KESK MYK Üyesi Bahadır Berdicioğlu, emeklinin, asgari ücretlinin, dar gelirlinin büyük bir geçim sıkıntısı yaşadığını söyleyerek, halktan, emekten yana bir bütçe istediklerini vurguladı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) öncülüğünde, demokrasi ve emek hareketlerinin desteğiyle 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da “Geçinemiyoruz” başlıklı geniş kapsamlı bir miting düzenlenecek.
KESK temsilcileri, Çorum’da saha çalışması yaparak ve siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek 30 Kasım mitingine davet etti.
Çorum’dan iktidara çağrı yapan KESK yöneticileri, “Emekten yana bütçe istiyoruz” dedi.
KESK MYK Üyesi Bahadır Berdicioğlu, Tüm Bel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri MYK Üyesi Bülent Türkmen, Eğitim Sen Çorum Şubesi Başkanı Kenan Sırma, BES Çorum Şubesi Başkanı Emrah Azapcı ve Tüm Bel Sen Şube Başkanı Nevzat Veldet ile birlikte Eğitim Sen Şube binasında bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını KESK MYK Üyesi Adil Bahadır Berdicioğlu okudu.
Berdicioğlu, “Emekçilerin geliri eriyip borcu artarken Türkiye uluslararası sermayeye en yüksek faizi veren ülke konumuna getirilmiştir. İktidar göz göre göre ülkenin geleceğini satmaktadır. Ülkemiz amacı istihdam yaratmak ya da yatırım yapmak değil, yüksek faizden beslenmek olan ‘köpek balıklarının’ av alanına çevrilmiştir. Tüm bunlara rağmen ıstakoz yedikleri masalardan, meclis bahçesindeki kebap partilerinden, mangalda sucuk partilerinden fotoğraf paylaşanlar hiç utanmadan yoksullaştırdıkları milyonlara hâlâ ‘kemer sıkın’ demektedir. Oysa emekçilerin, emeğin, yoksullaştırılmış halkın gittikçe kararan tablosu emekten, halktan yana bir bütçeyi yakıcı bir ihtiyaç haline getirmiştir” dedi.
“EMEKTEN VE HALKTAN YANA BÜTÇE”
Berdicioğlu, emekten, halktan yana bir bütçe için taleplerini şu şekilde sıraladı;
“Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz.
Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini istiyoruz.
Vergide ve ücretlerde adalet istiyoruz. Bunun için; tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini,
Gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,
Kâr, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,
Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan Hazine garantilerine son verilmesini,
Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını istiyoruz.
Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.
Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.”
Berdicioğlu, son olarak 30 Kasım günü Ankara’da yapacakları mitinge katılım çağrısı yaptı.