Geçtiğimiz hafta sonu Marmara ve Akdeniz bölgelerinde meydana gelen art arda depremler, kamuoyunda ve uzmanlar arasında dikkatle değerlendiriliyor. Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Ereğlisi açıklarında yaşanan depremleri "normal" olarak nitelendirirken, Kumburgaz fayına dikkat çekti. Akdeniz’de ise Helen-Kıbrıs yayı üzerindeki sismik hareketlilik, bölgedeki depremselliğin doğasına işaret ediyor.
Marmara’da Küçük Çaplı Depremler
Marmara bölgesinde hafta sonu yaşanan depremler şu şekilde kaydedildi:
21 Aralık Cumartesi: Avcılar’da saat 20.31’de 3,0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
22 Aralık Pazar: Marmara Ereğlisi açıklarında saat 15.08’de 3,5 büyüklüğünde bir başka deprem kaydedildi.
Bu küçük çaplı depremleri değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür, şu açıklamaları yaptı:
"Marmara Denizi'nde 4 büyüklüğünden küçük depremler normaldir. Marmara Ereğlisi açıklarındaki son deprem, bu bölgenin doğusunda yer alan Kumburgaz fayında beklenen büyük depremin olasılığını hatırlatıyor. Küçük depremler, genellikle gaz çıkışları nedeniyle çökellerde oluşan deformasyonlardan kaynaklanır. Ancak bu durum, fayın stres biriktirdiğini ve enerji topladığını gösterir."
Akdeniz’de Datça ve Girit Açıklarında Depremler
Marmara’daki hareketliliğin yanı sıra, Akdeniz bölgesinde de önemli depremler meydana geldi:
22 Aralık, saat 14.53: Datça açıklarında 4,1 büyüklüğünde deprem.
22 Aralık, saat 22.09: Girit Adası açıklarında 4,7 büyüklüğünde deprem.
Prof. Dr. Görür, Girit açıklarındaki depremlerle ilgili olarak, "Bu depremler, Helen-Kıbrıs yayı olarak bilinen sismik bir kuşağın üzerinde meydana geliyor. Bu kuşak, Plini-Strabo zonu ile bağlantılıdır ve bu tür hareketlilikler burada sıklıkla görülür" dedi.
Marmara’da Beklenen Büyük Deprem ve Hazırlık Çağrısı
Prof. Dr. Görür’ün açıklamaları, Marmara Denizi’nde beklenen büyük deprem tehlikesini bir kez daha gündeme taşıdı. Özellikle Kumburgaz fay hattının kilitli olduğuna dikkat çeken Görür, bu bölgedeki küçük depremlerin enerji birikiminin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Uzmanlar, deprem riski yüksek bölgelerde yaşayan vatandaşların bireysel ve toplumsal hazırlıklarını tamamlaması gerektiğine dikkat çekiyor. Deprem sigortaları, acil durum planları ve bina güvenliği konularında adımların bir an önce atılması gerektiği belirtiliyor.
Bölge Halkı için Öneriler
Bina Güvenliği: Yaşadığınız yapının depreme dayanıklılığını kontrol ettirin.
Acil Durum Çantası: İlk yardım malzemeleri, su, gıda ve önemli belgelerin bulunduğu bir çanta hazırlayın.
Acil Durum Planı: Aile bireyleriyle bir toplanma noktası ve iletişim planı oluşturun.
Deprem Tatbikatı: Özellikle çocuklarla birlikte düzenli olarak tatbikat yaparak acil durumlara hazırlıklı olun.
Uzmanlardan Uyarılar Devam Ediyor
Marmara ve Akdeniz bölgelerindeki sismik hareketlilik, Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu bir kez daha hatırlattı. Yetkililer ve bilim insanları, olası bir depremin zararlarını en aza indirmek için alınması gereken tedbirlerin önemine vurgu yapmaya devam ediyor.
