Küresel ısınmayla birlikte artan hava sıcakları boz porselen rengi ile bilinen dünyaca ünlü Kangal köpeklerinin renginin sararmasına neden oldu.

Anıt ağaç, fırtınada yıkıldı Anıt ağaç, fırtınada yıkıldı

Küresel ısınmanın olumsuz etkileri yalnızca doğal ekosistemlerde değil, hayvanların fiziksel yapılarında da kendini göstermeye başladı. Dünyaca ünlü Kangal köpekleri, dayanıklılıkları ve sadakatleriyle bilinirken, son zamanlarda iklim değişikliği nedeniyle tüy yapılarında gözle görülür değişiklikler meydana geldi. Sıcaklık artışlarına bağlı olarak Kangal köpeklerinin kalın ve sert tüylerinde incelmelerin yanında sararmalar gözlemlendi. Uzman Kangal Köpeği Yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, soğuk havalarda kalın kürkleriyle kendilerini koruyan Kangal köpeklerinin tüy oranlarının incelmeye başladığını söyledi.

“Koruma bariyeri tamamen düştü”

Uzman Kangal Köpeği Yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, Kangal köpeklerinin tüylerinin zayıflamasıyla koruma bariyerinin düştüğünü ifade ederek, “Küresel ısınma nasıl insanda bir değişime neden olduysa hayvanda daha fazla değişeme neden oldu. Tüy oranları çok daha fazla seyrek olmaya başladı. Bunların doku altında yağ tabakaları çok fazla olduğu için o sıkılık, koruma bariyeri tamamen düştü. Yalıtım olarak düştü. İnce bir tüy oranı olmaya başladı. Yaklaşık 1-1.5 santim kadar. Sanki Afrika’da yaşıyormuş gibi bir tüy oranı bir doku oranı oluşmaya başladı. Kangallarda tamamen zayıf bir tüy oranı görmeye başladık” dedi.

Renkleri sarardı

Sıcak havalarla birlikte Kangal köpeklerinin renklerinin sarardığını ifade eden Yıldız, “Her dağın rengi iklime göre değişir. Kangalların da renkleri sararmaya başladı. Isıya ve iklime göre renkleri sarıya dönmeye başladı. Kangalların ırk özelliklerinde değişim olmaz. Onlar da yaşama bilincini ona göre şekillendiriyorlar. Bu ırklarda şöyle bir özellik var; doğanın en zekisi. Kendi bilincini doğa içinde uyum haline getiren, ırk özelliğini tamamen doğanın lehine değil doğayı kendi lehine çevirebilen bir yapıya sahip. Dolayısıyla sıcakta daha lova düştüler. Daha az hareketlilik başladı. Sıvı tüketimleri arttı. Daha serin ve kuytu yerlere girdiler. Yeme ihtiyaçları düştü. Bu bilinçle yaşadıkları için eforu azalttılar daha çok sığınmayı çoğalttılar. Tüm hayvanlar yaşadıkları iklime, coğrafyaya göre tüy yapılarını şekillendirirler” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha