Karadeniz’in yeşiliyle özdeşleşen kenti Rize, 2024 yılında tescil ettirdiği etli karalahana sarması ile coğrafi işaretli ürün sayısını 17’ye yükseltti. Rize mutfağının simgelerinden biri olan bu özel lezzet, sadece tadıyla değil, aynı zamanda hazırlık süreciyle de dikkat çekiyor. Taze toplanan karalahanalar haşlanarak yumuşatılıyor, ardından baharatlarla harmanlanan iç harçla özenle sarılıyor. Nizami şekilde dizilen sarmalar, ağır ateşte pişirildikten sonra yoğurt ve mısır ekmeği eşliğinde servis ediliyor.
Etli karalahana sarmasının hikâyesi ise geçmişten bugüne uzanan kültürel bir miras niteliğinde. Rize’de yıllardır bu yemeği hazırlayan Necibe Oflu, “Eskiden büyüklerimiz sobaların üzerinde kaburga kemiğiyle bu sarmayı pişirirdi. Şimdi ise zamana ayak uydurarak kıyma kullanıyoruz. Ancak lezzetinden ödün vermemeye özen gösteriyoruz” diyerek, geleneği günümüz damak tadına uyarlama çabalarını anlattı.
Oflu ayrıca, karalahanadan yapılan yemeklerin çeşitliliğine de dikkat çekti: “Karalahanayla çorba, haşlama, vurma ve tabii ki sarma yaparız. Satır etiyle yapılan tarifler artık gençler için ağır kaçabiliyor. Biz de onları kazanmak için malzemelerde küçük değişiklikler yapıyoruz.”
Rize’ye gelen misafirlerin karalahana sarmasına büyük ilgi gösterdiğini belirten Oflu, “Özellikle bu yemeği ilk kez deneyenler lezzetine hayran kalıyor. Ancak gençler hazır yemekleri daha çok tercih ediyor. Biz de bu lezzetleri geleceğe taşımak adına elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Rize’nin kültürel mirasını yaşatmaya devam eden bu eşsiz lezzet, hem yerli halkın sofralarında hem de bölgeye gelen ziyaretçilerin anılarında yer etmeye devam ediyor.