Afacan açıklamasında, “Diyarbakır’da günlerdir kayıp olan 8 yaşındaki Narin’in cansız bedenine ulaşılması hepimizi derinden yaralamıştır. Henüz hayatının başında, masum hayalleriyle yaşayan bir çocuğun böylesine trajik bir şekilde aramızdan alınması, insanlığımızı sorgulamamıza neden olmalıdır. Bu vahşet, sadece bir çocuğun değil, geleceğimizin de karardığı anlamına geliyor” dedi.
“Narin, maalesef basına yansıyan kayıplardan sadece biri. Onun gibi daha nice masum çocuk, birer sessiz çığlık olarak karanlığa gömülüyor” diyen Afacan, “Bizler sadece gördüklerimiz, duyduklarımız karşısında dehşete kapılırken, bilinmeyen daha nice masum hayat, kötü ellerde son buluyor. Her bir çocuk, hepimizin sorumluluğunda; onların güvenliği, mutluluğu ve yaşam hakları koruma altına alınmalıdır. Narin’in acısını paylaşırken, sınırlarımızın ötesinde, özellikle Gazze’deki çocukların da çığlıklarına sessiz kalmamalıyız. Orada, her gün bombalar altında yaşam mücadelesi veren çocuklar; dünya tarafından unutulmuş gibi, seslerini duyuramaz hâle geldiler. Çocuklar masumdur; onların yaşam hakkı tartışmaya dahi açılmamalıdır. Fakat ne yazık ki, savaşların, yoksulluğun, şiddetin en büyük mağdurları daima onlar oluyor” açıklamasında bulundu.
Afacan, “Sadece Gazze’de değil, dünyanın dört bir yanında savaş ve çatışma ortamında büyümeye çalışan çocuklar, çocukluklarını yaşayamıyor, hayatlarının baharında yaşama veda ediyor. Artık daha fazla Narin’ler ölmemeli. Çocuklarımızı korumak, onların güvenli bir ortamda büyümelerini sağlamak en büyük önceliğimiz olmalıdır. Bu tür trajediler karşısında sadece üzüntü duymak yetmez; harekete geçmeli ve bu acıların tekrar yaşanmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Tüm yetkililere, toplumun her bireyine, çocuklarımızı koruma sorumluluğunu hatırlatıyor ve daha güvenli bir dünya için birlikte adımlar atmaya davet ediyoruz. Narin’e ve tüm kaybettiğimiz çocuklara rahmet diliyor, bu tür acıların son bulmasını umut ediyoruz” dedi.