrini veriyorlar. Mülteci denenlere. Kontrol yok ki kimin ne olduğu belli değil sonuçta.
Doğal kaynaklarımızın yağmalanmasını ise iş işten geçtikten sonra farkın varabiliyoruz. O da varabilirsek.
Ekonomik terör ise anında yerini buluyor, ipler dışarıda.
Siyasal terör desen içinden çıkılmaz durumda.
Önce gelip tespit yapıyorlar, İnsanımızın nabzını ölçüyor, hassas değerlerini buluyorlar.
Yöntem geliştirip hassasiyetinden atış yapıyorlar.
Eyleme girişiyorlar
***
ABD’nin yeni başkanı dediğine bakılırsa, terör olan ülkelerden gelen insanları ülkemize gelmeden önce kezzapla yıkayacağız, belki o zaman girebilirler diyor nerdeyse.
Biz ise insanlık adına kim gelirse buyur ediyoruz.
Eeee Suriye diyorum.
Oradan gelenler diyorum.
Kimin ne olduğunu nerden biliniyor.
İçimize dinamiti kendi elinizle yerleştiriyorsunuz.
Dün açılımda aldığımız yaraları, kentlerimize döşenen bombaları aklımızın bir köşesinden asla silmemeliyiz.
Onlar yaşasın diye kendi insanımızın sefalet sürmesine içim el vermiyor.
Ben şahsen ülkemin yolgeçen hanı olmasını istila edilmesini içime sindiremiyorum.
Yarınları göremiyorum.
Kalın Sağlıcakla_Bizi Sahiplenelim_meyrem’ce