Doğu ülkelerinde paraya fazla önem verilmediği için “Bir lokma, bir hırka” felsefesiyle sade bir yaşam sürdürülür. Doğuda dini anlayış çok ağır basar.
Bu dünyada öbür dünya için yaşanır.
Pakistan’lı büyük filozof Muhammet İkbal İslam düşüncesini şöyle tanımlamıştır.
“Batı dünyayı gördü, Tanrı’yı unuttu. Doğu Tanrı’yı gördü, dünyayı unuttu.”
Doğulular olarak bu yüzden unutulan dünyada sefilleri oynuyoruz!
Batı ülkelerinde paraya çok önem verirler. Batılıların dinleri, imanları paradır.
Avrupa’da, Prag (Çek Cumhuriyeti), Budapeşte (Macaristan), Avusturya (Viyana)
ve İtalya’da Napoli, Roma, Floransa ve Milano şehirlerine yaptığım seyahatlerde batılıların hayatına ve yaşam felsefelerine kısmen tanık oldum.
Batıda şehirler çok güzel ve çok düzenli. İnsanların kültürel altyapıları ve insani gelişimleri mükemmel. Gördüğüm, tanıdığım insanların pek çoğu birkaç lisan biliyor ve birkaç da enstrüman çalıyor. Doğululara göre bir başka boyutta yaşıyor batılılar.
Bir yaya caddeye adımını atınca, araba kullananlar elli metre uzaktan fren yaparak duruyor ve yayalara büyük bir saygı gösteriyorlar.
Bu şehirlerin pek çoğunda, özellikle hafta sonları insanlar bir ellerinde kitap veya gazete diğer ellerinde de köpekle geziyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki, insanlar kadar hayvanlara da saygı gösteriyorlar.
Eksik olarak gördüğüm tek şey aile anlayışları ve bireysel bir hayat yaşamaları.
Batılıların aile anlayışı da doğuya göre çok farklıdır.
Çocuklar 18 yaşına gelmeden kendi ayakları üzerinde durmak için çalışmak ve para kazanmak zorundadırlar.
Her evlenen bin kişiden yedi yüz ellisi boşanıyormuş. Bizim aile anlayışımıza ve aile yapımıza sığmayan bir garip aile anlayışları var.
Her neyse, batılıları kendi hallerine bırakarak kendi hayatımıza dönelim.
Bugün çok sevdiğim, beyit, şiir ve rubaileri sizlerle paylaşarak mutlu olmak istiyorum.
Bir zamanlar sevgiyle ilgili olarak yazdığım bir dörtlükte şöyle ahkâm kesmişim.
Sevgi ruhsal şifadır insanlara can verir,
Paylaştıkça çoğalır yaşama anlam verir,
Sevgisiz gönüller çorak toprağa benzer,
Ne sevecek can verir, ne de bir canan verir…((Mehmet Özata)
Sevgi söyleşimize yüce Mevlana çok sevdiğim şu kısa dörtlüğüyle katıldı.
Aşk beni ârif etti, / İnceltti zarif etti, / Ben aşkı bilmezdim, / Aşk beni tarif etti.
Şimdi de Mevlana’nın çağdaşı Yunus Emre aldı sazı eline;
Söyle hayran eyle beni, / Aşkın oduna yanayım,
Her ne yana bakar isem, / Gördüğüm seni sanayım…
Devam ediyor Yunus Emre;
Sular hep aktı geçti, / Kurudu vakti geçti,
Nice Şah, nice Sultan / Tahtı bıraktı geçti,
Dünya bir pencereydi, / Her gelen baktı geçti…
Yine devam ediyor sevgili Yunus Emre;
Biz dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun,
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun…
BİLGE BAADDİN SÖZLERİ
1—Başkalarını tanımak akıllılıktır; kendini tanımak bilgeliktir. Başkalarını yönetmek kuvvettir, kendini yönetmek iradedir. (Lao Tzu)
2—Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan insan olmuşsun demektir.
3—Negatif insanlardan uzak durun. Onların her durumda bir problemi vardır.
(Einstain)
4—Erkekler olmakta olanla iktifa eder. Kadınlar olması gerekenleri hayal eder.
(Mehmet Özata)
19 Ağustos 22 / Mehmet Özata