Türkiye’nin yakın geçmişte başlattığı açılım sürecinden, sonrasında enerji ile ilgili girişimlerinden birileri rahatsız oldu.
Peki bu rahatsızlık ne zaman başladı.
Tabiki Kuzey Irakla yaptığımız enerji anlaşmasından sonra.
Arkasından yaşananları biliyorsunuz. Akil adamlar süreci baltalanmak istendi. Gezi Olayları organize edildi. Daha sonra malumunuz 17 Aralık süreci başladı.
Yazılarımı takip eden okurlar hatırlayacaktır. 30 Aralık 2013’te yazdığım bir yazıda Kuzey Irak Petrollerinin paralarının Türk bankasına yatırılması düşünülürken yapılan operasyonlar ile bu paranın Amerikan bankasına gittiğini belirtmiştim.
Bu noktada geçtiğimiz günlerde Putin’in Türkiye’ye yaptığı ziyarete dönelim.
Sanırım Putin’in ziyaretinin önemi şimdi daha iyi anlaşılıyordur. Her ne kadar BBC Putin’in ziyaretini “değerli yalnızlıklar zirvesi Türkiye’de başladı” şeklinde haberleştirse de bir gerçek var. Batı Putin’in bu ziyaretinden sonra deliye döndü.
Nasıl dönmesinler,
Putin Güney Akım Hattı’nı iptal ederek doğalgaz konusunda resmen Avrupa’ya rest çekti.
Ukrayna krizinden sonra Rusya ve Avrupa arasındaki kriz zaten zirveye ulaşmıştı. Rusya’nın, özellikle Balkan ülkelerinin büyük umutlarla beklediği Güney Akım projesini iptal ederek doğalgaz ile ilgili yeni rotayı Türkiye’ye çevirmesi, dünya genelinde Moskova ve Ankara arasında yeni bir stratejik işbirliği olarak yorumlandı. Aslında yanlış da değil…
GAZPROM İLE BOTAŞ ANLAŞTI
Putin’in Güney Akım’ı iptal ettiklerini açıklamasının ardından, Gazprom ile Botaş arasında bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma ile Rusya ve Türkiye arasında 63 milyar metreküplük doğalgaz için bir boru hattı inşa edilecek, 63 milyar metreküpün 14 milyar metreküpü Balkanlar Koridoru aracılığıyla tedarik edilecek. 50 milyar metrekübe yakın doğalgaz ise Türkiye-Yunanistan sınırına tesis edilecek istasyona aktarılacak.
GÜNEY AKIM’IN İPTALİ BEŞ ÜLKEYE DEARBE VURDU
Güney Akımın iptal edilerek rotanın Türkiye’ye çevrilmesinin ardından başta Bulgaristan olmak üzere Avusturya, Sırbistan Macaristan ve Slovenya’da büyük tartışmaların başlamasına neden oldu.
Özellikle Bulgaristan, projenin iptali ile yıllık 400 milyon avro zarar etmiş olacak. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Güney Akım’ın iptali ile ülkesinin uğrayacağı zararı nasıl karşılayacağının derdine şimdiden düşmüş gibi. Zira bu zararın karşılanması için tazminat talebiyle Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Junker ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile görüşmeye hazırlandığı iddia ediliyor.
Peki sonrasında ne olur. Avrupa Birliği’nin Balkan ülkelerinden gelecek tazminat taleplerine pek sıcak bakmayacağı ifade ediliyor. Durum böyle olursa Avrupa Birliği ülkeleri arasında olası bir kriz kapıda demek hiç de yanlış olmaz. Hele Bulgaristan vatandaşlarının bilinçaltındaki Rusya hayranlığını da düşünecek olursak, Balkanlar’ın önümüzdeki süreçte yeni gelişmelere gebe olduğunu söyleyebiliriz.
Anlayacağınız Putin ziyareti öyle basit bir ziyaret değildi. Bu ziyaret ile başta Avrupa olmak üzere dünyaya verilmiş büyük mesajlar var. En büyük mesaj da şu;
Kabul edin ya da etmeyin, bölgede politika yapılacaksa Türkiye olmadan kimse politika yapamaz.
Tekrar görüşünceye dek hepinize saygılar…