Sürekli olmasa da zaman zaman ortak dostlarımız vasıtasıyla bir araya geliyorduk…
Lise yıllarında başlamıştı onun vatan sevdası…
İyi bir vatansever ve üst seviyede gerçek bir Türk milliyetçisidir o.
Lise bittikten sonra onun İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliğini kazandığını yine ortak dostlarımızdan öğrenmiştim.
İyi bir aile eğitimi aldığı daha o yıllardan belliydi. Gerçek bir beyefendi ve gerçekten çok saygın bir kişiliği vardı.
Ben gazeteciliği, o’da elektrik mühendisliğini seçmişti.
Yıllar sonra o, elektrik mühendisi olarak doğup büyüdüğü topraklara hizmet etmek için geri geldiğinde lise yıllarındaki vatanseverliği ve saygınlığı daha da gelişmiş olarak gördüm onu.
Kendi firmasını kurarak çalışmaya başladı. Rahmetli Mali Müşavir Ahmet Karagözoğlu, yine rahmetli kader arkadaşımız gazeteci Erdoğan Alp’inde olduğu ortak dostlarımız ile memleket meselelerine çok kafa yorduğumuz olmuştur…
- O yıllarda Sovyet zulmüne karşı direnen Kafkas Kartalı olarak nam salan merhum Cevher Dudayev ve arkadaşlarına destek olmak için Kastamonu’da ülkücü camiada para toplanıyordu. Çeçenistan’a ihtiyaç malzemeleri gönderilecekti. O yıllarda ülkücüler seferber olmuştu. Herkes elinden geldiği kadar yardım ediyordu.
Ülkücü camianın önde gelen aksakallıları dahil Kastamonu’daki tüm vatanseverler gibi O’da elinden geldiği kadar yardım etmişti taaa o yıllarda.
- Sonra Ermeni zulmüne maruz kalan ve Hocalı katliamının olduğu dönemde de Kastamonulu Ülkücüler tarafından Azerbaycan’daki Türklere yardım edilecekti. Yine bu topraklardaki vatanseverler devredeydi. Yine ülkücü camianın en önde gelenleri önceki yıllarda olduğu gibi yardım yarışına girmişti. Elektrik mühendisi olarak artık para kazanan bizim lise arkadaşımız diğer vatanseverler gibi yine en önde yardım ettiğine şahit olmuşumdur.
- Yine MHP Merkez İlçe Başkanlığı yaptığı dönemde Fener Rum Patriği, yanında bazı iş adamları ile Kastamonu’ya gelmiş ve bu topraklardaki bazı tarihi yerleri ziyaret etmişti.
Bu memlekette buna kimse ses çıkartmazken yine o, MHP İlçe Başkanı sıfatıyla yerel basına verdiği demeç ile tepki göstermişti o yıllarda.
Aslında makaleme konu olan kişinin kim olduğunu anladınız siz...
Bu vatansever beyefendi, mütevazi ve çok çalışkan kişi İsmail Hakkı Özcebeci’den başkası değil tabi ki.
O gerçek bir Kastamonu beyefendisi ve gerçek bir vatanseverdir.
Gelelim konumuza...
Tahsin Babaş ismi açıklandığı günün ertesi günü AK Parti’nin, İsmail Hakkı Cebeci’ye en üst seviyede transfer teklifi götürdüğünü daha o günlerde öğrendim.
İsmail Hakkı Özcebeci ile AK Partili üst düzey yetkililer Orman Bakanı’nın geldiği günün akşamı ortak dostlarının bir evinde buluştu ve el sıkışmanın ötesin de nikah kıydığını öğrendim.
İsmail Hakkı bey artık inandığı davasına AK Parti şemsiyesi altında devam edecek.
Tıpkı önceki yıllarda sayın Murat Başesgioğlu,sayın Tuğrul Türkeş ve yakın zamanda sayın Serap Ekmekci gibi…
Kastamonu eşrafında gerçekten çok sevilen Özcebeci’nin bu transferi başta Tahsin Babaş ve AK Parti cephesinde büyük bir sevinçle karşılandığı kesin gibi gözüküyor…
GÜNÜN SÖZÜ:
“Vatan, çalışkan insanların omuzları üstünde yükselir...” (Tevfik Fikret)