“Arı Sağlığı ve Koloni Yönetimi” konulu panele katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı ve Arıcılık Daire Başkanı İslam Köse, bakanlık olarak 2003 yılından itibaren arıcılara destek vermeye başladıklarını belirterek, “Sadece arılı kovan desteği anlamında 1,6 milyar lirayı artan bir destek verdik. Bu yıl yani 2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz” dedi.

Samsun'da 5 bin 320 sentetik ecza ele geçirildi Samsun'da 5 bin 320 sentetik ecza ele geçirildi

Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından “Arı Sağlığı, Arı Ürünleri ve Koloni Yönetimi” paneli düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı ve Arıcılık Daire Başkanı İslam Köse, bakanlık tarafından arıcılara verilen destekler hakkında açıklamalarda bulundu.

“2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz”

Türkiye’nin bal üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Köse, “Ülkemiz arıcılık ve bal üretimi anlamında dünyada ikinci sırada. Dünya çam balı üretiminde de birinci sıradayız, yüzde 90 çam balını biz üretiyoruz. Neden kestane balı da böyle olmasın, inşallah Kastamonu bölgemiz kestane balı üretimi noktasında hakikaten önemli bir bölge” dedi.

Arıcılık sektörünün 2003 yılından itibaren desteklendiğini ifade eden Köse, sektöre verilen destekler hakkında bilgiler vererek, şunları kaydetti: “Sadece arılı kovan desteği anlamında 1,6 milyar lirayı artan bir destek verdik. Bu yıl yani 2024 yılında arıcılarımıza tespitlerimiz bitti, icmal süreçleri başladı, 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz. Geçen yıl 60 TL olan kovan desteği, bu yıl gezginci arılara verdiğimiz destek ve genç kadınlara verdiğimiz desteklerle 190 TL’ye kadar ulaştı. Desteklemelerde yüzde 217 oranında bir artış oldu. Özellikle bakanlık politikası olarak ortaya koyduğumuz yeni hayvancılık desteklemelerimiz de arıcılarımızı unutmadık. Yıllarca konuşulan gezgince arıcılara ilave olarak mazot desteği adı altında ilk defa ilave bir destek vermiş olacağız. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Arıcılık yönetmeliğinde bu yıl birkaç değişiklik yaptık. Değişiklikten biri de arı konaklama noktalarıydı. Üreticilerimiz gittiği yerlerde sorunlar yaşayabilir. Bu konuda tedbir alıp 2024 yılı sonuna kadar tüm konaklama alanlarını sayısallaştıracağız. Sistem üzerinden belirleyip üreticilerimizin rahat şekilde uygun alanlara konaklamalarını sağlayacağız. Bu yaptığımız çalışmalarla birlikte hep arıcıların yanında olmaya çalıştık verdiğimiz destek ve projelerle”

“Arı ürünleri noktasında nihai katma değerli ürünler, bizim esas hedefimiz olmalı”

