GİRESUN (AA) - GÜLTEKİN YETGİN - Kore gazisi Ahmet Çakır, Kore Savaşı'nın sona erdiğini bildiren evrakı dağıttığı gün yaşadığı sevinci unutamıyor.

AA'nın, Güney Kore'ye destek için 17 Eylül 1950'de Türkiye'den ilk tugayın yola çıkmasının 74. yılı kapsamında hazırladığı haber dosyasının yedinci bölümünde, 96 yaşındaki gazi Ahmet Çakır'ın anılarına yer verildi.

Giresun'un Keşap ilçesinde yaşayan Çakır, Taflancık köyünden ayrılarak 1950'de askerlik için Balıkesir'in Susurluk ilçesine gitti. Burada iki yıl askerlik yapan Çakır, 1952'de Güney Kore'ye gönderildi.

Evrakın ilgili birimlere ulaştırılmasından sorumlu Çakır'ın savaşın bittiğine dair yazıyı aldığı günkü heyecanı aklından çıkmıyor.

Ahmet Çakır, AA muhabirine, Güney Kore'ye gitmeden önce Giresun'a dönüp ailesiyle helalleştiğini söyledi.

Daha sonra birliğine katılıp cepheye ulaşmak için İzmir'den yola çıktıklarını belirten Çakır, "Süveyş Kanalı'nı geçtik, Hindistan'a vardık, orada 6 saat kaldık, gemi yakıt aldı. Toplamda 23 günde Kore'ye vardık. Kore'de tugay karargahında evrakçı olarak görevlendirildim." dedi.

- "Bizden yaklaşık 170 kişi şehit oldu"

Çakır, yolda çok kaygılanmadığını ifade ederek, "Savaşa gidende heyecan olmaz, moralin bozuk gidersin. Sanki bir anda gittik, vardığımızdan haberim bile olmadı." diye konuştu.

Ormanlık arazide konuşlandıklarını dile getiren Çakır, "Çamaşırlarımızı yıkamaya giderdik, sular ormanlarda gür bir şekilde akardı, pırıl pırıldı ama biz içemezdik, içerisine zehir karıştırılmasından korkar suyu içemezdik." ifadesini kullandı.

Çakır, "Bizden yaklaşık 170 kişi şehit oldu." dedi.

Müge Anlı ile Tatlı Sert canlı izle! ATV canlı yayın Müge Anlı ile Tatlı Sert canlı izle! ATV canlı yayın

Savaşın sona ermesinin ardından memleketine döndüğünü belirten Çakır, şöyle devam etti:

"Savaşın bittiğinin yazısını ben dağıttım. 'Savaş bitti' dediler, bize bir yazı verdiler, o yazıyı herkese dağıttık. Tugayda savaşın bittiğinin yazısı ilk bize geldi. Ben haber merkezine yazıyı götürdüm, yazıyı bölüklere, tugayın askerlerine, kademelere dağıttık. Öyle şimdiki gibi telefon da yoktu, ciplerle bu dağıtıldı. Ondan sonra herkes rahatladı. O yazıyı görünce sevindik, herkes sevindi. Artık ölüm tehlikesi yoktu."

Kaynak: aa