Bu süreçte çocuğun akademik, sosyal ve kişisel gelişimini olumlu yönde desteklemek açısından ebeveyn tutumlarında dikkat edilmesi gereken önemli noktaları, Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan bilgilendirmelerde bulundu.
Sınav sonuçlarının açıklanması ve tercih dönemleri, çocuğun sadece akademik yaşantısı için değil, psikolojik yaşantısı içinde kritik bir önem arz etmektedir. Özellikle bu dönemde çocuğun akademik performansına yönelik katı ve baskıcı bir tutum sergileyen, ötesiyle kıyaslayan, duygularını düzenlemede güçlük yaşayan, yüksek stres tepkisi gösteren ve çocuğun duygusal sürecini görmezden gelen aile tutumları, çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor.
YARGILAYACI DİLDEN UZAK DESTEKLEYİCİ VE MOTİVE EDİCİ BİR ROL ÜSTLENİN
Çocuğunuzun sayısal değerlerini değil gösterdiği çabasını taktir edin. Ona inandığınızı ve güvendiğinizi sözel ve davranışsal yolla gösterin. “Ben zaten biliyordum. Senden bir şey olmaz. Çalışmadın böyle gidersen bir şey olamayacaksın“ gibi olumsuz ve cesaret kırıcı yıkıcı dilden uzak durun. Bu dil çocuğunuzu motive etmek değil hem kişisel hem sosyal hemde akademik kimliğini olumsuz yönde etkileyecektir. Tam tersi olumlu ve gerçekçi yaklaşımlarla ileriki akademik yaşantısına yönelik kendisini cesaretlendirin.
EMPATİ KURUN
Çocuğunuz yıl boyunca kendi potansiyeli içerisinde bugüne kadar geldi. Bu sürecin kendisi içinde sancılı olabileceğini unutmayın.
Okul seçiminde zorlayacı ve tercihi kendi yapan bir ebeveyn rolünde değil, bilgilendirici ve destekleyici ebeveyn rolünde olun
Çocuğunuzla tercih edebileceği okulları gezin onunla birlikte bilgi alın. Fikirlerine ve tercihlerine önem verin. Seçimlerde ölçü ebeveyn değil gencin kendisi olmalıdır.
KIYASLAYICI DİLDEN UZAK DURUM:
Kıyaslayıcı tutumlar çocuğun hem sosyal ilişkilerini hemde benlik saygısını olumsuz yönde etkiler. Her çocuk biriciktir. Çocuğunuzu mevcut potansiyeli üzerinden değerlendirin.
BASKIDAN UZAK GERÇEKÇİ BEKLENTİLER OLUŞTURUN
Tüm bu süreçte çocuğunuzla kurduğunuz iletişimin onda yüksek beklenti oluşturmamasına dikkat edin. Aksi taktirde olumlu etki yaratmak amacıyla yaptığınız konuşmalar çocuğunuzda baskı hissettirerek kaygı seviyesinde artışa neden olacaktır.
BU SINAV SONUCUNUN SADECE BİR PARÇA OLDUĞUNU ONA HATIRLATIN
Sınavın hayatlarının tek belirleyecisi olmadığını ve sadece küçük bir parça olduğunu ifade edin. Bu değerlendirme onun kimlik değerlendirmesi olmadığını sadece o sınavın bir değerlendirmesi olduğunu ona hissettirin. Sonuçtan bağımsız her zaman istediği sürece kendisine destek olacağınızı belirtin.
DUYGULAR BULAŞICIDIR. ÇİFT YÖNLÜ STRESİ AZALTMAYA YARDIMCI OLUN
Ebeveyn stresli ve stresi yönetmede zorluk yaşıyorsa çocuk için bu süreci yönetmek daha zor olacaktır. O yüzden önce ebeveyn olarak kendi stres seviyenizi azaltmaya yönelik becerileri uygulama konusunda harekete geçin. Zorlandığınız durumlarda uzmandan destek alın. Bununla birlikte çocuğunuza nefes egzersizi, gevşeme egzersizi ve meditasyon gibi stresle başa çıkma tekniklerini öğrenmeleri konusunda yardımcı olabilirsiniz.
SONUÇ ODAKLI DİL YERİNE DUYGU ODAKLI DİLİ KULLANMAYA ÖZEN GÖSTERİN
Özellikle sınav haftasına girilen dönemde alınan puanlardan ziyade sınav öncesi ve sonrası çocuğunuzun hislerine odaklanın ve duygusal ihtiyaçlarını gözlemleyin. Örneğin, çocuğunuza ‘Nasılsın?’ ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’ ya da “Sınav sonucun hakkında ne düşünüyorsun” şeklinde sorular sorarak onun duygularını ifade etmesine yardımcı olun.
ÇOCUĞUNUZUN DUYGU İFADELERİNİ DİNLEYİN
Sınav sonucu hakkında iletişimde olun. Duygularını ifade etmesine izin verin. Sorularını cevaplayın ve onları rahatlatmaya çalışın. Gerekli gördüğünüz durumlarda bir uzmandan destek alması için çocuğunuzu destekleyin.