Kastamonu Üniversitesi olarak arıcılara sürekli destek olmaya gayret ettiklerini söyleyen Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük ise, “Kastamonu, biyo-çeşitlilik bakımından zengin bir il. Bu zenginliğe bağlı olarak bizlere çok farklı nimetler sunuyor. Bizlerde bu nimetlerin farkındayız. Özellikle TÜBİTAK projeleri noktasında arı ve bal üretimi ile ilgili yürütülen proje çalışmalarımız bulunuyor. Ayrıca üniversitemiz tarafından desteklenen ihtisas projeleri var. Bilimsel araştırma projeleri bakımından desteklenen projeler var. Biz, üniversite olarak arıcılarımıza, birlik üyelerimize sürekli destek olmaya çalışıyoruz. Kastamonu balının markalaşması noktasında ortak çalışmamız oldu. Kestane balının tescillenmesinde destek verdik. En önemlisi de ilimizde önemli bir merkezi araştırma laboratuvarına sahibiz. Türkiye’de 50’den fazla ilden çeşitli bal üreticilerinin gönderdiği bal numuneleri burada TÜBİTAK tarafından akredite edilen laboratuvarımızda analiz ediliyor. Bu kapsamda arıcılarımıza hizmet sunmaya çalışıyoruz. Sizin ürettiğiniz balın kalitesini bir noktada tescillemiş oluyoruz. Sektörel bazda katma değerli ürünlere yönelmemiz lazım. Sadece bal değil, arı ürünleri noktasında nihai katma değerli ürünler, bizim esas hedefimiz olması gerekiyor. Kastamonu bu çerçevede sahip olduğu biyolojik çeşitliliği yansıtması gerekiyor. Kestane ormanları Türkiye’de ilk sırada gelen orman varlığına sahip. Çok zengin biyo-çeşitliliğe sahip ama üreticilerimizin sadece bal değil, propolistir, arı zehridir gibi farklı alanlara yönelmemiz gerekiyor. Çünkü artık vakti geldi, yurtdışına gittiğinizde 300-400 dolar olan balın kilosunu biliyoruz. Hususi yetiştirilen ballar var bu manada. Bu yıl elbette kestane balının fiyatı biraz yükseldi ama rekoltesi düştü bu sefer. Kovan başı üretimde bu manada istediğimiz seviyede ne yazık ki değil” ifadelerini kullandı.

“Arıcıların sorunlarının başında hırsızlık geliyor”

Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da, arıların insanoğlundan daha önce var olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar olduğunu belirterek, arı popülasyonu hakkında bilgiler verdi.

Koloni varlığında dünya genelinde şu anda 101 milyona ulaşıldığını belirten Tanrıkulu, “Hindistan 12 milyon üzerinde kovanla ilk sırada. İkinci sırada Çin, üçüncü sırada Türkiye gelmekte. Yani biz dünyada hem kovan varlığında hem de bal üretiminde adı geçen ilk üç ülkeden birisiyiz. Kovan varlığında üçüncü sıradayız ama bal üreten ülkeler arasında Çin birinci ülkemiz ikinci sıradadır. İran üçüncü, Hindistan dördüncü sıradadır” diye konuştu.

Kastamonu’da yıllık 375 ton bal üretildiğini ifade eden Tanrıkulu, Kastamonu’nun zengin flora çeşitliliğine sahip bir olması hasebiyle bal üretiminde daha üst sıralarda yer alması gerektiğini kaydetti.

Arıcıların sorunlarının başında hırsızlık geldiğini kaydeden Tanrıkulu, “Dünya genelinde arılarla ilgili en büyük riskin hırsız olduğu tespiti yapılmış.” dedi.

“Kestane balı üretiminde dünya lideri olmalıyız”

Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sabri Ünal ise, “Kastamonu, doğasıyla, iklimiyle, toprağıyla, kestane varlığıyla hem de zengin flora çeşitliliğiyle bal üretimine çok elverişli bir il. Fakat baktığımızda bal üretimi olarak çiçek balından yılda 10 kilo, kestane balından da kovan başına 2 kilo gibi düşük bir verim var. Çam balının yüzde 90’ınını Türkiye üretiyor. Geri kalan yüzde 10’luk kısmını ise Yunanistan üretiyor. Neden kestane balında da zirvede olmayalım. Bunun için çalışmalarda bulunarak verimin neden düşük olduğu noktasında çalışmalar yapmalıyız. İnşallah bu panelde bugün bu sorulara da yanıtlar arayacağız” şeklinde konuştu.

Gün boyu sürecek olan panelde 3 oturum şeklinde gerçekleştirilecek.

Arı sağlığı ve sürdürülebilir koloni yönetiminin ele alındığı etkinlik ise arı yetiştiricileri tarafından yoğun ilgi gördü. Panelde, arıcılık sektörüne yönelik önemli konular ele alınarak ve arıcılar için faydalı bilgiler paylaşıldı.

Programa, Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, TKDK İl Koordinatörü Ahmet Kuyulu, Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Ünal, kurum müdürleri, akademisyenler ve arı üreticileri katıldı.

Kaynak: iha