Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu, Rize TSO’nun ev sahipliğinde bu yıl ikincisi gerçekleştirilen TOBB Doğu Karadeniz Bölgesi Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı’nın üçüncüsünün Samsun’da yapılacağını söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Doğu Karadeniz Bölgesi Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı, Rize Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen toplantıya Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu da katıldı. Toplantıda birçok konu masaya yatırılarak, görüşe açıldı. Turizmden lojistiğe, fındıktan çaya, yatırımlardan teşviklere kadar bölgeye dair birçok konunun görüşüldüğü toplantıda ayrıca, bölgenin ve illerin talepleriyle ilgili çalışma grupları kurulması kararlaştırıldı.
Toplantının açılışında konuşan Rize Ticaret ve Sanayi Odası (RTSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Aziz Karamehmetoğlu, amaçlarının bölge illerinin birbirleriyle alakalarını en üst seviyeye çıkarmak, eksiklikleri tamamlamak ve oluşturacakları sinerji ile illerin kalkınmasına katkıda bulunmak olduğunu söyledi. Karamehmetoğlu, “Çayımız, fındığımız var. Turizm başta olmak üzere bir çalıştay yapacağız. Bu çalıştayın çok faydalı olacağına inanıyorum. Turizmde birbirimize karşı yükümlülüklerimiz var. Lojistik ve tren yolunda birlikteliğimiz önemlidir. Alacağımız ortak kararlar ve belirleyeceğimiz alanlarda çalışmalar bir an önce başlatılmalıdır“ dedi. İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz ise, toplantıya katılan tüm oda-borsa başkanlarına TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun selamlarını ileterek, oda ve borsaların iş birliği içerisinde hareket etmesinden duyduğu memnuniyetini dile getirdi.
Toplantıyı değerlendiren Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu, “Öncelikle, Rize Ticaret ve Sanayi Odamızın güzel bir ev sahipliğinde düzenlediğimiz bölge toplantımızın çok verimli ve faydalı geçtiğini belirtmek istiyorum. Toplantıda aldığımız kararlar bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Toplantıda turizmden lojistiğe, bölgemiz için büyük önem arz eden fındıktan çaya kadar birçok konuyu değerlendirdik. Ayrıca, çalışma grubu oluşturularak sorunlara çözüm aranması, bölge iş dünyasının tek ses halinde hareket etmesi kararlaştırıldı. İnşallah aldığımız kararla da bölge toplantımızın üçüncüsünü de Samsun’da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Geniş bir katılımla gerçekleştirilen toplantıda Oda-Borsa Başkanları özetle şu görüşleri dile getirdi:
“İllerdeki güney çevre yolu geçişleri Ordu örneğinde olduğu gibi acilen yapılmalı, böylece ulaşım ve şehirleşmenin rahatlaması sağlanmalıdır. Samsun-Sarp Otobanı, Samsun-Sarp Demiryolu projesiyle eş zamanlı yürütülmelidir. Doğu Karadeniz’i Orta Koridor’a bağlayacak hazırlıklar yapılmalıdır. Samsun – Sarp Otobanı ve Demiryolunu dikey bağlantılarla güneye bağlayacak çalışmalar yapılmalıdır. Sarp Sınır Kapısı’ndan yaya ve tır geçişlerinin rahatlatılması için acil önlem alınmalıdır. Turizm, ulaşım-lojistik, çay, fındık başta olmak üzere belirlenecek alanlarda çalışma gruplarınca hazırlanacak çalışmalar değerlendirilecektir. Teşviklerin illerin ihtiyaçlarına ve gelişmişliklerine göre yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Doğu Karadeniz turizmi bir bütün olarak pazarlanmalı, Hindistan, Pakistan, Kuzey Afrika gibi yeni pazarlarda bölgesel tanıtım yapılmalıdır. Konaklama tesislerinde özel sektörün girişimleriyle belli bir seviyeye gelinmiştir. Turistlerin bölgedeki konaklama gün sayısı ve turizmin çeşitliliğini artıracak çalışmaların yapılması. Başta Samsun-Sarp Demiryolu olmak üzere toplantıda konuşulan konular siyaset ve şehir kamuoylarının gündeminde tutulmalıdır. Fındık tarımında kahverengi kokarca ile daha etkin mücadele sürdürülmelidir. Fındıkta dönüm başına verilen paralar bölgesel olarak maliyetler göz önüne alınarak verilmelidir, verimi ve kaliteyi artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Çayda kalitenin artırılması yönünde çalışmalar bir an önce etkin biçimde başlatılmalıdır. Türkiye’de her ürünün kendi başına bir kanunu olmalı, tarım reformu yapılmalıdır.”